İşçinin Rekabet Etmemesi Ne Demektir?
İşçinin, çalıştığı iş yeriyle sözleşmesi sona erdikten sonra, aynı sektörde başka bir şirkete çalışmaya başladığında ya da kendi adına aynı sektörde iş kurduğunda, eski iş yeriyle ilgili veya müşterileriyle ilgili bilgileri kullanmalarının yasak olması durumudur. Bu durum işçinin öğrendiği bilgileri kullanması halinde eski işverenin zarara uğramasına sebep olacağı durumlar için geçerlidir ayrıca sözleşmede bu konuda bir maddenin olması ya da işçinin rekabet edememesiyle ilgili ayrı bir sözleşme yapılmış olması gereklidir.Çalışanlar, daha iyi çalışma şartlarda çalışmak ya da daha fazla ücret alabilmek için haklı olarak şirket değişikliği yapabilmektedir ya da kendine yine aynı sektörde bir iş kurabilmektedir. Çalıştığı şirketten ayrılması, iş sözleşmesini sona erdirmesi halinde, özellikle rakip bir firmaya geçmişse işyerine ait özel bilgileri kullanması ya da eski işyerinin müşterileriyle yeni işyeri için iletişime geçmesi işverene ciddi anlamda bir pazar kaybı yaratıp zarar etmesine sebep olabilmektedir. Kendisi iş kurup yine kendi adına bu müşterilerle iletişime geçmesi halinde de aynı durum söz konusudur. Bu sebepten hem işvereni hem de işçiyi korumak amaçlı olarak Rekabet Edememe Sözleşmesi imzalanır.
Çoğu zaman sadakat kavramıyla karıştırılır. Sadakat kavramına en iyi örnek İş Kanunu’nun 25/II. maddesinde yer alan ahlak ve iyi niyet kurallarına uymayan durumlardır. Sözleşme bittiğinde işçinin işverene karşı sorumluluğu da biter ancak Rekabet Edememe Sözleşmesi imzalanmışsa, sözleşme bitse dahi işçinin sorumluluğu sözleşmedeki şartlar doğrultusunda devam eder.
Rekabet edememe durumunun geçerli olabilmesi Kanunla hangi şartlara bağlanmıştır?
- Öncelikle bu durumla ilgili bir sözleşmenin yazılı olarak ( B.K. Md 350) işçi ve işveren tarafından imzalanmış ve işçinin işyerinde çalıştığı dönem de yapılmış olması gerekir. İş sözleşmesi fesih edildikten sonra imzalanan bu yöndeki sözleşmeler geçersizdir.
- İşçi reşit olmalıdır. (B.K. Md 348/III)
- İşçinin, işyerinin müşterileri ile ilgili bilgileri, işyerine ait sır niteliğinde olan edindiği özel bilgileri kullanması halinde işverene zarar verebileceği bir durumun söz konusu olması gerekmektedir(B.K. Md 348/11) . İş yerine ait sır, herkesin kolayca erişemeyeceği sadece belli kişilerin bildiği ve işverenin menfaati gereği saklı tuttuğu ticari, teknik, personele ait ya da müşterilerine ait bilgiler olarak ifade edebiliriz. İş yerinin faaliyet alanı ve işçinin iş yerindeki pozisyonu da bu anlamda önemlidir. Sonuçta güvenlik görevlisi ile satış departmanında çalışan ya da AR-GE de çalışan bir kişinin edinebildiği bilgiler farklıdır.
- İşçinin edindiği bilgileri kullanması halinde işverene herhangi bir zarar verme durumu yoksa Rekabet Sözleşmesi imzalanmış dahi olsa geçersiz olur.
- Rekabet Edememe Sözleşmesinin sınırları olmalıdır. Yani sözleşme belirli bir yer, zaman ve işin türü olarak sınırlandırılmalıdır ( B. K. Md 349). Eğer ayrı bir sözleşme yapılmamış sadece İş Sözleşmesinde bu yönde bir madde eklenmişse bu maddede de mutlaka süre, yer ve iş türü belirtilmelidir. Bu şart rekabet edememe durumunun işçinin ekonomik geleceğini tehlikeye atmasını engellemek amacıyla getirilmiştir. Sınırları belirlenmemiş Rekabet Edememe Sözleşmeleri geçersiz olacaktır.
- Rekabet yasağına uymayan işçi işverenin zararını tazmin etmek zorundadır. Karşılıklı olarak sözleşmede, rekabet yasağına uymaması halinde işçinin ödemesi gereken cezai bir para tutarı belirtilebilir. İşçinin verdiği zarar sözleşmede belirtilen tutardan fazla olursa işçi bu tutarı da karşılamak zorundadır.
Hangi Durumlarda Rekabet Yasağı Son Bulur?
- İşverenin Rekabet Etmeme yasağından dolayı bir menfaatinin olmadığının tespiti halinde,
- İşçinin, İş Sözleşmesini işverenin kusurundan dolayı haklı nedenle feshetmesi halinde,
- İşverenin İş Sözleşmesini feshetmesi halinde ( işçinin iş Kanunu Md 25/II sebebiyle işten çıkarılması hariç),
- Sözleşme maddesi ya da sözleşme son bulur.
Borçlar Kanunu’nun İlgili Maddeleri
Madde 350 – Rekabet memnuiyeti, sahih olmak için tahriri mukaveleye merbut olmak lazımdır.
Madde 348 – İş sahibinin müşterilerini tanımak veya işlerinin esrarına nüfuz etmek hususlarında işçiye
müsait olan bir hizmet akdinde her iki taraf, akdin hitamından sonra, işçinin kendi namına iş sahibi ile rekabet
edecek bir iş yapamamasını ve rakip bir müessesede çalışamamasını ve böyle bir müessesede şerik veya sair
sıfatla alakadar olamamasını, şart edebilirler.
Rekabet memnuiyetine dair olan şart, ancak işçinin müşterileri tanımasından ve esrara nüfuzundan
istifade ederek iş sahibine hissolunacak derecede bir zarar husulüne sebebiyet verebilecek ise, caizdir.
İşçi, akdin yapıldığı zamanda reşit değil ise rekabet memnuiyetine dair olan şart batıldır.
Madde 349 – Rekabet memnuiyeti ancak işçinin iktisadi istikbalinin hakkaniyete muhalif olarak
tehlikeye girmesini menedecek surette zaman, mahal ve işin nevi noktasından hal icabına göre münasip bir hudut
dahilinde şart edilmiş ise muteberdir.