İşe Alım Sırasında Yapılan Mülakatlarda İşveren Yükümlülükleri

bekir geçerBekir GEÇER
Sosyal Güvenlik Kurumu Müfettişi

İşe alım sırasında yapılan mülakatların işveren ve işçi açısından faydası tartışılmayacak kadar genel geçer bir olgudur. Ülkemizde halen en önemli sosyal sorun olan işsizlik nedeniyle iş arayan kimseler işe alım sırasında yapılan mülakatlarda çok değişik sorunlarla karşılaşmalarına rağmen işe kabul edilmeme korkusunun etkisiyle bu konuda tepki vermemeyi yeğlemektedirler. Özellikle kurumsallaşmış işyerlerinde, mülakat konusunun öneminden dolayı bu konuda eksiklikleri tamamlayıcı yatırımlar yapılmaktadır.

I. İşe Alım Sırasında Yapılan Mülakatlarda Dikkat Edilmesi Gereken İşveren Yükümlülükleri

işe alımBekir GEÇER
Sosyal Güvenlik Kurumu Müfettişi

İşe alım sırasında yapılan mülakatların işveren ve işçi açısından faydası tartışılmayacak kadar   genel geçer bir olgudur. Ülkemizde halen en önemli sosyal sorun olan işsizlik nedeniyle iş arayan kimseler işe alım sırasında yapılan mülakatlarda çok değişik sorunlarla karşılaşmalarına rağmen işe kabul edilmeme korkusunun etkisiyle bu  konuda tepki vermemeyi yeğlemektedirler. Özellikle   kurumsallaşmış işyerlerinde, mülakat konusunun öneminden dolayı bu konuda eksiklikleri  tamamlayıcı yatırımlar yapılmaktadır.

{mosimage}İşverenler boş olan pozisyona, konusunda en yetkin personeli bulup işe yerleştirmek isterken, işçiler de bir an önce hedefledikleri kariyer ve ekonomik güce kavuşmak istemektedirler. Gerekli hassasiyet gösterilmeden yapılan iş görüşmeleri sonucunda işe alınan işçiler nedeniyle işverenler çoğu zaman müşteri memnuniyetsizliği ve satış grafiğinde düşme nedeniyle maddi kayıplara uğrayabilmekte, bu işçilerin etrafa ve müşterilere verdiği zararlar nedeniyle de itibar kaybı ya da marka değerini düşüren olumsuzluklarla yüz yüze gelebilmektedirler. İşe alım mülakatlarının işçi ve işveren bakımından önemi tartışmasız olmakla birlikte iş görüşmesi yapan kimselerin bu konuda gerekli eğitimleri almamış olması, kurumsallaşmasını tamamlayamamış işyerlerinde mülakatların doğrudan işveren ya da işveren vekili tarafından yapılması çeşitli sorunları ortaya çıkarmaktadır. Mülakatlar sırasında aday işçilere yöneltilen uygunsuz ve yersiz sorular, işçilerin kişilik haklarına saldırı veya ayrımcılık yasağının ihlali gibi sonuçlar ortaya çıkarabilmektedir. Çalışma yaşamı mevzuatında her alanda olduğu gibi işe alım mülakatlarında da bazı sınırlar ve işveren yükümlülükleri bulunmaktadır.

II. İşe Alım Mülakatlarında Bazı Sınırlamalar ve İşveren Yükümlülükleri

A. İşverenin İşe Alım Sırasında Adaya Her Konuda Soru Sorup Soramayacağı

İş görüşmesi sırasında adaya, organizasyondaki boş kadronun iş tanımı ile doğrudan(direk) bağlantısı olmayan soruların sorulmaması gerekmektedir. Bu gerçek bir uzman görüşünde “Sorunun işçinin yetenekleri ve işe uygunluğu ile bağlantısının zayıf olması bu sorular hakkında kuşku duyulmasına neden olacaktır. Ayrıca adayın bir savunma aracı olarak bu sorulara doğru yanıt vermeme hakkı olduğu kabul edilir” biçiminde ifade edilmiştir. İşe alım mülakatlarında işçilere yöneltilen bazı soru kategorilerinin ayrıntılı olarak ele alınması gerekmektedir.

