4447 sayılı İşsizlik Sigortası’ndan Doğan İdari Para Cezaları

4447 sayIlI İşsİzlİk SİgortasI’ndan Doğan İdari Para CezalarIna İtİraz Usulünde Değİşİklİk

bekir geçerBekir GEÇER
SSK Başkanlığı Sigorta Müfettişi

I.GİRİŞ

4447 sayılı İşsizlik Sigortası Yasası’nın 05.07.2003 tarih ve 4904 sayılı Yasa ile değişik 54’üncü maddesinde “İdari para cezaları tebliğ tarihinden itibaren 7 gün içinde Kuruma ödenir veya aynı süre içinde Kurumun ilgili ünitesine itiraz edilebilir.İtiraz takibi durdurur. Kurumca itirazı reddedilenler idari yargı yoluna başvurabilirler. Yargı yoluna başvurulması cezanın takip ve tahsilini durdurmaz.” hükmüne yer verilerek idari para cezalarına karşı yetkili idare mahkemesine itiraz edileceği düzenlenmiş durumdaydı.

5326 sayılı Kabahatler Yasası’nın 3’üncü maddesinde bu yasada yer alan genel hükümlerin diğer Yasalardaki kabahatler hakkında da uygulanacağı belirtilmiştir. Bu noktada idari para cezalarına karşı başvurulabilecek yasal yollar bakımından 4447 sayılı İşsizlik Sigortası Yasası ve 5326 sayılı Kabahatler Yasası farklı hükümlere sahip bulunmaktadır. Bu durumda genel yasa olan Kabahatler Yasası’nın özel yasa olan 506 sayılı Sosyal Sigortalar Yasası’nın 140. maddesini örtülü olarak değiştirip değiştirmediği sorusu ortaya çıkmıştır.

4447 sayılı İşsizlik Sigortası Yasası’ndan doğan idari para cezalarına itirazların eskiden olduğu gibi idare mahkemesine mi, yoksa sulh ceza mahkemelerine mi yapılması gerektiği konusunda son noktayı uyuşmazlık mahkemesi koymuştur. Uyuşmazlık mahkemesi 4447 sayılı İşsizlik Sigortası Yasası’ndan doğan idari para cezalarına yapılacak itiraz konusunda “İncelenen olayda, yukarıda belirtilen koşulların oluştuğu anlaşıldığından işsizlik sigortası mevzuatına dayanan dava konusu idari para cezasına karşı yapılacak itiraza bakma görevi, sulh ceza mahkemesine ait bulunmaktadır.” yönünde, hüküm vererek konuyu çözüme kavuşturmuştur.

II. İDARİ PARA CEZALARINA KARŞI İTİRAZ USUL VE ESASLARINDA DEĞİŞİKLİK

 A. İdari Para Cezalarına İtirazda Başvuru Şekli

4447 sayılı İşsizlik Sigortası Yasası’ndan doğan idari para cezalarına karşı başvuru, bizzat kanuni temsilci veya avukat tarafından sulh ceza mahkemesine verilecek bir dilekçe ile yapılır. Başvuru dilekçesinin, iki nüsha olması gerekmektedir.

Başvuru dilekçesinde, idari para cezasına ilişkin bilgilerin, bu karara karşı ileri sürülen delillerin açık bir şekilde gösterilmiş olması gerekmektedir. Dilekçede ayrıca, başvurunun süresinde yapılmasını engelleyen mücbir sebep dayanaklarıyla gösterilmelidir.

 B. İdari Para Cezalarına İtiraz Başvurusunda Süre

4447 sayılı İşsizlik Sigortası Yasası’nın 05.07.2003 tarih ve 4904 sayılı Yasa ile değişik 54’üncü maddesinde “İdari para cezaları tebliğ tarihinden itibaren 7 gün içinde Kurum’a ödenir veya aynı süre içinde Kurum’un ilgili ünitesine itiraz edilebilir.” hükmü yer almaktadır. Kabahatler Yasası’na göre ise idari para cezasına karşı, tebliğ tarihinden itibaren on beş gün içinde sulh ceza mahkemesine itiraz edilmesi gerekmektedir. Bu durumda 4447 sayılı İşsizlik Sigortası Yasası’ndan doğan idari para cezalarında sulh ceza mahkemesinde itiraz süresi olarak hangi sürenin esas alınacağı sorusu ortaya çıkmaktadır. Kabahatler Yasası’nda 01.06.2005 tarihinden önce yürürlüğe girmiş olan tüm Yasalarda yer alan idari para cezaları hakkında Kabahatler Yasası’nın genel hükümlerinin uygulanacağı öngörülmüştür. Örneğin, idari yaptırım kararlarında bulunması gereken hususlar, kararların ilgililere tebliğ usulü, yasal başvuru süreleri ve başvuru yolları, ödeme usulü, zamanaşımı, idari para cezalarının devlet geliri sayılması yönündeki düzenlemeler genel hükümler olup, ilgili yasalarda aksine hüküm bulunsa dahi Kabahatler Yasası hükümleri uygulanacaktır. 4447 sayılı Yasa’nın 54’üncü maddesini de bu bağlamda değerlendirmek gerekeceğinden sulh ceza mahkemesinde itiraz süresi 15 gün olarak karşımıza çıkmaktadır.

