İşverenin iş sözleşmesinden doğan yükümlülüklerinden biri de eşit davranma borcudur. Eşit davranma borcu, adalet ve hakkaniyet düşüncesi temelinde kurulmuştur. Anayasa’nın 10. maddesi ile 4857 Sayılı İş Kanunu’nun 5. maddesi eşit davranma borcunun yasal dayanaklarıdır. Anayasa’nın 10. maddesine göre; “Herkes, dil, ırk, renk, cinsiyet, siyasi düşünce, felsefi inanç, din, mezhep ve benzeri sebeplerle ayırım gözetmeksizin kanun önünde eşittir (…)”. Anayasa’da öngörülmüş bulunan eşitlik ilkesi, İş Kanunu’nun 5. maddesinde özel olarak düzenlenmiştir. İş Kanunu 5. maddeye göre; “İş ilişkisinde dil, ırk, renk, cinsiyet, engellilik, siyasal düşünce, felsefî inanç, din ve mezhep ve benzeri sebeplere dayalı ayrım yapılamaz”. Anayasa’ya göre tüm bireyler arasında ayrım yapılamayacağı söylenirken İş Kanunu’na göre iş ilişkisinde de herhangi bir ayrım yapılamayacağı vurgulanmıştır.
İşverenin çalışanlar arasında ayrımcılık yapamayacağı ve eşit davranma borcu yasalarla güvence altına alınmıştır. İşveren, esaslı nedenler olmadıkça tam süreli çalışan işçi karşısında kısmî süreli çalışan işçiye, belirsiz süreli çalışan işçi karşısında belirli süreli çalışan işçiye farklı işlem yapamaz.
İşveren, biyolojik veya işin niteliğine ilişkin sebepler zorunlu kılmadıkça, bir işçiye, iş sözleşmesinin yapılmasında, şartlarının oluşturulmasında, uygulanmasında ve sona ermesinde, cinsiyet veya gebelik nedeniyle doğrudan veya dolaylı farklı işlem yapamaz.
Ücret konusunda da eşit davranma borcuna iş hukukunda yer verilmiştir. Aynı veya eşit değerde bir iş için cinsiyet nedeniyle daha düşük ücret kararlaştırılamaz. İşçinin cinsiyeti nedeniyle özel koruyucu hükümlerin uygulanması, daha düşük bir ücretin uygulanmasını haklı kılmaz.
İş ilişkisinde ya da iş ilişkisinin sona ermesi sırasında eşit davranma ilkesine aykırı davranılması durumunda işçi, dört aya kadar ücreti tutarındaki uygun bir tazminattan başka yoksun bırakıldığı haklarını da talep edebilir. Eşit işlem yapma borcuna aykırı davranışın yaptırımı İş Kanunu’nun 5. maddesinde düzenlenmiştir. İşverenin eşit davranma borcunu yerine getirmediğini ispat yükü işçiye aittir. Ancak, işçi ayrımcılık yapıldığını güçlü bir biçimde ortaya koyduğunda, işveren aksini ispat etmekle yükümlüdür.