1. Adaya Kişisel Bilgiler Hakkında Yöneltilen Sorular

İşverenler, mülakat sırasında adayın adı, soyadı, doğum yeri ve tarihi, medeni hali ve evinin bulunduğu adres, aldığı tüm eğitimler, uzmanlık konuları, mesleki deneyimleri, askerlik veya başka bir yasal çalışma yükümlülüğü bulunup bulunmadığı ve benzeri konularda belli bir sınırlama olmaksızın soru sorabilir.

2. Adayın Önceki İşinde Aldığı Ücretle İlgili Soruların Sorulup Sorulamayacağı

İşverenler, mülakat sırasında adaya önceki işinde aldığı ücretle ilgili sorular yöneltmesi normal kabul edilmektedir. Bunun nedeni, sigorta primine tabi olmayan ve prime esas kazancın tavan tutarını aşmayan işçi ücretleri, aynı zamanda sigorta primine esas kazanç olarak sosyal güvenlik sistemi resmi kayıtlarında yer aldığından ve sigorta sicil numarası üzerinden Internet kullanıcılarına(dolayısı ile işverene de) açık bir bilgi olduğundan ücret bilgisinin işçi tarafından saklanmasının pratikte zaten bir sonucu bulunmamasıdır.

3. Adayın Önceki İşverenine veya Başka Bir İşverene Karşı Çalışma Yükümlülüğü, Rekabet Yasağı ya da Cezai Şartın Bulunup Bulunmadığı İle İlgili Soruların Sorulup Sorulamayacağı

İşverenler, mülakat sırasında adaya önceki işverenine karşı rekabet yasağı yönünde sözleşmeye dayalı bir yükümlülüğünün bulunup bulunmadığını, önceki işverenine karşı yerine getirilmemiş bir cezai şart bulunup bulunmadığını sorabilir. Diğer yandan zaten aday, bu gibi hususları kendiliğinden işverene bildirmekle yükümlüdür.

4. Adayın Mal Varlığına İlişkin Soruların Sorulup Sorulamayacağı

İşverenler, mülakat sırasında adaya genel olarak malvarlığı, ekonomik koşulları, borç ve alacak durumu hakkında son derece sınırlı bazı sorular sorabilir. İşverenin bu konuda sorabileceği sorular, adayın yüksek sayılabilecek bir borç yükü altında bulunup bulunmadığının anlaşılabilmesine yetecek oranla sınırlıdır. Çünkü işverenlerden, işe kabul edecekleri bir işçinin aşırı borç yükü altında olmasının getireceği dikkat dağınıklığı, performans düşüklüğü, stres ve görevi kötüye kullanma ihtimalini göz ardı etmeleri beklenemez. İşverenin bu konuda adaya karşı “yönetim hakkı” bulunmaktadır. Bunun yanı sıra adaydan borç ve alacak durumunu belgelemesi istenemez.

5. Adayın Sağlık Durumuna İlişkin Soruların Sorulup Sorulamayacağı

İşverenler, mülakat sırasında adaya, yapacağı işin niteliği ile ilişkili olan ya da bulaşıcı bir hastalığı olup olmadığı  yönünde soru yöneltme hakkına sahiptirler. Bunun dışında işçiye sağlık durumu ile ilgili soru sorulamaz.

6. Kadın Adayın Hamilelik Durumuna İlişkin Soruların Sorulup Sorulamayacağı

İşverenler, mülakat sırasında kadın adaylara “hamile olup olmadığı” veya “yakın gelecekte hamilelik planı bulunup bulunmadığı” konusunda soru sormaları neredeyse kural halini almıştır. İşverenlerin kadın adayı hamilelik konusunda tanımak istemesinin nedeni;

a. İşverenin işçi ile ilgili olarak oluşturacağı eğitim, kariyer, çalışma koşulları ve iş planını buna göre ayarlamak,

b. İşçinin hamileliği, doğum ve doğum sonrası iş göremezlik durumlarının işverene yansıyacak külfetini göz önünde bulundurmak ve ona göre bir tutum sergilemek,

düşüncesine dayanmaktadır.

