avrupa birliği

AB, Kriz Döneminde İstihdama Odaklandı

Ezgi İçli

MESS Uluslarası İlişkiler Uzmanı

avrupa birliğiKüresel ekonomik krizin en yıkıcı etkisi kuşkusuz işgücü piyasalarında görüldü. Küresel ekonominin üç temel aktöründen biri olan Abrupa Birliği de krizden payını aldı. Avrupa’da finansal güçlükler ile karşılaşan pek çok işletme kapandı, işsizlik oranında rekor düzeyde artış görüldü. AB ve üye devletler kriz karşısında hızlı davranmayarak bankalara ve sermaye piyasalarına mali destek sağlayamadı. Takip eden süreçte; AB liderleri krizin etkilerini en hafif şekilde atlatmanın yolunun büyüme ve istihdam odaklı stratejiler geliştirmekten geçtiği konusunda uzlaştılar. AB; Aralık 2008’de uygulamaya koyduğu büyüme ve istihdam odaklı ekonomi kurtarma planını koordineli biçimde yürütmeyi başardı.

“İstihdamı koruyun ve teşvik edin”

 

Kriz döneminde AB öncelikli üç temel alan; istihdamın sürdürülmesi ve hareketliliğin geliştirilmesi, istihdama erişimin kolaylaştırılması, nitelik ve becerilerin işgücü piyasasının ihtiyaçları ile uyumunun artırılması olarak belirlendi. 2009 yılında gerçekleştirilen tüm AB Zirveleri’nde üye ülkelere “istihdamı koruyun ve teşvik edin” mesajı verildi.

 

AB üyesi ülkelerin büyük çoğunluğu ulusal koşulları ve ihtiyaçları da göz önünde bulundurarak istihdam odaklı önlemleri hayata geçirdi. Avrupa Yaşam ve Çalışma Koşullarının Geliştirilmesi Vakfı tarafından açıklanan “Resesyonla Mücadele Çerçevesinde AB Üyesi Ülkelerde İstihdamla Bağlantılı Olarak Hayata Geçirilen Kamu İnsiytatifleri” raporu AB ülkelerinde işin sürdürülebilirliği ve istihdamın korunması hedefiyle hayata geçirilen başarılı uygulamaları ortaya koyuyor.

 

Raporda; AB ülklerinde küresel kriz karşısında alınan istihdamla bağlantı yapısal ve sistematik uzun süre kullanılmış tedbirlere ve krizin mücadele paketlerine değiniliyor. Bu paketler, mevcut istihdamı korumaya yönelik tedbirler, yeni istihdam alanları yaratmaya yönelik tedbiler ile işsizler ve işgücü piyasası dışında kalanlara yönelik gelir destekleri olmak üzere üç başlık altında ele alınıyor.

 

Mevcut istihdamı korumaya yönelik tedbirler arasında; kısa süreli çalışma, geçici işten çıkarma, çalışanların eğitimi, çalışanların ücret dışı maliyetlerinin azaltılması/ertelenmesi, işverenler tarafından ödenen sosyal güvenlik primlerinin düşürülmesi, vergi muafiyetleri ve ertelemeleri, gelir vergisi indirimleri, doğrudan ve dolaylı işletme destekleri yer alıyor.

 

Örneğin, çalışanların eğitimine yönelik olarak; İngiltere’de işletmelere eğitim desteği veriliyor veya mesleki eğitim alanında mali katkı sağlıyor. Çek Cumhuriyeti’nde hem işveren maliyetleri hem de işçi ücretleri eğitimler süresince destekleniyor. Avusturya’da eğitim amacıyla ücretsiz izne ayrılan çalışanlara, işsiz kalmaları halinde hak kazanacakları işsizlik ücreti ödeniyor.

 

Ücret dışı maliyetler düşürüldü

 

Pek çok ülkede çalışanların ücret dışı maliyetlerinin azaltılması amacıyla tedbir alındığı görülüyor. Örneğin; Allmanya’da sigorta primlerinin düşürüldüğü, Bulgaristan’da ise devletin ödediği katkı payının artırıldığı belirtiliyor. Belçika’da belirli sektörlerde vergi muafiyetinin getirildiği ifade ediliyor. Hollanda’da ise Ar-Ge ve çevreci teknolojiler üzerinde çalışan işletmelere özgü indirim ve muafiyet uygulanıyor. Letonya, Litvanya, İtalya gibi ülkelerde belirli gelir düzeyinin altındaki çalışanlar için gelir vergisi indirimleri uygulanıyor. Çek Cumhuriyeti’nde sosyal sigorta ve sağlık sigortası primlerinin faizsiz olarak ertelenmesine ilişkin uygulamalara rastlanıyor.

 

Fransa, İtalya, İspana, isveç gibi ülkeler de devlet kredileri, garantiler ve doğruda sübvansiyonlar yoluyla başta finans olmak üzere kilit sektörlere destek veriliyor. Talebi etkileyen kamu harcamaları yoluyla işletmelere destek sağlanıyor. Avustura, Çek Cumhuriyeti, Fransa, Almanya, portekiz, Slovakya gibi ülkelerde otomobil alımını teşvik edecek indirimler ve uygun kredi seçenekleriyle tüketimin artırılması sağlanıyor.

