Amerika’daki McDonalds çalışanları aynı şubede çalışan arkadaş veya akrabalarıyla vardiya değişimi yapabiliyorlar, önceden amirlerine haber vermeleri gerekmiyor. Avrupalı çalışanlar ise, McPasaport’a basvurarak Avrupa’da bulunan tüm şubelerde çalışma imkanına sahip oluyorlar.
Çalışma vardiyalarından memnun olmayan değiştirmek isteyenler ise, McTime self servis sistemiyle istedikleri saat aralıklarında çalışmak için kayıt olabiliyorlar. Çalışanlar bu tür politikaların çeşitliliği desteklediğini ve McDonalds’ta çalışmaktan gurur duymalarını sağladığını söylüyorlar.
PriceWaterhouseCoopers’ın bir araştırmasına göre, İngiliz çalışanların %50’si esnek çalışmanın en çok değer verdikleri çalışma şartı olarak görüyor. Bazı hükümetler esnek çalışmayı desteklemeye bütçe ayırıyor. Örneğin, 2009’da Alman hükümeti 5.1 milyar avroyu kısa süreli çalışma programları için ayırmış. OECD’nin tahminlerine göre, bu sayede 500.000 iş korunmuş.
KPMG, Almanya’da uygulanan bu programı İngiltere’deki ofislerinde uygulamaya başlamış. Çalışanların ¾’ü(ortaklar da dahil) haftada 4 gün çalışmayı veya belli bir süre için ücretsiz izin almayı kabul etmiş. Bu sayede firma 4 milyon avro veya buna denk gelen 100 tam zamanlı işi kurtarmıştır.
Esnek çalışma, çalışanların iş-yaşam dengesini kurmaları ve bu sayede verimliliklerini arttırmalarında önemli rol oynar.
Bu yazı Virginia Marsh’ın 18 Mayıs’ta Financial Times’ta yayınlanan insan kaynakları köşesinden alınmıştır.