Gürültü ve Titreşim Yönetmelikleri ne getiriyor

altan çetinkalAltan Çetinkal
MESS İş Sağlığı ve Güvenliği Uzmanı

İşçilerin gürültüye maruz kalmaları sonucu sağlık ve güvenlik yönünden oluşabilecek risklerden, özellikle işitme ile ilgili risklerden korunmaları için alınması gerekli önlemleri belirleyen “Gürültü Yönetmeliği” ile, işçilerin mekanik titreşime maruz kalmaları sonucu ortaya çıkabilecek sağlık ve güvenlik risklerinden korunmalarını sağlamak için alınması gereken önlemleri düzenleyen “Titreşim Yönetmeliği” 23 Aralık 2006 tarihinde yürürlüğe girdi. Bu tarihten itibaren, anılan yönetmeliklerdeki tedbirlerin alınması gerekmektedir. Bu çerçevede, işverenler tarafından yerine getirilmesi gereken konuyla ilgili temel yükümlülükleri inceleyelim.

Titreşim Yönetmeliği ile getirilen yükümlülükler

Titreşim Yönetmeliği’nde; mekanik titreşim, el-kol titreşimi ve bütün vücut titreşimi olarak tanımlanıyor ve bu tanımlar çerçevesinde de sekiz saatlik çalışma süresi için günlük maruziyet sınır ve etkin değerleri veriliyor.

Buna göre sekiz saatlik çalışma süresi için; el-kol titreşiminde günlük maruziyet sınır değeri 5 m/s2 ve etkin değeri 2,5 m/s2 iken; bütün vücut titreşiminde sınır değeri 1,15 m/ s2 ve etkin değeri 0,5 m/s2 olarak uygulanacak.

Ayrıca söz konusu Yönetmelikte, işyerlerinde mekanik titreşime maruziyetten kaynaklanan risklerin belirlenmesi ve değerlendirilmesi ile ilgili hususlar ve maruziyetin önlenmesi ve azaltılması için yapılacaklara ilişkin hükümler de yer alıyor. Buna göre işveren; titreşim düzeyini ölçmek, ekipmanın üreticisinden bilgi almak ve ölçümleri, yetkili uzman kişi veya kuruluşlara yaptırmak, tekrarlamak ve verileri saklamakla yükümlü tutuluyor. Bu çerçevede dikkate alınacak hususlar; maruziyetin türü, düzeyi ve süresi, maruziyet sınır ve etkin değerleri, işçilerin riske duyarlılığı, iş ekipmanları arasındaki etkileşim, üreticinin verdiği bilgiler, daha az titreşim maruziyeti yaratan iş ekipmanının varlığı, normal çalışma saatleri dışında da devam eden maruziyetin boyutu, düşük sıcaklık, özel çalışma koşulları ve sağlık bilgileridir.

Bu çerçevede işveren, yönetmelik ekinde anılan TSE standartlarına göre gündelik maruziyet değerini belirlemek, konuyla ilgili risk değerlendirmesinin kaydını tutmak, çalışma koşullarında önemli değişiklik olduğunda veya sağlık gözetimi sonuçlarının gerektirdiği durumlarda da risk değerlendirmesini yeniden yapmakla yükümlüdür.

TSE standartlarına dikkat!

Ancak burada dikkat edilmesi gereken husus, yönetmelikte anılan standartların, yönetmeliğin 2003 yılında yayımlanmış olması nedeniyle bugüne kadar bazılarının yürürlükten kaldırılarak yerine yeni standardın geçtiği ya da aynı isimle güncellenmiş olduğudur.

Sonuç olarak işverenler, yapılan risk değerlendirmesi sonucuna göre maruziyet etkin değerlerinin aşıldığı tespit edildiğinde, mekanik titreşime ve yol açtığı risklere maruziyeti en aza indirmek için teknik ve organizasyonel önlemler almak; hiçbir durumda da maruziyet sınır değerini aşan titreşime maruz kalınmamasını sağlamak zorundalar.