01.06.2005 tarihinden önce işlenen kabahatler ile ilgili olarak bu tarihten sonra alınan idari yaptırım kararları sonucunda verilen idari para cezaları Kabahatler Yasası hükümlerine tabi olacağından 01.06.2005 tarihinden önce idari yaptırım kararı alınmış kabahatler hakkında 5326 sayılı Kabahatler Yasası hükümleri uygulanmamaktadır. 01.06.2005 tarihinden önce idari yaptırım kararı alınmış kabahatler hakkında özel yasalar çerçevesinde işlemlerin sürdürülmesi gerektiğinden 01.06.2005 tarihinden önce 4447 sayılı İşsizlik Sigortası Yasası gereği idari para cezası kararı alınmış olaylarda Kabahatler Yasasından etkilenilmeksizin 4857 sayılı İş Yasası’nın mevcut hükümlerine göre işlem yapılması gerekmektedir.

Mücbir sebebin varlığı ve bu sürenin geçirilmiş olması halinde bu sebebin ortadan kalktığı tarihten itibaren en geç yedi gün içinde karara karşı başvuruda bulunulabilir. Bu başvuru, kararın kesinleşmesini engellemez, ancak mahkeme yerine getirmeyi durdurabilir.

 C. Başvurunun Mahkemece Değerlendirilmesi

Başvuru üzerine ‘Sulh Ceza Mahkemesi’ tarafından yapılan ön inceleme sonucunda;

a) Yetkili olmadığının anlaşılması halinde dosyanın yetkili sulh ceza mahkemesine gönderilmesine,

b) Başvurunun süresi içinde yapılmadığının, başvuru konusu idarî yaptırım kararının sulh ceza mahkemesinde incelenebilecek kararlardan olmadığının veya başvuranın buna hakkı bulunmadığının anlaşılması halinde, bu nedenlerle başvurunun reddine,

c) Başvuru usulüne uyulmuş ise başvurunun usulden kabulüne karar verilir.

D. Sulh Ceza Mahkemesinin Kararına Karşı Üst Başvuru Yolu 

Sulh Ceza Mahkemesinin idari para cezasına itiraz konusunda verdiği karara karşı, karara konu olan idari para cezası 2.000 YTL.’yi aşıyorsa (bu tutar dahil değildir) kararın taraflara tebliğini takip eden yedi gün içinde, sulh ceza mahkemesinin yargı çevresinde yer aldığı ağır ceza mahkemesine itiraz edilebilir.

2.000 YTL.’ye kadar (bu tutar dahil) idari para cezalarına ilişkin sulh ceza mahkemesiınin kararı kesin olup bu karar hakkında üst başvuru yolu bulunmamaktadır.

E. Yeni Uygulamada Özellik Arz Eden Durumlar

 1. İdari Para Cezalarında Peşin Ödeme İndirimi

5326 sayılı Kabahatler Yasası’nın 17/VI. maddesinde “İdari para cezasını kanun yoluna başvurmadan önce ödeyen kişiden bunun dörtte üçü tahsil edilir. Peşin ödeme, kişinin bu karara karşı kanun yoluna başvurma hakkını etkilemez.” hükmü yer almaktadır.

Anılan hüküm ile yapılan düzenleme; idari para cezasını kanun yoluna başvurmadan önce ödeyen kişilerin indirim hakkından yararlanacağı, yönündedir. İdari Para Cezasını kanun yoluna başvurmadan önce ödeme ifadesi, 5326 sayılı Kabahatler Yasası gereğince idari yaptırım kararının tebliğ tarihinden itibaren geçecek 15 günlük başvuru süresini ifade etmektedir. Bununla birlikte, idari para cezalarının düzenlendiği yasalarda daha kısa süreler öngörülmüşse bu sürenin esas alınması gerekmektedir. 4857 sayılı İş Yasası’nda herhangi bir ödeme süresi bulunduğundan başvuru süresi Kabahatler Yasası’nda belirlenen 15 günlük süre olarak uygulanacaktır.

