Tahmini okuma süresi: 5 dk.
Çalışma hayatında sık sık karşılaşılan bir durum olan, işverenler tarafından çalışanlarına alışveriş çekleri mahiyetindeki yardımını Vergi Hukuku ve Sosyal Güvenlik Hukuku açısından değerlendirmesini bu makalemizde sizlerle paylaşacağız. Özellikle belirtmek isteriz ki yazımızın ana konusu işverenler tarafından çalışanlarına verilen alışveriş çekleridir. Konuyu ilk olarak Vergi mevzuatı açısından değerlendirdikten sonra, bu çeklerin personel ücret bordrosunda prime esas kazanç altında gösterilip gösterilmeyeceği konusunda nasıl bir yol izlenmesi gerektiğini ele alacağız.
Katma Değer Vergisi Açısından Alışveriş Çeklerinin Değerlendirilmesi
İşverenler, çalışanlarına anlaşmalı kurumlarda kullanılmak üzere üzerinde belirli bir tutarı olan hediye çeklerini bazen bir şirket politikası bazen de sosyal yardım adı altında vermektedir. Hediye çeki-alışveriş çeki, hamiline üzerinde yazılı tutar kadar anlaşmalı kurumdan alışveriş yapma imkanı sağlayan bir ödeme aracıdır.
3065 sayılı Katma Değer Vergisi Kanunun 1.maddesine istinaden, Türkiye’de yapılan Ticari, sınai, zirai faaliyet ve serbest meslek faaliyeti çerçevesinde yapılan teslim ve hizmetler katma değer vergisine tabidir.
Aynı Kanunun 2.maddesine göre, “bir mal üzerindeki tasarruf hakkının malik veya onun adına hareket edenlerce, alıcıya veya adına hareket edenlere devredilmesidir. Bir malın alıcı veya onun adına hareket edenlerin gösterdiği yere veya kişilere tevdii teslim hükmündedir”. Kanuna göre, Hizmet, teslim ve teslim sayılan haller ile mal ithalatı dışında kalan işlemlerdir. Bu işlemler; bir şeyi yapmak ve işlemek, meydana getirmek, imal etmek, onarmak, temizlemek, muhafaza etmek, hazırlamak, değerlendirmek, kiralamak, bir şeyi yapmamayı taahhüt etmek gibi, şekillerde gerçekleşebilir.
Aynı Kanunun “Sosyal ve Askeri Amaçlı İstisnalarla Diğer İstisnalar” bölümünde, külçe gümüş, döviz, para, damga pulu, harç pulu, değerli kağıtlar, taşıt pulu, hisse senedi ve tahvil teslimlerinin KDV’den müstesna olduğuna ilişkin hükmüne istinaden; para niteliğinde olan ve para yerine geçen hediye çeklerinin-alışveriş çeklerinin personele tesliminin KDV’ye tabi tutulmaması gerekmektedir.
Özellikle belirtmek isteriz ki, anılan çeklerin, personele teslimi sırasında vergiyi doğuran olay gerçekleşmemekte dolayısı ile KDV’ye tabi olmamakta, personelin anılan çeki kullanması ile vergiyi doğuran olay gerçekleşmektedir.
Gelir Vergisi Açısından Alışveriş Çeklerinin Değerlendirilmesi
Personele verilen alışveriş veya hediye çeklerinin Gelir Vergisi açısından değerlendirmesini yaptığımızda, Gelir Vergisi Kanunun 61.maddesinde, “Ücret, işverene tabi belirli bir işyerine bağlı olarak çalışanlara hizmet karşılığı verilen para ve ayınlar ile sağlanan ve para ile temsil edilebilen menfaatlerdir.” Kanunun uygulanmasında, “Evvelce yapılmış veya gelecekte yapılacak hizmetler karşılığında verilen para ve ayınlarla sağlanan diğer menfaatler” de ücret sayılmaktadır. Örneğin, İşyeri çalışanlarına istikrarlı olarak kış erzak yardımı niteliğindeki alışveriş çekinin verilmesini bahsedilen durumda değerlendirebiliriz.
Yukarıda saydığımız hükümlere istinaden, personele verilen çekler “ücret” mukabilinde olduğu için Gelir Vergisi açısından çekin bedelinin hesaplanmaya dahil edilmesi gerekmektedir.
Sosyal Güvenlik Hukuku Açısından Alışveriş Çeklerinin Değerlendirilmesi
Personele verilen alışveriş çeklerinin Katma Değer Vergisi ve Gelir Vergisi açısından açıklamalarını yukarıda sırası ile anlatmıştık. Anılan yardımların (personele verilen alışveriş çekleri bir nevi şirket politikası olacağı gibi işverenler tarafından çalışanlarına yapılan sosyal yardımlar olarak da değerlendirebiliriz.)
