Geçtiğimiz Salı günü kutlanan 8 Mart Dünya Emekçi Kadınlar Günü münasebetiyle, yeri geldiğinde anne, yeri geldiğinde eş, yeri geldiğinde kardeş olarak ülkemizdeki kayıtlı ve kayıt dışı iş yükünün büyük bölümünü üstlenen kadınlarımızın hem iş hukuku hem de sosyal güvenlik hukuku açısından haklarına kısa kısa değindiğimiz iş ve sosyal güvenlik hukukunda kadın olmak adlı bir yazı hazırladık. Kadınlara sadece bir günü vakfetmek zorunda olmadığımız bir dünya dileğiyle tüm kadınlarımızın 8 Mart Dünya Kadınlar Gününü kutlarız.
ANAYASAL TEMİNAT
Türkiye Cumhuriyeti Anayasası belirli maddelere kadınların pozitif ayrımcılığına işaret ederek hak ve özgürlüklerini Anayasal güvence altına almıştır. Anayasanın “Kanun önünde eşitlik” konusunu ele alan 10. Maddesi aşağıdaki şekildedir.
“ Kanun önünde eşitlik
Madde 10 – Herkes, dil, ırk, renk, cinsiyet, siyasi düşünce, felsefi inanç, din, mezhep ve benzeri sebeplerle ayırım gözetilmeksizin kanun önünde eşittir.
Kadınlar ve erkekler eşit haklara sahiptir. Devlet, bu eşitliğin yaşama geçmesini sağlamakla yükümlüdür. Bu maksatla alınacak tedbirler eşitlik ilkesine aykırı olarak yorumlanamaz…”
İş Hukuku Açısından Kadınların Hakları
Çalışma hayatımızı düzenleyen 4857 Sayılı İş Kanunu ile çalışan kadınların birtakım hakları yasa ile güvence altına alınmıştır.
-Ayrımcılık Yasağı
Kadınların çalışma hayatında eşit tutulması, ayrımcılığa tabi tutulmaması gerekmektedir.
4857 Sayılı İş Kanunu’nun 5. maddesinde belirtildiği üzere işveren, biyolojik veya işin niteliğine ilişkin sebepler zorunlu kılmadıkça, bir işçiye, iş sözleşmesinin yapılmasında, şartlarının oluşturulmasında, uygulanmasında ve sona ermesinde, cinsiyet veya gebelik nedeniyle doğrudan veya dolaylı farklı işlem yapamaz. Aynı veya eşit değerde bir iş için cinsiyet nedeniyle daha düşük ücret kararlaştırılamaz. İşçinin cinsiyeti nedeniyle özel koruyucu hükümlerin uygulanması, daha düşük bir ücretin uygulanmasını haklı kılmaz.
Yer Altında ve Su Altında Çalışma Yasağı
4857 Sayılı İş Kanunu’nun 72. maddesinde, maden ocakları ile kablo döşemesi, kanalizasyon ve tünel inşaatı gibi yeraltında veya su altında çalışılacak işlerde on sekiz yaşını doldurmamış erkek ve her yaştaki kadınların çalıştırılması yasaklanmıştır.
Analık Halinde Çalışma ve Süt İzni
4857 sayılı İş Kanunu’nun 74. Maddesi gereği; Kadın işçilerin doğumdan önce sekiz ve doğumdan sonra sekiz hafta olmak üzere toplam on altı haftalık süre için çalıştırılmamaları esastır. Çoğul gebelik halinde doğumdan önce çalıştırılmayacak sekiz haftalık süreye iki hafta süre eklenir. Ancak, sağlık durumu uygun olduğu takdirde, doktorun onayı ile kadın işçi isterse doğumdan önceki üç haftaya kadar işyerinde çalışabilir. Bu durumda, kadın işçinin çalıştığı süreler doğum sonrası sürelere eklenir. Kadın işçinin erken doğum yapması halinde ise doğumdan önce kullanamadığı çalıştırılmayacak süreler, doğum sonrası sürelere eklenmek suretiyle kullandırılır. Doğumda veya doğum sonrasında annenin ölümü halinde, doğum sonrası kullanılamayan süreler babaya kullandırılır. Üç yaşını doldurmamış çocuğu evlat edinen eşlerden birine veya evlat edinene çocuğun aileye fiilen teslim edildiği tarihten itibaren sekiz hafta analık hali izni kullandırılır.
6663 Sayılı Kanuna istinaden getirilen ekleme ile, 4857 Sayılı İş Kanunun 74.maddesinin birinci fıkrası uyarınca kullanılan doğum sonrası analık hali izninin bitiminden itibaren çocuğunun bakımı ve yetiştirilmesi amacıyla ve çocuğun hayatta olması kaydıyla kadın işçi ile üç yaşını doldurmamış çocuğu evlat edinen kadın veya erkek işçilere istekleri halinde birinci doğumda altmış gün, ikinci doğumda yüz yirmi gün, sonraki doğumlarda ise yüz seksen gün süreyle haftalık çalışma süresinin yarısı kadar ücretsiz izin verilir. Çoğul doğum halinde bu sürelere otuzar gün eklenir. Çocuğun engelli doğması halinde bu süre üç yüz altmış gün olarak uygulanır. Bu fıkra hükümlerinden yararlanılan süre içerisinde süt iznine ilişkin hükümler uygulanmaz.
