Yıllık ücretli izinlerin yanı sıra dini ve resmi bayramlar da çalışanlar için tatil fırsatı oluşturmaktadır. Özellikle dini bayramlarda çalışma gününe rastlayan yarım günlük çalışma süreleri dikkate alındığında “arife günü” olarak karşımıza çıkan bayram öncesi sürelerde izin kullandırılarak telafi çalışması yapılabilir mi birlikte değerlendirelim.
Telafi Çalışması Nedir?
4857 sayılı İş Kanunun 63 üncü maddesine dayanılarak hazırlanan “İş Kanununa İlişkin Çalışma Süreleri Yönetmeliği” 7. maddesinde “telafi çalışması” tanımlanmıştır.
Telafi Çalışması; Zorunlu nedenlerle işin durması, ulusal bayram ve genel tatillerden önce veya sonra iş yerinin tatil edilmesi veya benzer nedenlerle iş yerinde normal çalışma sürelerinin önemli ölçüde altında çalışılması veya tamamen tatil edilmesi ya da işçinin talebi ile kendisine 4857 sayılı İş Kanunu, iş sözleşmeleri ve toplu iş sözleşmeleri ile öngörülen yasal izinleri dışında izin verilmesi hallerinde, işçinin çalışmadığı bu sürelerin telafisi için işçiye yaptırılacak çalışma, telafi çalışmasıdır.
Görüldüğü üzere Yönetmelik maddesinden de anlaşılacağı gibi tam da arefe gününün çalışma süresi olarak değil de işçilere izin verilerek geçirilmesi durumunda, bu süreler yıllık izinden düşülmeden telafi çalışması yapılması mümkündür.
Arefe gününü çalışma süresi olarak kullanmayıp tatil eden işveren takip eden 2 ay içerisinde işçilerine telafi çalışması yaptırabilir. Telafi çalışması yaptıracak işveren; bu çalışmanın 4857 sayılı İş Kanununun 64 üncü maddesinde sayılan nedenlerden hangisine dayandığını açık olarak belirtmek, hangi tarihte çalışmaya başlanacağını, ilgili işçilere bildirmek zorundadır.
Telafi çalışması, günlük en çok çalışma süresi olan 11 saati aşmamak koşulu ile günde 3 saatten fazla olamaz. Telafi çalışması, tatil günlerinde yaptırılamaz.