Peşin ödeme indirimi, idari para cezasının tamamı üzerinden nakden veya ilgili mevzuatı gereği kabul edilmiş olması koşuluyla çekle yapılacak ödemelere uygulanacak, kısmi ödemelere uygulanmayacaktır.

Bu konuda indirimden yararlanılabilmesi için ilgililerin yazılı başvurularının olup olmadığı üzerinde durulmadan resen uygulama yapılmaktadır.

5326 sayılı Yasa’nın 17/VI. maddesinde açıkça “kanun yoluna başvurmadan önce” tabiri tercih edilip, “yargı yoluna başvurulmaksızın” tabiri kullanılmadığından tebliğ edilen idari para cezasının 4/3’lük kısmının 15 günlük süre içinde yargı yoluna başvurulması neticesinde, yargılamanın idare lehine sonuçlanması halinde, daha önce tahsil edilmemiş olan idari para cezasının 4/1’lik kısmının yeniden talep veya tahsili söz konusu değildir.

2. İdari Para Cezalarında Taksitlendirme Uygulaması 

5326 sayılı Kabahatler Yasası’nın 17/III. maddesinde “İdari para cezası, Devlet Hazinesine ödenir. Kişinin ekonomik durumunun müsait olmaması halinde idari para cezasının, ilk taksitinin peşin ödenmesi koşuluyla, bir yıl içinde ve dört eşit taksit halinde ödenmesine karar verilebilir. Taksitlerin zamanında ve tam olarak ödenmemesi halinde idari para cezasının kalan kısmının tamamı tahsil edilir.” hükmüne yer verilmiştir. Bu madde hükmüne göre, taksitlendirme başvurusu idari yaptırım kararının tebliğini müteakip kanuni ödeme süresi içinde bu kararı veren idareye yapılacak ve talepler bu idareler tarafından değerlendirilerek karara bağlanacaktır. Kanuni ödeme süresinden sonra yapılan taksitlendirme başvurularının değerlendirilmeyeceği tabiidir. Taksitlendirme talebi kabul edilen borçlular; dört eşit taksit halinde ve birinci taksit idari para cezasının kanuni ödeme süresi içinde, kalan üç taksit ise idari para cezasının tebliğ tarihinden itibaren bir yıl içerisinde idarece belirlenecek sürelerde ödeyecektir. Taksitlerin zamanında ve tam olarak ödenmemesi halinde İdari Para Cezasının kalan kısmı muaccel hale gelecek ve tahsil için durum ilgili vergi dairesine bildirilecektir.

5326 sayılı Kabahatler Yasası’nda düzenlenen taksitlendirme uygulaması, Yasada yer alan başvuru yoluna gidilmemesi halinde yapılabilecektir.

Bununla birlikte, idari para cezasının kanuni ödeme süresi içerisinde yapılan başvuru üzerine taksitlendirilmesinden sonra, borçlu tarafından süresi içerisinde başvuru yoluna gidilmesi durumunda, idari para cezasının takibi duracağından, taksit tutarlarının süresinde ödenmemesi alacağın tamamını muaccel kılmayacak, dava sürecinin bir yıllık taksitlendirme süresinden fazla olması halinde idarece verilecek bir yıllık süre geçersiz sayılacaktır. Dava sürecinin idarece verilen taksitlendirme süresinden az olması halinde ise, geçmiş taksitlerin kalan taksit süreleri içerisinde, ödeme süresi gelmemiş taksit veya taksitler ile birlikte ödenmesine imkan sağlanmaktadır. Bu durumda da taksitlerin süresinde ödenmesi şartı aranılacak, taksitlerin zamanında ve tam olarak ödenmemesi halinde idari para cezasının kalan kısmı, takip ve tahsil için ilgili vergi dairesine gönderilmektedir.

5326 sayılı Kabahatler Yasası’nın 17’nci maddesine göre yapılacak taksitlendirmelerde teminat ve tecil faizi aranmamaktadır. Ancak, bu maddeye göre yapılan taksitlendirmeler, cebren takip ve tahsil muamelesini durduran nitelik taşımakla birlikte, idari para cezalarının düzenlendiği kanunlarda yer alan ek mali yükümlülükleri kaldırmadığından, kanuni ödeme süresinde ödenmeyen idari para cezalarının taksitlendirilip taksitlendirilmeyeceğine başvuru veya itiraz yoluna gidilip gidilmemesine bakılmaksızın ilgili kanununda öngörülen ek mali yükümlülüğün uygulanması ve tahsili gerekmektedir.

