Mustafa TAN
Gelirler Kontrolörü
Yeni yılla birlikte vergi gündeminde de hareketlilik yaşanmaya başladı. Milyonlarca çalışanı yakından ilgilendiren asgari geçim indirimi 1 Ocak 2008 tarihinde yürürlüğe girdi.
Asgari geçim indiriminden gerçek usulde vergilendirilen ücretliler yararlanıyor. İndirim, 2008 yılı başında 16 yaşından büyük işçiler için uygulanacak asgari ücretin yıllık brüt tutarına göre belirlenecek. Bu tutar 2008 yılı için aylık 608,40 YTL olarak belirlenmiştir.
Ücretlilerin kendisi için brüt asgari ücretin %50’si, çalışmayan ve herhangi bir geliri olmayan eşi için %10’u, çocukların her biri için ayrı ayrı olmak üzere ilk iki çocuk için%7,5’i, diğer çocuklar için %5’i olarak uygulanacak. Bulunan tutarlara %15 oranı uygulandıktan sonra vergiden indirilecek tutar bulunacaktır. Bekar bir ücretlinin 2008’de alacağı asgari geçim indirimi tutarı aylık 45,63 YTL olacaktır. Hesap biraz karışık. Biraz daha basit olabilirdi. İşverenlere de ekstra iş yükü ve ayrıntılı hesaplarla uğraşma külfeti getirilmemiş olurdu.
Değişiklikler bildirim tarihinden itibaren geçerli
Ücretliler, medeni halleri, eş ve çocukların durumları ile ilgili aile durumu bildiriminde bulunmalıdır. Durumunda herhangi bir değişiklik olan ücretli (evlenme, boşanma, ölüm, doğum vb.) bu değişiklikleri işverene bir ay içerisinde bildirmelidir. İndirimi etkileyecek değişiklikler, söz konusu değişikliğin işverene bildirildiği tarih itibarıyla uygulanacaktı.
Eşin çalışmadığı ve herhangi bir gelirinin olmadığına ilişkin olarak (aksi tespit edilmediği sürece) ücretlinin beyanı yeterlidir.
Birden fazla işverenden ücret alınıyorsa bildirim en yüksek ücret alınan işverene yapılacak. En yüksek ücretin alındığı işveren belli değilse, bildirimin verileceği işvereni çalışan belirleyecektir.
Ücretli aynı anda birden fazla işverenden dolayı asgari geçim indiriminden faydalanmışsa, oluşan vergi kaybı ücretliden cezalı olarak tahsil edilecektir.
Asgari geçim indirimi tutarını işverenler, çalışandan kestiği gelir vergisinden mahsup edecektir. Bu mahsubun yapılabilmesi için indirimin o ayki ücretiyle birlikte ücretliye nakden ödenmesi gerekir.
Ücretliye nakden ödeme yapılmaz ise asgari geçim indirimi, işverenler tarafından haksız yere yapılan bir mahsup işlemi kabul edilecek. Kesintiye konu verginin, indirimden faydalanan kısmı, muhtasar beyanname ile eksik beyan edilmiş olacaktır.
Tebliğ, ücretliye nakden ödenmeyen asgari geçim indiriminin mahsubunda eksik beyan olduğunu ve bu vergiler için işverenler hakkında cezalı tarhiyat yapılacağını belirtmiştir.
Ücretlerin beyanname verilme tarihine kadar mı, yoksa ilgili olduğu ay içinde mi ödenmesi gerekiyor? Geç ödeme durumunda ne yapılacak?
Burada bir haksızlık söz konusu olabilir. Şöyle ki, işçi ücretlerini finans sıkıntısı nedeniyle 2ay geç ödeyen bir işletme asgari geçim indirimini zamanında muhtasar beyanname üzerinde mahsup edemeyecektir.
İleriki bir tarihte ödenen ücret için mahsup veya düzeltme yapılabileceği de belirtilmemiş. Ayrıca bu konu tebliğin sınırlarını da aşacaktır. Bu nedenle bir çok işletmeyi tartışmalı günlerin beklediğini söylemek mümkün.
Yanlış beyanın sorumlusu kim?
Genel tebliğe baktığımızda, ücretlilerin aile bildirimlerini zamanında vermemesi veya yanlış bildirimde bulunması ile ilgili cezai bir sorumluluğun ifade edilmediği dikkati çekmektedir.
Hal böyle olunca, eksik veya yanlış bildirimlerden kaynaklanan vergi ziyanının sorumluluğu kime ait olacaktır?
Ücret geliri, esasen kesinti yoluyla vergilendirilir. Verginin idareye beyanı ve ödemesi, vergi sorumlusu yani işveren tarafından yerine getirilmektedir. Genel tebliğde bu konuda ceza kesilip kesilmeyeceği belirtilmemiş. Mevcut yasa hükümlerine göre ceza yanlış bildirim yapan adına kesilir. Ancak vergi sorumluluğu uygulaması dolayısıyla eksik ödenen verginin işverenden cezalı olarak talep edilmesi gündeme gelecektir. Ancak işverenin çalışanına rücu hakkı vardır.
Kaynak: Dünya Gazetesi