4857 Sayılı İş Kanunu’nun 18 inci maddesine göre, işçinin iş güvencesi kapsamında olması için birtakım şartlar öngörülmüştür.
İşyerinde otuz veya daha fazla işçi çalışıyor olmalı,
İşçinin en az altı aylık kıdemi olmalı,
İşçinin belirsiz süreli iş sözleşmesi ile çalışması,
İşçinin işveren vekili olmaması gerekmektedir.
Yukarıda yer verilen tüm şartlar bir arada olmalıdır.
İşçinin en az altı aylık kıdem şartını sağlayabilmesi için aynı işverene ait işyerinde veya işyerlerinde en az 6 aylık çalışması olmalıdır. Aynı maddenin 4. fıkrasına göre ise, işçinin altı aylık kıdemi, aynı işverenin bir veya değişik işyerlerinde geçen süreler birleştirilerek hesap edilecektir. Buna göre iş güvencesinden yararlanma bağlamında 6 aylık kıdem süresi, emeklilik öncesi çalışılan süre de eklenerek hesaplanacaktır. Dolayısıyla EYT kapsamında emekli olan çalışanın iş sözleşmesi feshedilerek tüm hak edişleri verilse de yeniden iş ilişkisi kurulması durumunda fasılalı çalışma doğacağından EYT emeklileri iş güvencesi kapsamında olacaktır.
EYT kapsamında emekli olduktan sonra aynı işverene bağlı işyerlerinde çalışmak isteyen işçinin işe alınmaması durumunda süresi içinde işe iade davası açması mümkündür. Aynı işyerinde EYT kapsamında işten çıkışı yapılıp yeniden iş ilişkisi kurulan çalışanın işe iade davası açması durumunda 6 aylık kıdem şartı işe ilk girdiği tarihte başlayacaktır.
Konu hakkında mahkeme kararlarını incelediğimizde de bu görüşün benimsediği görülmektedir. Buna göre İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 31.Hukuk Dairesinin 2024/494 sayılı kararında İlk Derece Mahkemesinin verdiği karar kabul edilmiştir;
“İşçi, iş sözleşmesinin geçerli bir neden olmaksızın feshedildiğini iddia ederek, iş sözleşmesinin feshinin geçersizliği ile işe iade talep etmiştir. Süresi içinde işe iade davası açan işçinin işe iade davasına ilişkin yasal koşulları sağladığı anlaşılmıştır. Davacı olan işçinin iş akdi 04 koduyla feshedilmiştir. Davalı tarafın yapmış olduğu feshi ispatlayamadığı anlaşılmış, dosya kapsamında davalının rapora karşı itirazları doğrultusunda yapılan incelemede davacının 10/3/2023 tarihinde eyt nedeni ile emekli olduğu, işten çıkışının yapıldığı, kıdem tazminatı ödemesi yapıldığı ancak çalışmanın tanık beyanlarından da anlaşılacağı üzere çalışmaya devam ettiği, taraflar arasında davacı davalı bünyesinde çalışırken 23/03/2023 tarihli arabuluculuk tutanağı imzalandığı, eyt nedeni ile çıkış işleminden sonra davacının 6 aylık kıdem şartını sağladığına ilişkin davalı tarafın itirazı var ise de, davacının eyt sonrası çalışmasına kesintisiz devam etmesi, emsal Yargıtay kararları ve TMK’nın 2.maddesi dikkate alınarak davacının 6 aylık kıdem şartını sağladığı ve iş güvencesi hükümlerinden yararlanması gerektiği kanaatine Mahkememizce varılarak ve davalı işverence gerçekleştirilen feshin geçerli bir fesih olmadığı sonucuna ulaşılarak açıklanan nedenlerle Mahkememizce feshin geçersizliğine ve davacının davalı bünyesinde işe iadesine karar verilmiştir.”
İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 29.Hukuk Dairesinin 2024/923 sayılı kararında da İlk Derece Mahkemesinin verdiği karar kabul edilmiştir;
“Davalı tarafından davacının emekli olarak işten kendisinin ayrıldığı iddia edilmiştir. Davacının 07/3/2023 tarihli dilekçesi dosyaya ibraz edilmiştir. Dilekçe içeriğinde davacının 7438 sayılı yasa kapsamında emekli olarak çalışmaya devam etme talebi mevcuttur. Dilekçe içeriğinde davacının iş akdini feshi ve istifa talebi yoktur. Davacı, emeklilik nedeniyle iş sözleşmesinin sona erdirilmesini istemediği, çalışmaya devam etmek istediğini bildirdiği, davalı işveren tarafından davacının iş akdinin haklı ve geçerli bir nedenle feshedildiği ispatlanamadığından davanın kabulüne ve davacının işe iadesine karar verilmiştir.”
Mahkeme kararları ve İş Kanunu’nun iş güvencesine dair bölümü incelendiğinde sonuç olarak, emeklilik sonrası aynı işyerinde çalışmaya devam eden çalışanla işveren arasında yeni bir iş ilişkisi kurulduğundan, eğer işçinin iş sözleşmesi geçerli bir sebebe dayanmaksızın feshedilirse iş güvencesi kapsamında olacağından, işçi işe iade davası açabilecektir.