Yabancı uyruklu istihdamı, ya yasal izinler alınarak ya da herhangi bir yasal prosedür izlenmeden, tamamen yasa dışı bir şekilde yapılabilmektedir. 4817 sayılı “Yabancıların Çalışma İzinleri Hakkındaki Kanun” 27.02.2003 tarihinde kabul edilerek bugüne kadar çok dağınık ve karmaşık yasal düzenlemelere son verilerek, yabancı uyrukluların çalışmalarına ilişkin bir çok yeni düzenleme yapılmıştır.
Ülkemizdeki en önemli sorunlardan birisi de yabancı uyrukluların kayıtdışı istihdamıdır. Türkiye’de, dünyadaki ekonomik ve siyasi gelişmelere paralel olarak çok sayıda yabancı uyruklunun çeşitli sektörlerde çalıştığı bilinmektedir. Tam sayısı bilinmemekle birlikte, çoğunluğu eski Doğu Bloğu ülkelerinden yaklaşık bir milyon civarına yabancı uyruklunun kayıtdışı çalıştığı tahmin edilmektedir. Türkiye’nin taraf olduğu ikili ya da çok taraflı sözleşmelerde aksi görülmedikçe, yabancıların Türkiye’de bağımlı veya bağımsız çalışmaya başlamadan önce izin almaları gerekir. Ülke menfaatlerinin gerekli kıldığı hallerde veya mücbir nedenlere bağlı olarak, çalışmaya balamadan önce ilgili makama bilgi vermek koşuluyla, çalışma süresi bir ayı geçmemek ve bakanlık onayı alınmak suretiyle çalışma izni, işe başladıktan sonra da verilebilecektir. Süresiz ve bağımsız çalışma izinlerinin verilebilmesi için kanuni ve kesintisiz olarak Türkiye’de belirli sürelerde ikamet etmiş olma şartı aranmaktadır.
Buna göre;
. Türk vatandaşı ile evli olanlara,
. Yerleşmiş sayılan yabancılar ve çocuklarına,
. Türk vatandaşlığını 403 sayılı Kanun’un 19, 27 ve 28’inci maddeleri kapsamında kaybedenlere,
. Rüşt yaşını doldurmadan Türkiye’ye gelerek eğitimini Türkiye’de tamamlayanlara,
. 2510 sayılı İskan Kanunu kapsamında olanlara,
. Avrupa Birliği üyesi vatandaşları ile bunların eş ve çocuklarına,
. Büyükelçilik, konsolosluk ve uluslararası kuruluşların Türkiye’deki temsilciliklerinde görevlendirilenler ile eş ve çocuklarına,
. Bilimsel, kültürel ve sportif amaçlarla kısa süreli gelenlere ve,
. Kilit personel niteliğindeki yabancılara
çalışma izinleri istisnaî olarak verilebilecektir.
A. Türk vatandaşı ile evli olanlar
Türk vatandaşı ile evli olması nedeniyle istisnaî kapsamda çalışma izni almış olan yabancıların evli kalma süresi üç yılı doldurmadan evliliğin sona ermesi veya yapılacak araştırmada evliliğin aile birliği kurmak amacıyla yapılmadığının belirlenmesi durumunda çalışma izin belgesi geçerliliğini kaybedecek ve bu izne istinaden verilmiş olan çalışma amaçlı ikamet tezkeresi iptal edilecektir.
B. Yerleşmiş sayılan yabancı ve çocukları
Yerleşmiş sayılan yabancı kavramından; ülkemize gelerek genelde tatil bölgelerine yerleşen ve buralarda gayrimenkul satın almış olanlar, ülkemizde kalmak ve fiilen yerleşmek niyetiyle gelmiş olanlar, Türkiye’yi kendi iradesi veya ailesine tabi olarak, şahsi hayatı için yakın ilişkiler kurduğu yer sayanlar, yine ülkemizi, ekonomik faaliyetleri, sosyal irtibatları ve yaşamak için hayatlarının merkezi haline getiren yabancılar gibi şartlardan bir veya birkaçını taşıyan yabancılar anlaşılacaktır.
Bu yabancılardan, Türkiye’de en az üç yıl süreyle kanunî ve kesintisiz ikamet izni bulunanlara talepleri halinde istisnaî çalışma izni müracaatı için “Türkiye’de Yerleşik Sayılan Yabancı” olduğuna ilişkin belge verilecektir. Bununla birlikte, Türkiye’de yerleşmiş olan yabancıların Türk vatandaşı eşinden olan çocuklarının çalışma izinleri de istisnaî olarak verileceğinden, söz konusu çocuklara da talepleri halinde “Türkiye’de Yasal Olarak Bulunduklarına İlişkin Belge” düzenlenecektir.
C. Türk vatandaşlığını kaybedenler
403 sayılı Türk Vatandaşlığı Kanunu’nun 19, 27 ve 28’inci maddeleri kapsamında bulunan yabancılara da istisnaî çalışma izni verilebileceğinden, bu yabancılar nüfus müdürlüklerinden veya Nüfus ve Vatandaşlık İşleri Genel Müdürlüğü’nden bu konuda alacakları belgelerini ibraz ederler.
D. 2510 sayılı İskan Kanunu kapsamında olanlar
2510 sayılı İskan Kanunu kapsamında olanlara da istisnaî çalışma izni verileceğinden, bu kapsamdaki çalışma izni talepleri, Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı tarafından İçişleri Bakanlığı’na aktarılarak alınacak görüş doğrultusunda sonuçlandırılır.
Kaynak: Dünya Gazetesi / İbrahim Işıklı