Yıllık ücretli izin, çalışanların ruhen ve bedenen dinlenebilmeleri amacıyla anayasal güvence altına alınmış bir haktır. 4857 Sayılı İş Kanunu’nda da yıllık ücretli izin hakkı ve izin sürelerinin yasal sınırları çizilmiştir. Buna göre işyerinde işe başladığı günden itibaren en az bir yıl çalışmış olan işçilere yıllık ücretli izin verilir. Bu sürenin içine deneme süresi de dahildir. Yıllık ücretli izin hakkından vazgeçilemeyeceği İş Kanunu’nda açıkça belirtilmiştir.
Yıllık Ücretli İzin Hakkı ve İzin Süreleri
Yıllık ücretli izin, çalışanların bir yıl boyunca yapmış oldukları çalışmalarının karşılığında dinlenebilmeleri amacıyla ücretli olarak izin kullanma hakkıdır.
Yıllık izin süreleri, işyerindeki çalışma düzenine ve yapılan anlaşmaya göre değişiklik gösterebilir.
İşçilere verilecek yıllık ücretli izin süresi, hizmet süresi;
a) Bir yıldan beş yıla kadar (beş yıl dahil) olanlara on dört günden,
b) Beş yıldan fazla on beş yıldan az olanlara yirmi günden,
c) On beş yıl (dahil) ve daha fazla olanlara yirmi altı günden,
az olamaz.
Yer altı işlerinde çalışan işçilerin yıllık ücretli izin sürelerine dörder gün eklenir.
On sekiz ve daha küçük yaştaki işçilerle elli ve daha yukarı yaştaki işçilere verilecek yıllık ücretli izin süresi yirmi günden az olamaz.
Bu süreler iş sözleşmeleri veya toplu iş sözleşmeleri ile artırılabilir.
Yıllık Ücretli İzin Kullanımı
İş Kanunu’na göre yıllık ücretli izin süreleri işveren tarafından bölünemez. Ancak, tarafların anlaşması ile bir bölümü on günden aşağı olmamak üzere bölümler hâlinde kullanılabilir.
4857 sayılı İş Kanunu’na göre, işçiler her hizmet yılına ilişkin yıllık izinlerini, gelecek hizmet yılı içinde kullanmalıdır. İşveren, işçinin yıllık iznini yıl içerisinde kullandırmak zorunda olduğu gibi, işçi de iznini yıl içerisinde kullanmak zorundadır.
İşveren, işçinin yıllık ücretli iznini yılın hangi zamanında kullanacağını belirleyebilir. İşveren, işçinin izin taleplerini uygun şekilde planlamalı ve adil olmalıdır. Bununla birlikte, işveren veya işçiden kaynaklanan bir nedenle kazanılmış olan izinlerin yıl içerisinde kullanılamaması söz konusu olabilir.
Kullanılmayan Yıllık İzin Devreder mi?
Esas olan, yıllık iznin dönemi içerisinde kullanılmasıdır. Çalışanın elde ettiği yıllık izin hakkını belirli bir dönem içinde kullanmaması durumundaysa, bu izinler sonraki yıla devreder. İşçinin dinlenme hakkının korunması açısından yıllık iznin dönemi içerisinde kullanılması önemliyken, yine izin devrinin yapılması da bu hakkın gözetilmesi bakımından önemlidir.
Yargıtay kararlarında da kullanılmayan yıllık izinlerin devredeceğine yer verilmiştir. İş sözleşmesi devam ederken kullanılmayan yıllık iznin ücrete dönüşmeyeceği de yine Yargıtay içtihatları ve Kanun’da düzenlenmiştir. Yıllık izin hakkının ücrete dönüşmesi için iş sözleşmesinin feshi şarttır.
İşçilerin yıllık izin sürelerini biriktirmesi, bu süreye ilişkin ücretlerin tamamını alabilecekleri anlamına da gelmemektedir. Yargıtay, birçok kararında işçinin uzun süre boyunca yıllık izin kullanmamasını ‘hayatın olağan akışına aykırı” olarak değerlendirmekte ve biriken yıllık izinlerin ancak bir kısmına ücret ödenmesine hükmetmektedir.
Yargıtay 22.Hukuk Dairesinin 03.12.2019 tarihli, 2016/22704 Esas, 2019/22241 sayılı Kararında, davacının 15 yıllık çalışma süresi boyunca sadece 10 gün yıllık izin kullanmasının hayatın olağan akışına aykırı olduğunu belirtmiştir. Yine Yargıtay 9.Hukuk Dairesinin 21.01.2021 tarihli, 2018/10941 Esas, 2021/1851 sayılı Kararında, davacının 16 yılı aşan süre ile çalışmasına rağmen izin kullanmaması hayatın olağan akışına aykırı olduğundan davacının beyanı alındıktan sonra tüm deliller birlikte değerlendirilecek şeklinde hüküm verilmiştir.
Sonuç olarak, işçilerin bir yıl boyunca yaptıkları çalışmaları karşılığı kendilerine verilen ücretli yıllık izin hakkını biriktirmeden kullanmaları esastır. İşveren, işçinin sağlığını ve anayasal hakkını gözetmelidir. İzin planlamasını adil bir biçimde yapmalıdır. Kullanılmayan yıllık izin süreleri sonraki yıla devredecektir. Ancak fesih sonucunda kullanılmayan yıllık izin süreleri ücrete dönüşecektir. İşçilerin uzun yıllar boyunca hiç yıllık izin kullanmaması veya çok az izin kullanması hayatın olağan akışına aykırı olarak değerlendirilmektir.