Salgından etkilenen çoğu firma mart ayı itibariyle kısa çalışma yapmaya başlayıp ödenek için İŞKUR’a başvuruda bulunmuştu. Nisan ve mayıs aylarında da kısa çalışmaya devam ediyorlar. İŞKUR ise ödenekleri işçilerin hesabına yatırmak için kısa çalışma kapsamında çalışmadıkları süreleri bir puantaj tablosu içerisinde işverenlerden talep ediyor. İşçilerini kısa çalışma ödeneğinden eksiksiz yararlandırmak isteyen işverenler bu tabloları titizlikle dolduruyor. Fakat yasal hükümleri okuyarak tecrübe edemediğimiz şey pratikte karşımıza çıkıyor. Kısa çalışmada tüm işçilerin çalışma süreleri azaltılmalı mı? Bazı işçilerin eski çalışma düzeninde çalışmaya devam etmesi iş yerinin kısa çalışma ödeneği hakkını etkiler mi? Kısa çalışmada aynı iş yerinde farklı çalışma saatleri uygulanır mı? bu sorular kısa çalışmayı uygularken kafaları en çok karıştıran sorulardan bazıları.
Kısa Çalışma Nasıl Uygulanır?
Kısa çalışma, genel ekonomik kriz, bölgesel veya sektörel kriz durumlarında uygulanabileceği gibi, yaşadığımız Covid-19 salgını gibi zorlayıcı/mücbir sebeplerin oluşması nedeniyle işi sürdürmekte zorlanan iş yerleri için de uygulanabiliyor. Şayet, salgının başlamasının hemen ardından, salgından etkilenen iş yerlerinin ilk olarak yaptığı şey kısa çalışma ödeneğine başvurmak oldu. İşverenler, işçilerini çalıştıramadıkları sürelerde ücretlerinin karşılanması için işçilerini bu ödenekten yararlandırıyor.
Salgın nedeniyle kısa çalışma ödeneğinden daha fazla çalışanın ve iş yerinin yararlanmasını sağlamak amacıyla ödenek hak edişi için belirlenmiş şartlarda da iyileştirmeye gidilmişti.
Kısa çalışma da en çok telaffuz edilen, iş yerinin çalışma sürelerinin durması ya da azalması durumudur. Salgın nedeniyle iş yerlerini kapatmak zorunda kalan işverenler, tüm çalışanlarını evlerine gönderirken, bu çalışanlarını hiç çalıştıramadığı için tüm ay üzerinden kısa çalışma ödeneğine başvurabilir. Salgın nedeniyle işleri önemli ölçüde azalan iş yerlerinde ise, işçilerin çalışma saatleri azaltıldı, ya da nöbetleşe çalışma sistemine geçiş yapıldı. Haliyle çalışanların azalan çalışma sürelerinin ücreti yine İŞKUR tarafından karşılanması için kısa çalışma kapsamında değerlendirilir.
Çalışma süresinde azalmanın kısa çalışma kapsamında olabilmesi için, normal çalışma süresinin en az 3’te 1 oranında azalmış olması gerekir. Örneğin haftada 45 saat ayda 225 saat çalışan bir işçi için düşünürsek, salgın nedeniyle çalışma süresinin haftada 30, ayda 150 saate düşmüş olması şartıyla kısa çalışma ödeneğinden yararlanılabilir.
Departman Bazında Kısa Çalışma Yapılabilir mi?
Faaliyeti duran ya da azalan bir iş yerinden bahsederken, bu iş yerinde sadece bir departman için işler durmuş olabilir. Diğer bölümlerde iş aynen devam edebilir. Örneğin, bir perakende şirketi düşünelim. Alışveriş merkezlerindeki tüm şubeleri salgın nedeniyle kapatıldığı için, bu şubelerde tüm çalışanların çalışmaları durmuş olur. Bu kişiler tüm ay hiç çalışmayacakları için ücretlerinin tamamı kısa çalışma ödeneği ile karşılanır. Fakat, internet üzerinden satışlarını sürdürüyorsa, internet satışları ile ilgilenen departman belki normal çalışma süresinden bile daha fazla çalışmak durumunda kalmış olabilir.
İş yerinde farklı iki departman arasında çalışma süreleri farklılık gösterebilir. İşveren çalışma saatleri hiçbir azalma olmadan eskisi gibi devam eden departmandaki çalışanlarının ücretini tam yatırıp onları kısa çalışma kapsamına dahil etmez. Ama diğer taraftan, salgından etkilenen birimlerde çalışan işçileri için kısa çalışma ödeneğine başvurabilir.
İşçi Bazında Farklı Çalışma Saatleri
Farklı departmanlarda olduğu gibi işçiler arasında da çalışma saatlerinde farklılıklar oluşabilir. Yaptığı işe, sorumluluğa göre her işçi birbirinden daha farklı saatlerde çalıştırılmış olabilir. Bu tarz bir çalışma modelinde her bir işçi için dikkat edilmesi gereken şey, salgından önceki normal çalışma sürelerinin en az 3’te 1’i oranında azalmış olması gerektiğidir. Yani haftalık 45 saat çalışan bir işyeri işçilerine kısa çalışma yaptırırken, bazı işçiler 20 saat, bazı işçiler 30 saat çalışıyor olabilir. Çalışma 45 saatin 3’te 1’i olan 30 saati geçmediği sürece işveren işçiyi kısa çalışma ödeneğinden yararlandırabilir.
Aynı iş yerinde farklı çalışma saatleri ile çalışan işçilerin İŞKUR’a bildirimi yapılırken çalışmadıkları sürelerin doğru bir şekilde tek tek puantajda belirtilmesi gerekir.
Bu konuda güzel bir soru sormadan geçemeyeceğim. X işyerinde 10 kişi için kısa çalışma bildirdim. 8 tanesine ödenek hakkedişi çıktı. 2 tanesi ise şartları sağlayamadığı için kısa çalışma ödeneği haketmedi. Bu durumda bu 2 kişi devletten destek alamayacağı için ben onları tekrar haftalık 45 saat çalıştırarak onlara tam ödenek vermeyi düşündüm, sakıncası var mı? yoksa mutlaka aylık sgkları maksimum 20 gün ve hakkedişten mi yapılmalıdır? sonuçta kapsama giremediler ve programa göre çalışmak zorunda olduklarını düşünmüyorum.