Muhammed Örtlek
Uluslararası İlişkiler ve Siyaset Bilimci
İş mevzuatında zorunlu istihdam uygulamasına tabi olan kesimler; özürlüler, eski hükümlüler ve terör mağdurları olarak belirtilmektedir. Bedensel, zihinsel, ruhsal, duygusal ve sosyal yeteneklerindeki engelleri nedeniyle çalışma gücünün en az %40’ından yoksun olduğunu sağlık kurulu raporuyla belgeleyenler; özürlü olarak tanımlanmaktadır.
Özürlüler, sosyal hayata ve çalışma hayatına engelli olmayanlarla eşit koşullar altında katılmalarını güçleştiren bazı özel engellerle karşı karşıyadır. Bu durum yalnızca engelli kişinin refahıyla ilgili bir sorun değildir; yararlı nitelik, beceri ve yeterlilik sahibi bireylerin ekonomik hayattan dışlanmaları nedeniyle ekonomik kalkınma ve istihdam artışı açısından da sorun oluşturmaktadır.
2002 Türkiye Özürlüler Araştırması’nın sonuçlarına göre; Türkiye’de nüfusun yüzde 12,29’unu engelliler oluşturmaktadır.
2004 yılında 38.955 engelli, iş için İŞKUR’a başvurmuş ve 15.852’si özel olmak üzere toplam 17.175 kişiye iş imkanı sağlanmıştır. 2005 yılı Ağustos ayı verilerine göre; başvuran 16.569 özürlüden 12.455’i özel sektör olmak toplam 15.119’u açık işlere yerleştirilmiştir.
AB Engelliliğin Avrupa İstihdam Stratejisine Dahil Edilmesi belgesinde olduğu gibi “engellilik haline değil, engellilerin sahip olduğu becerilere” dikkat edilmelidir.
Farklı derece ve türde özre sahip kişiler için genel mesleki eğitim olanakları çeşitlendirilmelidir. Ayrıca, yeni eğitim programları geliştirilerek özürlülerin istihdamı sağlanabilir.
İş kolları düzeyinde istihdam edilebilirlik şartlarının belirlenmesine yönelik iş ve meslek analizleri yapılmalıdır.
Altı aydan daha uzun süreli hürriyeti bağlayıcı bir suçtan veya ceza süresine bakılmaksızın devlet memuru olmaya engel bir suçtan hüküm giymiş ve cezalarını infaz kurumlarında tamamlamış veya cezası tecil edilmiş yahut şartlı salıverme yoluyla tahliye edilmiş olanlar ile özel kanunlarında belirtilen şartlardan dolayı istihdam edilmeleri olanağı bulunmayanlar veya ömür boyu kamu hizmetinden yasaklı bulunanlara eski hükümlü denilmektedir. Eski hükümlüler, aynı il sınırları içerisinde 50 ve daha fazla işçi istihdam eden işverenlerce yasada belirtilen oranlarda çalıştırılmak zorundadırlar.
2004 yılında 15.351 eski hükümlü, iş için İŞKUR’a müracaat etmiştir. Bu kişilerin neredeyse tamamı erkektir. Eski hükümlü statüsünde başvuranların üçte biri (5.648 kişi) işe yerleştirilmiştir. 2004 yılı sonu itibariyle işe yerleştirilmeyi bekleyen eski hükümlü sayısı 26.361’dir.
Eski hükümlülerin yeniden suç unsuru faaliyetlere yönelmesi riskini asgariye indirmek ve ekonomi için yararlı olabilecek becerileri değerlendirmek için kendilerini geliştirme imkanları verilmelidir.
Geçinebilecekleri bir ücretle çalışmaları sağlanarak geçim sıkıntısından dolay yeniden suç işlemeleri de engellenmiş olacaktır. Ceza infaz kurumlarındaki hükümlülerin girişimcilik ve mesleki eğitimi almaları sağlanmalıdır.
Terör mağdurlarının istihdamına gelince, elli ve daha fazla işçi çalıştıran işverenler, bu Yönetmelik kapsamında terör mağduru istihdam ederler. Başvurularda çalışabilir durumdaki malulün kendisi, şehit ve çalışamayacak durumdaki malulün eşi, eşinin olmaması veya talepte bulunmaması halinde çalışmayan çocuklardan birisi, çocukları da yoksa veya yaş itibariyle çalışamayacak durumda iseler, çalışmayan kardeşlerinden birinin talebi esas alınır.
4857 sayılı İş Yasası’nın 30. maddesi uyarınca, 50 ve daha fazla işçi çalıştıran işverenler, içinde; yüzde 3 özürlü, yüzde 1 eski hükümlü, yüzde 1 terör mağduru ve yüzde 1 de seçimlik kontenjana göre, özürlü ve eski hükümlüden birini çalıştırmak zorundalar.
Kamu işyerleri de yüzde 4 özürlü, yüzde 2 de eski hükümlü çalıştırmak zorundalar.
İşveren çalıştırmakla yükümlü olduğu özürlü, eski hükümlü ve terör mağdurlarını, yükümlülüğü doğmasından itibaren 7 gün içinde niteliklerini de belirterek İŞKUR’dan yazılı olarak talep eder.
Yapılan yazışmalardan ve İŞKUR tarafından ikinci gönderimden sonra işverenler 2005 yılı rakamlarına göre, çalıştırmadıkları her bir özürlü, eski hükümlü için 1.071 YTL ve her bir terör mağduru için 4.880 YTL idari para cezası ödemek zorundadırlar.
Ülkemizdeki kayıt dışı ekonominin yüzde 50’lerin üzerinde bir oranda olmasından, özürlü, eski hükümlü ve terör mağdurları da nasibini almaktadır. Buradaki amaç bu kapsamda olanların ekonomik ve sosyal hayata yeniden katılmalarını ve katkılarını sağlamaktır.
Elli ve üzerinde işçi çalıştıran işverenlerin, sosyal devlete katkı sağlamaları noktasında gönüllülük esasına dayalı teşvik edici; vergi – SSK primi indirimi, kredi verilmesinde sağlanacak kolaylıklar, enerji maliyetinin ucuzlatılması, uygun teşviklerin verilmesi ve bürokratik engellerin kaldırılması gibi çeşitli uygulamalar yürürlüğe geçirilmelidir.
Zorunlu istihdamı yerine getirmeyen işverene nasıl ceza veriliyorsa, bu yükümlülüğü yerine getiren işverene de ödül verilmelidir. İdari para cezaları azaltılmalıdır. Bu kapsamdaki kişilerin özel sektörün üzerindeki istihdam yükü hafifletilmeli ve “sosyal devlet” ilkesi gereğince; devlet, özel sektöre daha fazla yardımcı olmalıdır.
Kayıt dışının kayıt altına alınması istihdam üzerindeki yüklerin azaltılması zorunlu istihdam oranını arttıracağı gibi, kuşkusuz işsizliğe de pozitif yansıyacaktır. Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı’nın hazırlamakta olduğu özürlü, eski hükümlü ve terör mağdurlarına ilişkin çalışmasında bu gibi konulara dikkat edilmelidir.
Kaynak: