Tahmini okuma süresi: 3 dk.
İstanbul Serbest Muhasebeci Mali Müşavirler Odası’nın (İSMMMO) “Kayıt Dışı İstihdam ve Sosyal Güvenlik Sistemi” raporuna göre, kayıt dışı ekonominin büyüklüğünün 30 milyar lirayı aşması, sosyal güvenlik sistemine büyük zarar vermektedir.
En Yüksek Kayıt Dışı İstihdam Tarımda
Raporda yer alan verilere göre, en yüksek kayıt dışı çalışma %82 ile tarım, ormancılık, avcılık sektörleri başı çekerken, %27’lik oranı ile sağlık sektörü de öne çıktı. İSMMMO Başkanı Yahya ARIKAN yaptığı açıklama ile, resmi istatistik kurumu verilerine göre her 3 kişiden birinin kayıt dışı çalıştığına dikkat çekti.
İSMMMO’nun, Türkiye İstatistik Kurumu, Sosyal Güvenlik Kurumu ve Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı verileri üzerinden hazırladığı “Kayıt Dışı İstihdam ve Sosyal Güvenlik Sistemi” raporuna göre, her bir kayıt dışı çalışan asgari ücret düzeyinde bir gelire sahip olsa bile; 354 lira SGK (işçi ve işveren payı) prim kaybına, 36.05 lira İşsizlik Fonu prim kaybına, 63.08 lira Gelir Vergisi kaybına uğruyor.
Kayıt dışının sadece ücretliler boyutu ile kamuya maliyeti yıllık olarak 5510 sayılı Kanun 4/a sigortalısı (eski SSK) primi olarak 22 milyar 122 milyon lira. 5510 sayılı Kanun 4/b sigortalısı (eski BAĞ-KUR) primi olarak kaybı, sadece kendi hesabına çalışanlar dikkate alınsa bile en az 8 milyar 987 milyon lira. Toplamda ise kayıt dışının Sosyal Güvenlik sistemine maliyeti 31 milyar gibi ciddi bir rakam oluşturduğu görülmektedir. Buna göre SGK’nın yıllık prim kaybı toplamda 30 milyar liranın üzerinde.
Sektörlerde Kayıpların Dağılımı Dikkat Çekici
Rapora göre, kayıt dışı çalışanlarının en az olduğu sektörler; %3 ile eğitim sektörü, finans ve kamu yönetimi sektörleri. Buna karşılık en yüksek kayıt dışılık oranı ise %82 ile tarım, ormancılık ve avcılık sektöründe. Enerji, inşaat ve turizm gibi kritik sektörlerde yaklaşık olarak her üç kişiden biri kayıt dışı çalışıyor. Sağlık sektöründe %27’lik kayıt dışı çalışan oranı dikkat çekiyor. Türkiye’de ücretli, maaşlı veya yevmiyeli çalışanların %18’i kayıt dışı olarak çalışıyor. İşverenler için ise bu oran %14 olurken, kendi hesabına çalışanlarda bu oran %60 oranında olması dikkat çekiyor.
Kayıtlı Çalışanların Büyük Bölümü Tam Zamanlı
Ekonomideki kayıtlı çalışanların %74’ü tam zamanlı çalışırken, 50 saat ve üzerinde çalışan kayıt dışı ve iş başında olanların oranı %34. İşletmenin büyüklüğü, çalışılan işin niteliği, çalışma süreleri, cinsiyet gibi faktörler, sektörlerde kayıt dışı açısından belirleyici bir konumda yer alıyor. Bu değişkenler kayıt dışı ile mücadelede hangi araçlarla ve hangi alanlarda mücadele etmek gerektiği konusunda da önemli ipuçları sunuyor. Bu çerçevede işletme büyüklüğü kritik konulardan biri konumundadır.
Küçük İşletmeler Kayıt Dışı İstihdamın En Çok Olduğu Yerler
Rapora göre, 10 kişi ve daha az işletme büyüklüğüne sahip firmalarda kayıt dışı çalışma daha yaygın. Söz konusu işletmelerde kayıt dışılık oranı %54 olarak belirtilirken, 11-19 kişi çalıştıran işletmelerde çalışanların %83’ ünü sosyal güvenlik kurumuna kayıtlı olduğu dile getiriliyor. 50 ve üzerinde işçi çalıştıran işyerlerinde ise kayıtlı olmayanların oranı oldukça düşük. Kayıt dışı istihdam bu işletmelerde %3 seviyesinde kalıyor.
Kısa Süreli İşlerde Kayıt Dışı Daha Yaygın
Kayıt dışılığın yaygın olduğu diğer bir durum ise işin niteliği bakımından kısa süreli olan işler. Geçici işler açısından kayıt dışılığın boyutları hat safhada. Haftada 1-16 saat arasında çalışanlar için oran %83’e ulaşıyor. Haftada 17-35 saat çalışanların arasında kayıtlı olmayan çalışanların oranı % 62 ile kayıtlı olanlardan fazla. Kayıt dışı çalışmanın en az olduğu kesim haftalık çalışma süresi 40 saat olanlar. Bu kesimde kayıtlı olmayan çalışanların oranı %10 ile en düşük seviyesinde. 60 saat ve üzerinde çalışanlar için de kayıt dışılık önemli bir sorun olarak görülüyor. Haftalık 60 saat ve üzeri çalışan her üç kişiden biri kayıt dışı çalışmakta.