Fasılalı çalışma durumunda, işçinin aynı işverene bağlı olarak çalıştığı süreler kıdem tazminatı hesabı için birleştirilmelidir. İşçinin daha önceki çalışmaları, kıdem tazminatına hak kazanmaya dair bir yıllık sürenin hesaplanmasında dikkate alınır.
Ancak kıdem tazminatı hesaplamasında bazı önemli noktalara dikkat etmek gerekmektedir. İşçinin önceki çalışmaları sebebiyle kıdem tazminatı ödenmişse, aynı dönem için iki defa kıdem tazminatı ödenemez. Yani, işçinin önceki dönem çalışmaları için kıdem tazminatı ödendi ise, tekrar aynı dönem için kıdem tazminatı talep edilemez.
Ayrıca, fasılalı çalışma durumunda istifa yoluyla ayrılan işçi kıdem tazminatına hak kazanamaz. Ancak aynı işverene ait bir ya da farklı işyerlerinde çalışılan süreler için kıdem tazminatı ödenmemişse, bu süre sonraki hizmet süresine eklenerek son ücret üzerinden kıdem tazminatı hesaplanır.
Kıdem tazminatı, işçinin iş güvencesini sağlamak ve emeklilik döneminde maddi bir güvence oluşturmak amacıyla önemli bir hak olarak kabul edilir. Fasılalı çalışma durumlarında kıdem tazminatı hesaplaması, işçinin tüm birleştirilebilir sürelerin dikkate alınmasıyla adil bir şekilde yapılmalıdır.
Konuyla ilgili Yargıtay 22. Hukuk Dairesinin 2012/27551 Esas No’lu kararında;
“…kıdem tazminatına hak kazanmaya dair bir yıllık sürenin hesabında da işçinin daha önceki fasılalı çalışmaları dikkate alınır. Bununla birlikte, her bir fesih şeklinin kıdem tazminatına hak kazanacak şekilde gerçekleşmesi hizmet birleştirmesi için gerekli bir koşuldur. İşçinin önceki çalışmaları sebebiyle kıdem tazminatı ödenmişse, aynı dönem için iki defa kıdem tazminatı ödenemeyeceğinden tasfiye edilen dönemin kıdem tazminatı hesabında dikkate alınması mümkün olmaz. Yine, istifa etmek suretiyle işyerinden ayrılan işçi kıdem tazminatına hak kazanmayacağından, istifa yoluyla sona eren önceki dönem çalışmaları kıdem tazminatı hesabında dikkate alınmaz. Ancak aynı işverene ait bir ya da değişik işyerlerinde çalışılan süre için kıdem tazminatı ödenmemişse, bu süre aynı işverende geçen sonraki hizmet süresine eklenerek son ücret üzerinden kıdem tazminatı hesaplanmalıdır.” hükmü yer almaktadır.
Zamanaşımı Süresi Var Mı?
Fasılalı çalışmalar arasında geçen sürenin 10 yılı aşmaması önemlidir. Zira kıdem tazminatı için 10 yıllık zamanaşımı süresi bulunmaktadır. Eğer fasılalı çalışmalar arasındaki süre 10 yılı geçerse, işçinin kıdem tazminatı alacağı zamanaşımına uğrar. Aynı Yargıtay kararında da konuya yer verilmiş olup aşağıdaki şekilde açıklanmıştır.
“Zamanaşımı definin ileri sürülmesi halinde önceki çalışma sonrasında ara verilen dönem on yılı aşmışsa önceki hizmet bakımından kıdem tazminatı hesaplanması mümkün olmaz.”
Sonuç olarak işçinin fasılalı çalışmalarında kıdem tazminatı hakları, daha önceki çalışmalarının dikkate alınmasıyla belirlenir. İşçinin aynı işverene bağlı olarak bir ya da değişik işyerlerinde çalıştığı süreler birleştirilerek kıdem süresi hesaplanır. Ancak her bir fesih şeklinin kıdem tazminatı haklarına etkisi vardır ve istifa yoluyla sona eren önceki dönem çalışmaları kıdem tazminatı hesabında dikkate alınmaz. Zamanaşımı süresi ileri sürüldüğünde, önceki çalışma sonrasında ara verilen dönem on yılı aşmışsa önceki hizmet bakımından kıdem tazminatı hesaplanması mümkün olmaz. İşçi haklarının korunması ve adil çalışma koşullarının sağlanması açısından, kıdem tazminatı hesaplamalarında işçinin tüm hizmet süreleri yasal düzenlemelere uygun bir şekilde değerlendirilmelidir.
2005 yılında 657 4-c geçici memur olarak girdiğim kurumdan iş sonu sözleşmesi ile (5 kodlu) tazminatımı alarak 2013 yılında ayrıldım. Tam bir sene sonra 2014 yılında aynı işime geri döndüm. 2023 nisanda memuriyete geçişimiz yapıldı (emekli sandığı). 2005~2013 yılları arasındaki çalışmamdan dolayı aldığım kıdem tazminatımdan dolayı arada geçen 7 yıllık süreyi kadro dereceme eklemediler. Bu 7 yıllık hizmet süremi kadro dereceme nasıl ekletebilirim?