5510 sayılı Sosyal Sigortalar ve Genel Sağlık Sigortası Kanunun 80.maddesinde “prime esas kazançlar” başlığı altında;
4 üncü maddenin birinci fıkrasının (a) bendi kapsamındaki sigortalıların prime esas kazançlarına tabi tutulmayacak kazançlar;
“80/b) Ayni yardımlar ve ölüm, doğum ve evlenme yardımları, görev yollukları, seyyar görev tazminatı, kıdem tazminatı, iş sonu tazminatı veya kıdem tazminatı mahiyetindeki toplu ödeme, keşif ücreti, ihbar ve kasa tazminatları ile Kurumca tutarları yıllar itibarıyla belirlenecek yemek, çocuk ve aile zamları, işverenler tarafından sigortalılar için özel sağlık sigortalarına ve bireysel emeklilik sistemine ödenen ve aylık toplamı asgari ücretin % 30’unu geçmeyen özel sağlık sigortası primi ve bireysel emeklilik katkı payları tutarları, prime esas kazanca tabi tutulmaz.
80/c) (b) bendinde belirtilen istisnalar dışında her ne adla yapılırsa yapılsın tüm ödemeler ile ayni yardım yerine geçmek üzere yapılan nakdi ödemeler prime esas kazanca tabi tutulur. Diğer kanunlardaki prime tabi tutulmaması gerektiğine dair muafiyet ve istisnalar bu Kanunun uygulanmasında dikkate alınmaz”
Personele verilen alışveriş çeklerinin Gelir Vergisi açısından değerlendirildiğinde ücret mukabilinde yapılan ödeme olmasından dolayı gelir vergisi hesaplamalarına dahil edilmesi gerektiğini daha önce dile getirmiştik. Sosyal Güvenlik Hukuku açısından değerlendirdiğimizde, personele verilen alışveriş çekleri 5510 sayılı Kanunun 80.maddesi (c) bendinde belirtilen “(b) bendinde belirtilen istisnalar dışında her ne adla yapılırsa yapılsın tüm ödemeler ile ayni yardım yerine geçmek üzere yapılan nakdi ödemeler prime esas kazanca tabi tutulur.” Hükmünden de anlaşılacağa üzere, nakdi bir ödeme olmayıp, nakdi bir niteliği olan ayni bir ödeme olarak karşımıza çıkmaktadır. Dolayısıyla nakit olarak değil ayın olarak değerlendirilip personelin prime esas kazancına tabi tutulmaması gerekmektedir.
Örneğin; A unvanlı işyeri çalışanlarına, kış erzak yardımı niteliğinde anlaşmalı bir alışveriş merkezinde kullanılmak üzere 80,00 TL lik bir alışveriş çeki vermiştir. Burada dikkat edeceğimiz nokta çekin direk para yerine geçip geçmemesi hususudur. Çalışan çekin üzerinde yazılı bulunan 80,00 TL lik tutarı sadece anlaşmalı Kurumda kullanacaktır. Yani aslında çalışana teslim edilen çek “ayın” olarak değerlendirilmeli ve çalışanların Prime Esas Kazancına dahil edilmemelidir.
Özetle bahsedecek olursak; bazen şirket politikası bazen de sosyal yardım altında işyeri tarafından çalışana verilen alışveriş çekleri, çalışana teslimi esnasında KDV’ye tabi tutulmayıp, çalışanı anılan çeki kullanması ile vergiyi doğuran olayın gerçekleşeceği ve KDV’ye tabi olacağı, anılan çeklerin Gelir Vergisi açısından değerlendirildiğinde, Gelir Vergisi Kanunun 61.maddesinde, “Ücret, işverene tabi belirli bir işyerine bağlı olarak çalışanlara hizmet karşılığı verilen para ve ayınlar ile sağlanan ve para ile temsil edilebilen menfaatlerdir.” Kanunun uygulanmasında, “Evvelce yapılmış veya gelecekte yapılacak hizmetler karşılığında verilen para ve ayınlarla sağlanan diğer menfaatler” de ücret sayılmaktadır. Hükmü gereği Gelir Vergisi açısından hesaplamaya dahil edilmesi gerektiği ve son olarak anılan çeklerin, nakdi bir ödeme olmayıp, nakdi bir niteliği olan ayni bir ödeme olarak karşımıza çıkması üzerine, nakit olarak değil ayın olarak değerlendirilip personelin prime esas kazancına tabi tutulmaması gerektiği tarafımızca değerlendirilmektedir.
Feti SAVRAN
İş ve Sosyal Güvenlik Hukuku Uzmanı / Sosyal Güvenlik Denetmeni
Kaynakça:
*Damga Vergisi Kanunu
*Gelir Vergisi Kanunu
*Sosyal Sigortalar ve Genel Sağlık Sigortası Kanunu