Gürültü Yönetmeliği

Gürültü Yönetmeliği yürürlüğe girmeden önce; gürültü ile ilgili sınır değerler olarak, İşçi Sağlığı ve İş Güvenliği Tüzüğü’nün 22. maddesi geçerli idi. Bu maddeye göre; ağır ve tehlikeli işlerin yapılmadığı yerlerde, gürültü derecesi 80 desibeli geçmeyecekti. Daha çok gürültülü çalışmayı gerektiren işlerin yapıldığı yerlerde ise, gürültü derecesinin en çok 95 desibel olabileceği belirtilerek, bu durumda işçilere başlık, kulaklık veya kulak tıkaçları gibi uygun koruyucu araç ve gereçler verileceği belirtilmişti. Söz konusu yönetmeliğin yürürlüğe giriş tarihi olan 23 Aralık 2006 tarihinden itibaren bu yönetmeliğin hükümleri geçerli.

Gürültü Yönetmeliği’nde ilk dikkat çeken husus, Yönetmelik’te; en yüksek ses basıncı, günlük gürültü maruziyet düzeyi ve haftalık gürültü maruziyet düzeyi gibi tanımlara yer verilmiş olmasıdır.

“En yüksek ses basıncı” ile, anlık gürültü basıncının maksimum değeri; “günlük gürültü maruziyet düzeyi” ile, 8 saatlik işgünü için gürültü maruziyet değerlerinin zaman ağırlıklı ortalaması ve “haftalık gürültü maruziyet düzeyi” ile, günlük gürültü maruziyet düzeylerinin 8 saatlik beş işgününden oluşan bir hafta için zaman ağırlıklı ortalaması kastedilmektedir. Ayrıca maruziyet sınır değerleri ve maruziyet etkin değerleri ile ilgili hususlar, yine 8 saatlik işgünü üzerinden belirlenmiştir.

Sonuç olarak; 8 saatlik işgünü için maruziyet değeri 87 dB(A) olarak belirlenmiştir. Maruziyet sınır değerinde, kulak koruyucusunun etkisi dikkate alınacak, maruziyet etkin değerlerinde ise kulak koruyucusunun etkisi dikkate alınmayacaktır. Ayrıca, günlük gürültü maruziyetinin günden güne belirgin şekilde farklılık gösterdiğinin kesin olarak tespit edildiği işlerde, maruziyet sınır değerleri ve maruziyet etkin değerlerinin uygulanmasında günlük maruziyet değerleri yerine, haftalık maruziyet değerleri kullanılabilecek. Buna göre, yeterli ölçümle tespit edilen haftalık gürültü maruziyet düzeyi 87 dB(A) maruziyet sınır değerini aşmayacak ve bu işlerdeki riskleri en aza indirmek için yeterli önlemler alınmış olacak.

Bu çerçevede söz konusu yönetmelikle birlikte; en düşük maruziyet etkin değerine ulaşıldığında ya da aşıldığında KKD’nin hazır bulundurulacağı, en yüksek maruziyet etkin değerine ulaşıldığında ya da aşıldığında KKD’nin kullanılacağı ve hiçbir koşulda da maruziyet sınır değerinin aşılmayacağı hüküm altına alınmıştır.

Bunun yanı sıra diğer yönetmeliklerde olduğu gibi her iki yönetmelikte de ortak yükümlülükler yer almaktadır. Çalışanların bilgilendirilmesi, çalışanların görüşlerinin alınması ve katılımlarının sağlanması, risklerin değerlendirilmesi, çalışanların eğitimi ve sağlık gözetimi.

 

Hakkında iskanunu

Göz atın

Malulen Emeklilik ile Engelli Emekliliği Arasındaki Farklar

Malulen Emeklilik ile Engelli Emekliliği Arasındaki Farklar

Malulen Emeklilik ile Engelli Emekliliği Arasındaki Farklar