Tahmini okuma süresi: 3 dk.
2014 yılı içerisinde çalışma hayatında özellikle 6552 sayılı Yasa ile önemli değişikliklere gidilmiştir. Son zamanlarda gündeme gelen konular ile önümüzdeki 2015 yılı için de çalışma hayatında önemli değişikliklerin olacağı sinyalini vermektedir. Hazırlanacak yeni sosyal güvenlik paketinde kamuda yarı zamanlı çalışmanın önü açılıyor ve özel istihdam bürolarının işlevi artırılıyor.
Özellikle kadının ekonomideki ve işgücündeki yerini sağlamlaştıracak esnek çalışma modellerinin uygulanabileceği bir istihdam paketi 2015 yılı içerisinde karşımıza çıkabilir. Hükümetin de desteklediği 3 çocuk uygulaması bize, daha çok kadın çalışanlara yönelik programların hazırlanabileceğini düşündürmektedir.
İŞÇİ KİRALAMANIN ÖNÜ AÇILIYOR
Bazı hizmetler için kadrolu eleman çalıştırmak istemeyen firmalar, istihdam büroları aracılığıyla işçi kiralayabilecek. Bu kapsamda çalışanların maaşı, kıdem tazminatı, iş güvenliği ve sigorta primini, istihdam büroları üstlenecek. Burada asıl merak edilen sorulardan birisi de taşeron işçi yani alt işverenlik konusunun yapılacak düzenlemelerde yerinin ne olacağıdır. İşyerinde 10 yıl ve üzeri hizmet süresi bulunanlara çıkacak program paketi ile yeni haklar verilebilir. Kamuda taşeron işçi çalıştırma devam edecek.
Kamu kurumlarında talebe göre 3-4 saatlik yarı zamanlı işte çalışılabilecek. Özel istihdam büroları, doğum iznine giden kadın çalışanın yerine eleman bulabilecek. Ekonomi yönetimi, üç çocuk teşvikiyle ilgili olarak da yukarıda bahsettiğimiz gibi doğum nedeni ile işten uzaklaşan kadınlara esnek çalışma şartları getirebilir. Bu formülü destekleyecek esnek çalışma modeli geliştirilecek.
Geçici İş İlişkisi ve Kiralık İşçi Dönemi?
2015 yılında çalışma hayatında yapılacak değişiklik beklentilerimizin başında kiralık işçi dönemin olabileceğini belirtmiştik. Aslında kiralık işçi daha önceden de bildiğimiz geçici iş ilişkisi içerisinde çalışan işçi olarak tanımlamamız mümkün.
Hazırlanacak yeni çalışma paketi ile özel istihdam bürolarında istihdam edilen ve geçici iş ilişkisi kurulan işçilerin sosyal güvenlik hukuku ve iş hukukundan doğan haklarının normal bir işten çalışan ile aynı doğrultuda olmasının Yasal düzenlemelerle garanti altına alınması beklenmektedir.
Örnek verecek olursak; Askerlik nedeni ile işinden ayrılan işçisinin yerine, geçici iş ilişkisi kurulan yeni bir işçi ile işverenin anlaşmasını bu yönde gösterilebiliriz. Aynı zamanda burada özel istihdam bürolarının da devreye girerek yukarıda belirttiğimiz durumlarda işvereninin askere giden işçisinden boşalan işçi kadrosuna işçi kiralaması yani geçici iş ilişkisi kurulması karşımıza çıkabilir. Aynı zamanda doğum nedeni ile izne ayrılan kadın işçinin yerine de geçici iş ilişkisi kurulabilecektir.
Hem Sosyal Güvenlik Hukuku mevzuatı hem de İş Hukuku mevzuatı açısından geçici iş ilişkisi kurulan işçi ile yerine geçici işçi alınan işçinin tüm haklarının Yasa ile korunmasına önem gösterilmeli ve işverenlerin bu durumu artniyetle kullanmalarının önüne geçilmesi gerektiği de su götürmez bir gerçektir.
Örneğin 4857 sayılı İş Kanunun 7’inci maddesinde geçici iş ilişkisi kurulan işvereni tanımlamakta aynı zamanda Sosyal Sigortalar İşlemleri Yönetmeliğinin 4’ üncü maddesi de 4857 sayılı Yasanın 7.maddesini kaynak göstererek geçici iş ilişkisi kurulan işvereni tanımlamaktadır. Gördüğümüz üzere hem Sosyal Güvenlik Hukuku hem de İş Kanunu birbiri ile doğru orantılı hükümlere yer vermektedir. 2015 yılındaki yeni çalışmanın da özellikle çalışma hayatı hukukunu düzenleyen İş Hukuku ile Sosyal Güvenlik Hukukunda karışıklığa yol açmayacak şekilde bütünlük kazandırılması hem işçinin hem de işverenlerin haklarını garanti altına alınması yönünden büyük önem arz etmektedir.