Yukarıda öngörülen süreler işçinin sağlık durumuna ve işin özelliğine göre doğumdan önce ve sonra gerekirse artırılabilir. Bu süreler hekim raporu ile belirtilir.
Hamilelik süresince kadın işçiye periyodik kontroller için ücretli izin verilir.
Hekim raporu ile gerekli görüldüğü takdirde, hamile kadın işçi sağlığına uygun daha hafif işlerde çalıştırılır. Bu halde işçinin ücretinde bir indirim yapılmaz.
İsteği halinde kadın işçiye, on altı haftalık sürenin tamamlanmasından veya çoğul gebelik halinde on sekiz haftalık süreden sonra altı aya kadar ücretsiz izin verilir. Bu izin, üç yaşını doldurmamış çocuğu evlat edinme halinde eşlerden birine veya evlat edinene verilir. Bu süre, yıllık ücretli izin hakkının hesabında dikkate alınmaz.
Kadın işçilere bir yaşından küçük çocuklarını emzirmeleri için günde toplam bir buçuk saat süt izni verilir. Bu sürenin hangi saatler arasında ve kaça bölünerek kullanılacağını işçi kendisi belirler. Bu süre günlük çalışma süresinden sayılır.
Kadın işçilerin gece çalıştırılma koşullarıile ilgili ayrıntılı bilgiye https://iskanunu.com/sizin-sorduklariniz/2540-kadin-iscilerin-gece-calistirilma-kosullari linki üzerinden ulaşabilirsiniz.
Evlenen Kadına Kıdem Tazminatı
4857 Sayılı İş Kanunu ile 1475 Sayılı İş Kanununun kıdem tazminatına ilişkin 14. maddesi dışındaki maddeleri yürürlükten kaldırılmıştır. Bu nedenle, kıdem tazminatına ilişkin hükümler yeni bir düzenleme yapılıncaya kadar kıdem tazminatına ilişkin uygulama aynen devam ettirilmektedir.
1475 sayılı İş Kanunu’nun 14. maddesinin (e) bendinde; “Kadının evlendiği tarihten itibaren bir yıl içerisinde kendi rızası ile iş sözleşmesini sona erdirmesi durumunda” kıdem tazminatına hak kazanacağı hükme bağlanmıştır.
Sosyal Güvenlik Hukuku Açısından Kadın
Sosyal Güvenlik Mevzuatı çalışma hayatında kadın çalışanlara bazı düzenlemeler getirmiştir. Bu düzenlemelerin bazıları aşağıda açıklanmıştır.
Analık Geçici İş Göremezlik Ödeneği
5510 Sayılı Kanun’un 18. maddesine göre sigortalı kadının analığı halinde, Kadın sigortalıların doğumdan önceki bir yıl içinde en az doksan gün kısa vadeli sigorta primi bildirilmiş olması şartı ile, doğumdan önceki ve sonraki sekizer haftalık sürede, çoğul gebelik halinde ise doğumdan önceki sekiz haftalık süreye iki haftalık süre ilâve edilerek çalışmadığı her gün için analık geçici iş göremezlik ödeneği verilir.
Emzirme Ödeneği
5510 Sayılı Kanunun 16. maddesine göre kendi çalışmalarından dolayı gelir veya aylık alan kadına ya da gelir veya aylık alan erkeğin sigortalı olmayan eşine, her çocuk için yaşaması şartıyla doğum tarihinde geçerli olan ve SGK Yönetim Kurulunca belirlenip Bakan tarafından onaylanan tarife ile belirlenen emzirme ödeneği verilmektedir. 2016 yılı için belirlenen emzirme ödeneği 122,00 TL’dir.
Doğum Borçlanması
5510 Sayılı Kanun’un 41. maddesine göre sigortalı sayılanların ücretsiz doğum ya da analık izni süreleri ile sigortalı kadının, üç defaya mahsus olmak üzere doğum tarihinden sonra iki yıllık süreyi geçmemek kaydıyla borçlanılacak sürelerde uzun vadeli sigorta kolları açısından sigortalı sayılmaması ve çocuğunun yaşaması şartlarıyla talepte bulunulan süreleri borçlanması mümkündür.
Merhaba , 2 yildir sezonluk olarak turizm sektorunde calişmaktayim. Belirli süreli is sozleşmesi kapsaminda calişan bir kadın işçi olarak bu şatlar altinda hamile kalmam durumunda ne olur? Is veren sozleşme bitiminde beni işten çikarabilir mi , işten çikarmazsa ne kadar süre çaliştirmak durumunda?
merhabalar 3yillik ozel sektorde calisiyorum hamilelik dogum yaptim raporum bittikten sonra haberim olmadan isten cikarilmisim 1bucuk ay sonra bilgi veriliyor haberim oluyor bu surecte hangi haklarim var nereye basvurabilirim