3. İdari Para Cezalarında Tahsil Zamanaşımı

6183 sayılı Yasa’nın 102. maddesi gereğince Amme alacağı, vadesinin rastladığı takvim yılını takip eden takvim yılı başından itibaren 5 yıl içinde tahsil edilmezse zamanaşımına uğrar. Para cezalarına ait özel yasalardaki zamanaşımı hükümleri saklıdır.

Zamanaşımından sonra mükellefin rızaen yapacağı ödemeler kabul edilmektedir.

5326 sayılı Kabahatler Yasası’nın “Yerine getirme zamanaşımı” başlıklı 21. maddesinde;

(1) Yerine getirme zamanaşımının dolması halinde, idarî para cezasına veya mülkiyetin kamuya geçirilmesine ilişkin karar artık yerine getirilemez.

 (2)    Yerine getirme zamanaşımı süresi;

a)    Ellibin Türk Lirası veya daha fazla idarî para cezasına karar verilmesi halinde yedi,

b)    Yirmibin Türk Lirası veya daha fazla idarî para cezasına karar verilmesi halinde beş,

c)    Onbin Türk Lirası veya daha fazla idarî para cezasına karar verilmesi halinde dört,

d) Onbin Türk Lirasından az idarî para cezasına karar verilmesi halinde üç, Yıldır.

(3)    Mülkiyetin kamuya geçirilmesine ilişkin zamanaşımı süresi on yıldır.

(4)    Zamanaşımı süresi, kararın kesinleşmesi tarihinden itibaren işlemeye başlar.

(5)    Kanun hükmü gereği olarak idari yaptırımın yerine getirilmesine başlanamaması veya yerine getirilememesi halinde zamanaşımı işlemez.” hükmü yer almaktadır.

Bu hükümler birlikte değerlendirildiğinde, Kabahatler Yasası kapsamındaki idari para cezalarının tahsil zamanaşımı süresi, Kanun’un 21’inci maddesine göre tespit edilecektir. Ancak, 6183 sayılı Kanunun 103 ve 104’üncü maddelerinde düzenlenen tahsil zamanaşımını kesen haller ile tahsil zamanaşımının işlememesi halleri ayrıca dikkate alınacaktır.

5326 sayılı Kanun’un 21/V. maddesinde yer alan “Kanun hükmü gereği olarak idari yaptırımın yerine getirilmesine başlanamaması veya yerine getirilememesi halinde zamanaşımı işlemez.” hükmü, idari para cezalarının kesinleşme sürecinde geçen sürede zamanaşımının işlemeyeceğini ifade etmekte olup, bu hüküm de tahsil zamanaşımının işlemeyeceği haller olarak dikkate alınmaktadır.

III.SONUÇ

4447 sayılı İşsizlik Sigortası Yasası’ndan doğan idari para cezalarına itiraz usulü, Kabahatler Yasası doğrultusunda uyuşmazlık mahkemesinin kararı ile yeniden şekillenmiştir. Getirilen en büyük yenilik idari para cezasının, tebliğinden itibaren on beş gün içinde peşin ödenmesi durumunda ¼ oranında cezadan indirim yapılması imkanıdır. İdari para cezasının peşin ödenmesi durumunda ¼ oranında yapılan indirim, idari para cezasına karşı sulh ceza mahkemesine itiraz hakkını engellememektedir. Yasal indirimden faydalanmak için ilgilerin başvurusu aranıp beklenmeksizin söz konusu indirin resen yapılmaktadır.

Diğer yandan, 506 sayılı Yasa’dan doğan idari para cezaları ile ilgili uygulamadan farklı olarak, tebliğ edilen idari para cezasının 4/3’lük kısmının 15 günlük süre içinde yargı yoluna başvurulması neticesinde yargılamanın idare lehine sonuçlanması halinde daha önce tahsil edilmemiş olan idari para cezasının dörtte birlik kısmının yeniden talep veya tahsili söz konusu olmamaktadır.

 

 

Hakkında iskanunu

Göz atın

İş Hukukunda Fazla Çalışmanın İspat Yükü

İş Hukukunda Fazla Çalışmanın İspat Yükü

İş Hukukunda Fazla Çalışmanın İspat Yükü