Ülkemizin “Kadınlara Karşı Her Türlü Ayırımcılığın Önlenmesi Sözleşmesi”ni 11.06.1985 tarih ve 3232 sayılı Yasa ile onaylamış olması nedeniyle, bu  sözleşme iç hukuk normuna dönüştüğünden, çalışma yeri ve işin niteliği gerektirmedikçe bayan işçiye hamilelikle ilgili soru sorulması cinsiyet ayırımı yaratacağından bu tür sorular geçersiz kabul edilmektedir. Diğer yandan Avrupa Adalet Divanı Tele Danmark A/S  davasında, adayın işe  alım sırasında işverene hamile olduğundan bahsetmek zorunda olamadığı, çünkü hamilelik durumunun işe alım sırasında dikkat edilecek şartlardan birisi olmadığı yönünde karar vermiştir.

Çalışma yeri ve işin niteliğinin gerektirmesi nedeniyle kadın adaya hamilelikle ilgili soru yöneltilmesi mümkün olmakla  birlikte kadın adaydan bu konuda test veya sağlık raporu istenemez.

7. Adaya Cinsel Yaşamı ve Özel Hayatı ile İlgili Soru Sorulup Sorulamayacağı

İşverenler, mülakat sırasında adaylara cinsel yaşamı ve tercihleri ile ilgili soru yöneltemeyecekleri gibi “hayatında birinin olup olmadığı” sorusu da sorulamaz. Aksine davranış Anayasa’nın 20. maddesi ile korunan özel hayata müdahale sayılır.

8. Adaya Din, Mezhep, Siyasi Düşünce Felsefi İnanç ve Siyasi Tercih ve İdeoloji Konusunda Soru Sorulup Sorulamayacağı

İşverenler mülakat sırasında adaylara dinini, mezhebini, siyasi düşüncesini veya ideolojisi olup olmadığı soramazlar. Bu kapsamda adaya herhangi bir siyasal partiye üye olup olmadığı veya bayan adaya feminist olup olmadığı sorulamaz

9. Aday İşçiye Sendika Üyeliği Konusunda Soru Sorulup Sorulamayacağı

İşverenler mülakat sırasında adaylara herhangi bir sendikaya üye olup olmadığı, sendikaya üye olmayı düşünüp düşünmediği konusunda soru yöneltemez. Aksi durumda işveren Anayasa’nın 51. maddesini ve Sendikalar Yasası’nın 31. maddesini ihlal etmiş olur.

B. İş Başvurusunda Bulunan Kimsenin Özürlü Olması Durumunda İş Görüşmesi Sırasında İşveren Yükümlülükleri

İş başvurusunda ve işe alım süreçlerinin hiçbir aşamasında özürlüler aleyhine sonuç doğuracak işlem veya eylemde bulunulamaz. İşverenlerin bu konudaki yükümlülükleri Yasa ile düzenlenmiştir. Özürlüler ve Bazı Kanun ve Kanun Hükmünde Kararnamelerde Değişiklik Yapılması Hakkında Yasa’nın 14. maddesinde “İşe alımda; iş seçiminde, başvuru formları, seçim süreci, teknik değerlendirme, önerilen çalışma süreleri ve şartlarına kadar olan safhaların hiçbirinde özürlülerin aleyhine ayrımcı uygulamalarda bulunulamaz. Çalışan özürlülerin aleyhinde sonuç doğuracak şekilde, özrüyle ilgili olarak diğer kişilerden farklı muamelede bulunulamaz.” Hükmü yer almaktadır.

III. Sonuç

İş görüşmeleri sırasında işverenin adaylara yönelteceği sorular işçinin yetkinliği ve işe uygunluğu ile bağlantılı olmalıdır. İş görüşmelerinde adayın iş sözleşmesiyle üstleneceği işi yerine getirmesini olanaksız kılacak ya da önemli ölçüde aksatacak nitelikteki mevcut olguları kendiliğinden açıklama yükümlülüğü bulunduğu unutulmamalıdır.

 

Hakkında iskanunu

Göz atın

EYT ile Emekli Olan Personelin İş Güvencesi Hakkı

EYT ile Emekli Olan Personelin İş Güvencesi Hakkı

EYT ile Emekli Olan Personelin İş Güvencesi Hakkı