4857 sayılı İş Kanunu, işçi-işveren ilişkisini düzenlemeye yönelik hazırlanmıştı. Genel anlamda işçi lehine hükümler içeren ama aynı zamanda işverenin de haklarını koruyan bir kanun. Bu kanun 2003 yılından beri yürürlükte yer alıyor. Kanunlar tüm kanun ve mevzuatın üzerinde olan Anayasamıza aykırı hükümler içermeyen düzenlemelere yer vermek zorunda. Hiçbir kanun maddesi, tüzük ve yönetmelik Anayasamıza aykırı olarak düzenlenemez. Kanundaki değişiklikler, eklenen fıkralar ya da ek maddeler zaman zaman itirazlarla birlikte incelenip, iptallerle Anayasaya uygun hale getirilebiliyor. İşte Anayasa Mahkemesinden İş Kanunu hükümlerini iptal eden karar.
Geçtiğimiz Şubat’ta yasaya eklenen, alt işverene bağlı işçilerin kıdem tazminatı hakları için asıl işverenin alt işverene rücu etme hakkını ortadan kaldırabilen düzenleme de bu itiraz ve incelemeye tabi oldu. 15 Ekim’de Resmi Gazete’de yayımlanan Anayasa Mahkemesi kararıyla maddenin iptaline karar verildi.
İtiraz Edilen Düzenleme Ne Zaman Yürürlüğe Girmişti?
22 Şubat 2019’da 30694 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanan “7166 sayılı Sosyal Hizmetler Kanunu ile Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun” ile 4857 sayılı İş Kanunu’na yeni bir fıkra ve Geçici 9. madde eklenmişti. Madde kamu kurum ve kuruluşlarından ihale alan alt işveren işçilerinin kıdem tazminatı ödemelerini ilgilendiren bir düzenlemeydi.
Düzenleme 7166 sayılı Kanun’un 11. ve 12. maddesiyle gerçekleşmişti.
“MADDE 11 – 22/5/2003 tarihli ve 4857 sayılı İş Kanununun 112 nci maddesine beşinci fıkrasından sonra gelmek üzere aşağıdaki fıkra eklenmiştir:
“4734 sayılı Kanunun 62 nci maddesinin birinci fıkrasının (e) bendi uyarınca alt işverenler tarafından çalıştırılan işçilere, 11/9/2014 tarihinden sonra imzalanan ihale sözleşmeleri kapsamında, kamu kurum ve kuruluşlarına ait iş yerlerinde 11/9/2014 tarihinden sonra geçen süreye ilişkin olarak kamu kurum ve kuruluşları tarafından yapılan kıdem tazminatı ödemeleri için sözleşmesinde kıdem tazminatı ödemesinden ötürü alt işverene rücu edileceğine dair açık bir hükme yer verilmemişse alt işverenlere rücu edilmez.”
“MADDE 12 – 4857 sayılı Kanuna aşağıdaki geçici madde eklenmiştir.
“GEÇİCİ MADDE 9- Bu maddenin yürürlük tarihi itibarıyla kamu kurum veya kuruluşları tarafından alt işverene rücu edilmek üzere yürütülen davalarda, 112 nci maddenin altıncı fıkrası kapsamında rücu edilmeyecek kısmı için ihtilafın esası hakkında karar verilmesine yer olmadığına hükmedilir, yargılama gideri ve vekâlet ücreti taraflar üzerinde bırakılır. İcra takiplerinde rücu edilmeyecek kısma ilişkin olarak harç alınmaksızın düşme kararı verilir, takip giderleri ile vekâlet ücreti taraflar üzerinde bırakılır. Ancak, bu kapsamda alt işverene rücu edilerek takip ve tahsil edilmiş olan tutarlar, alt işverenler lehine hiçbir şekilde alacak hakkı doğurmaz ve tahsil edilmiş tutarlar iade edilmez.”
Alt İşverenlik İlişkisinde Rücu Hakkı
4857 sayılı İş Kanunu, alt işveren ve asıl işveren ilişkisini düzenleyen 2. maddesinde, işçinin iş sözleşmesinden doğan haklarından hem asıl işverenin hem de alt işverenin birlikte sorumlu oldukları ifade edilmiştir. İlgili Kanun maddesinde, işçinin alacaklarından hem alt işverenin hem de asıl işverenin birlikte sorumlu olması özel sektör iş yerleri ya da kamu iş yerleri için ayrım gözetmeksizin ifade edilmiştir.
6098 sayılı Borçlar Kanunu’nun 167. maddesindeki “Kendisine düşen paydan fazla ifada bulunan borçlunun, ödediği fazla miktarı diğer borçlulardan isteme hakkı vardır. Bu durumda borçlu, her bir borçluya ancak payı oranında rücu edebilir. Borçlulardan birinden alınamayan miktarı, diğer borçlular eşit olarak üstlenmekle yükümlüdürler.” ifadesine bakarak, alt işveren ve asıl işverenin birlikte sorumlu olduğu işçilerin hakları için birbirlerine yarı yarıya rücu hakkına sahip olacakları sonucunu çıkarabiliriz.
Yeni Düzenleme Neden Anayasaya Aykırı?
22 Şubat 2019’da yapılan düzenleme, 11/9/2014 tarihinden sonra yapılan hizmet alımı sözleşmeleri için sadece hizmet alımı sözleşmesinde “kıdem tazminatı ödemesinden ötürü alt işverene rücu edileceğine dair” açık hükme yer vermiş kamu idarelerinin rücu imkânı verdiği için, işçilerin tazminatlarını ödeme yükümlülüğünü yalnızca kamu üzerinde bırakmaktadır. İtirazın gerekçesi olarak, düzenlemenin adalet ve kamu yararı amacıyla bağdaşmadığı ve eşitlik ilkesine aykırı düştüğü ifade edilmiştir. Alt işverenlik ilişkisi olan özel sektör iş yerleri işçinin kıdem tazminatı alacağı için rücu hakkını kullanabilirken, kamu idarelerinin bu imkândan faydalanma haklarının kısıtlanmış olması Anayasamızın kanun önünde eşitlik hakkına açık bir şekilde aykırı düşmektedir.
Anayasa Mahkemesi Başkanlığının 19/9/2019 tarihli, 2019/73 sayılı Kararı ile, 21/02/2019 tarihli 7166 sayılı Kanun’un 11 ve 12. maddesi ile yapılmış olan düzenleme (4857 sayılı Kanun’un 112. maddesine eklenen 6. Fıkra ve Geçici 9. maddenin birinci cümlesi) Anayasa’nın 2.,10. ve 36. Maddelerine aykırı düşmesi sebebiyle iptal edilmiştir.