5378 sayılı Özürlüler ve Bazı Kanun ve kanun Hükmünde Kararnamelerde Değişiklik Yapılması hakkında Kanun’un 14. maddesi hükümlerine dayanılarak hazırlanan Korumalı İşyerleri Hakkında Yönetmelik; 30 Mayıs 2006 tarih ve 26183 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe girdi.
Devlet desteği konusunda açıklık yok
Söz konusu Yönetmelik, işyerlerinin korumalı işyeri statüsü kazanması, işleyişi ve denetlenmesine ilişkin usul ve esasları düzenliyor. Yönetmelik, özürlüler için mesleki rehabilitasyon ve istihdam oluşturmak amacıyla gerçek ve tüzel kişilerce açılan ve açılacak olan işyerlerini kapsıyor.
Yönetmelik korumalı işyerini; “normal işgücü piyasasına kazandırılmaları güç olan özürlüler için mesleki rehabilitasyon ve istihdam oluşturmak amacıyla, devlet tarafından ilgili mevzuatta teknik donanımın sağlandığı ve mali yönden desteklendiği, çalışma ortamının özel olarak düzenlendiği işyeri” olarak tanımlıyor. Buna göre, korumalı işyerleri; normal işgücü piyasasına kazandırılmaları güç olan özürlüler için mesleki rehabilitasyon ve istihdam oluşturmak amacıyla açılacak. Bu işyerleri için gerekli teknik donanım ise devletçe sağlanacak ve mali yönden desteklenecek. Ancak Yönetmelik’te bu teknik yardımın ve mali desteğin kimlere, nasıl yapılacağı gibi konularda herhangi bir açıklık bulunmuyor.
Yönetmelik’le, korumalı işyerlerinde istihdam edilecek özürlülerde;
– En az %40 oranında zihinsel, ruhsal-duyusal ve davranışsal özürlü olmak veya özür gruplarından ise % 60 ve üzeri özürlü olmak,
– Türkiye İş Kurumu’na kayıtlı olmak ve
– 15 yaşını bitirmiş olmak
şartları aranıyor.
Korumalı işyeri statüsü başvurusunda bulunulabilecek işyerleri de Yönetmelik’le düzenlenen hususlar arasında. Buna göre; çalışan sayısı Büyükşehir Belediye sınırları içinde en az otuz, Büyükşehir Belediye sınırları dışında en az on beş olan ve çalışanlarının %75’ini yukarıda belirtilen niteliklere sahip özürlülerin oluşturduğu işyerlerinin işverenleri, korumalı işyeri statüsünün kazanılması için il müdürlüğüne Yönetmelik’le istenen bazı belgelerin eklendiği bir dilekçe ile başvuruda bulunabilecek.
Korumalı işyeri statüsü talepleri en geç otuz gün içerisinde işyerinde gerekli tespit ve inceleme yapmak suretiyle illerde valilik bünyesinde oluşturulan Komisyonca değerlendirilecek. Komisyonca yapılacak değerlendirme sonucunda uygun görülen işyerlerine valilikçe, Korumalı İşyeri Statüsü Belgesi düzenlenecek.
İşyerinin korumalı işyeri statüsü almasından sonra gerekli teknik destekler Komisyon tarafından değerlendirilerek, uygun görülmesi durumunda, belli periyotlarda görevlendirilecek personel tarafından yerine getirilecek. Korumalı işyerlerinde düzenlenmesi zorunlu olan bölümlerin donanımı için istenecek araç ve gereçler, Yönetmeliğin yürürlüğe girmesini izleyen altı ay içinde Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı ve Özürlüler İdaresi Başkanlığı tarafından çıkarılacak tebliğ ile belirlenecek.
Korumalı işyerlerinde; işyeri yöneticisi, eğitici personel ve çalışanlarının %75’inden az olmayacak şekilde özürlü ve diğer personel istihdam edilecek. İşyeri yöneticisi, işyerinin amacına uygun olarak idari, teknik, mali ve diğer işlerinin yürütülmesinden ve bunların düzenli bir biçimde işleyişinden sorumlu olacak.
Korumalı işyerinde üretim bölümünün yanı sıra, özürlünün; ilgi, yetenek ve becerileri ile işin gereklerinin karşılaştırılarak uygun üretim alanına yönlendirildiği değerlendirme bölümü ve çalışan özürlülerin evde, işyerinde ve sosyal çevrelerinde yaşadıkları sorunların çözümünde yardımcı olunarak işe ve işyerine uyumlarının sağlandığı sosyal servis bölümü de bulunacak.
Teşvikler nerede?
Özürlülerin istihdamı için korumalı işyerleri oluşturulması doğru bir yaklaşım olmakla birlikte Yönetmelik, büyük yatırımlar gerektiren bu tür işyerlerinin kurulmasını teşvik için herhangi bir hüküm içermiyor.
Halbuki Avrupa ülkelerinde korumalı işyerlerinin kurulmasını teşvik için işverene başka bazı imkanlar tanıyor. Örneğin Almanya ve Fransa’da, korumalı işyerlerinden mal satın alınmasının veya bu işyerleri ile taşeron sözleşmesi yapılmasının zorunlu hale getirilmesi gibi teşvikler bulunuyor. Ayrıca özürlüler için yasal istihdam zorunluluğu bulunan Avrupa ülkelerinden Almanya, Fransa, Çek Cumhuriyeti, İspanya, Romanya, Avusturya, Belçika, Finlandiya ve Polonya’da işverene vergi indirimi sağlanması, yapılması zorunlu olan yatırımların yarısının devletçe karşılanması, belirli süreyle ücretlerinin ve/veya sigorta primlerinin devletçe karşılanması, işverene kredi veya sübvansiyon verilmesi gibi teşvik edici devlet katkıları da mevcut.
Ancak getirilen Yönetmelik’te, devletçe yapılacak teknik yardımın ve mali desteğin kimlere, nasıl ve hangi miktarda verileceği gibi konularda herhangi bir açıklık bulunmuyor. Tüm bu hususların açıklığa kavuşturulması ise, korumalı işyerlerinin özürlü istihdamı konusunda etkin bir rol oynayabilmesi bakımından büyük önem taşıyor.
Özürlü istihdamında doğru yaklaşım “zorunluluklar” koymak değildir. Bu nedenle, Avrupa ülkelerindeki örneklere uygun şekilde korumalı işyerlerinin kurulması teşvik edilmeli, bu işyerlerinin etkin şekilde işleyişi sağlanmalı ve bununla bağlantılı olarak özürlü istihdamı, korumalı işyerleri dışında kalan işyerleri bakımından zorunluluk olmaktan çıkarılmalıdır.
Kaynak: Şeyda Aktekin, MESS Müşavir Avukatı
MESS İşveren Gazetesi