iskanunu.com 
İlgili Makaleler
Devletten gizlenen ve kayda geçirilmeyen ekonomik faaliyetler kayıt dışı ekonomiyi oluşturmaktadır. Ekonomik düzenlemelerin, sınırlamaların ve bürokrasinin daha yoğun olduğu ülkelerde kayıt dışı ekonomi daha büyük bir oranda gerçekleşmektedir. Bu ülkelerde, işletme ölçekleri küçüldükçe kayıt dışı istihdam da artmaktadır. Vergilerin ve sosyal güvenlik primlerinin yüksek olması da işgücü maliyetlerini artırarak kayıt dışı faaliyetleri özendirmektedir.
Bu primlerle rekabet etmek mümkün değil
2007 yılında Uluslararası Yönetim Geliştirme Enstitüsü (IMD) tarafından yapılan uluslararası bir araştırmada, 55 ülkenin sosyal güvenlik kesintileri karşılaştırılmıştır. Araştırmaya göre, Türkiye’deki çalışanlar 43 ülkenin çalışanlarından daha yüksek sosyal güvenlik primi öderken, işverenler de 34 ülkenin işvereninden daha yüksek prim ödemektedir. Aynı araştırmaya göre Çin’de işçi ve işverenin sosyal güvenlik ödemeleri %0’dır. Türkiye’deki çalışanların brüt ücretinden ise ortalama %15 sosyal güvenlik kesintisi yapılırken, işveren de ortalama %21,5 prim ödemektedir.
Kayıt dışılık teşvik ediliyor
Çalışma mevzuatımızdaki katılık, yüksek vergi ve sosyal güvenlik primleri Türkiye’deki kayıt dışı istihdamın başlıca sebepleridir. Türkiye’de kayıtlı işyerlerine getirilen her yeni yükümlülük, kayıt dışı ekonominin büyümesine neden olmaktadır. Kayıt dışı sektörlerden alınamayan vergiler, vergisini ödeyen kayıtlı mükelleften alınmaktadır. Böylece kayıt dışı sektör teşvik edilmektedir.
Türkiye’de çalışanına iyi hizmet vermeyen sosyal güvenlik sistemi, yıllardır açık veriyor. Bir yandan kayıt dışılık nedeniyle yeterli primlerin toplanamaması, diğer yandan işletmelerden çok yüksek oranlarda primleri alınması, sosyal güvenlik sistemindeki sorunları içinden çıkılamaz boyutlara getirmiştir. Hem
kayıt dışını azaltmak hem de yatırımcıları başka ülkelere kaçırmamak için sosyal güvenlik primlerinin en azından rekabet ettiğimiz ülkelerin düzeyine indirilmesi gerekmektedir.
Kaynak: MESS