 

avrupa birliğiYeni istihdam alanları yaratmaya yönelik tedbirler arasında ise; iş eşleştirmeleri, danışmanlık, kariyer rehberliği, istihdam hizmetlerinin geliştirilmesi, ücret dışı maliyetlerin azaltılmasında işletmelere sağlanan kolaylıklar, ücret sübvansiyonlarına yönelik politikalar işsizlerin yeniden eğitimi, eğitim giderlerine yönelik destekler, gelir destekleri, sebest çalışmanın desteklenmesi, yeni kurulacak işletmelere destek sağlanması, sosyal güvenlik ödemelerinin azaltılması/ertelenmesi gibi örnekler yer alıyor.

 

Fransa’da yeni kurulan işletmeler KDV ve meslek vergisinden muaf tutuluyor. Ayrıca; 10 ve daha az işçi çalıştıran işyerlerinde 2009’da istihdam edilen çalışanlar için işletmelerin sosyal güvenlik yükümlülüklerinin azaltılması yoluna gidiliyor. Almanya’da işletmeler yeni işçiler için genel sağlık sigortası ödemelerinden, portekiz’de uzun sreli işsizleri istihdam eden işletmeler ise 24 ay boyunca sosyal güvenlik ödemelerinden muaf tutuluyor. Bulgaristan’da sübvansiyon yoluyla işszlere özel sektörde istihdam yaratılıyor. Macaristan’da ve İngiltere2de ekonomik kriz nedeniyle şten çıkarılanları istihdam eden işletmeye mali destek veriliyor.

 

Pek çok ülkede geçici olarak işgücü dışında kalanlara gelir desteği sağlanıyor. Fransa, Finlandiya ve isveç’te işsizlik ödemelerinden faydalanma kriterleri değiştirildi. italya’da işsizlik yardımından faydalanma süresi uzatılırken, Çek Cumhuriyeti’nde işsizlik yardımlarının zamanla azalacak şekilde miktarları değiştirildi.

 

“İstihdam yaratmada devletim desteği gerekli”

 

Raporda; ekonomik krizin işgücü piyasası üzerinde ciddi olumsuz etkileri bulunduğu ve bunun 2009-2010 döneminde de süreceği ifade ediliyor. Benzer krizlerde istihdamın “normalleşmesi”nin 4-5 yıl aldığı, bu nedenle bu dönemde devletin istihdam yaratmada ve korumada desteğinin gerekli olduğu vurgulanıyor. Sadece ekonomik büyüme ya da işgücü piyasası odaklı politikalar yerine kapsamlı paketlerin oluşturulması öneriliyor. Rapora göre işsizliği önlemek için özellikle Ar-Ge ve yenilikçilik yatırımlarına öncelik verilmesi, mali kaynaklara erişimin kolaylaştırılması yoluyla firmaların desteklenmesi ve bu noktada yatırım destekleri ile bireylere yapılan destekler arsındaki dengenin korunmasu önem arz ediyor.

 

Krizle mücadele politikaları oluşturulurken aşağıdaki hususlara dikkat edilmesi gerektiği vurgulanıyor:

 

  •  Eğitime yönelik, yenilikçi ve çevreci yatırımlara odaklanılması;

 

  •  Bankacılık sektöründe yeniden yapılandırmanın çabuklaştırılması;

 

  •  İstihdam desteğinin; kısa süreli çalışma, esnek çalışma, vergi düzenlemeleri, iş paylaşımı gibi araçlarla çalışanları istihdamda tutmayı amaçlaması;

 

  •  İşsizlerin gelir dengesinin (işsizlik yardımları, emekli maaşları, sosyal yardımlar vb.) korunması;

 

  •  Büyük şirketlere desteğin yeniden yapılanma koşuluna bağlanması;

 

  •  Yenilikçi şirketlerin ve KOBİ’lerin mali kaynaklara erişimini kolaylaştırılması.

 

Küresel ekonomideki en büyük rakiplerimiz artık kriz sonrası döneme hazırlanıyor. AB’de bu gelişmeler yaşanırken; Türkiye’de işsizlik sorunu çığ gibi büyüyor. Bu tabloya rağmen ülkemizde halen kapsamlı bir istihdam stratejisi yok, alınan kısa vadeli önlemler sorunu çözmeye yetmiyor. AB ülkelerinin uyguladığı politikalar ve işsizlik sorununu çözme çabaları ise Türkiye’ye örnek alınabilecek çok önemli öneriler sunuyor.

 

Kaynak: MESS İşveren Gazetesi, Ekim 2009

 

 

Hakkında iskanunu

Göz atın

Malulen Emeklilik ile Engelli Emekliliği Arasındaki Farklar

Malulen Emeklilik ile Engelli Emekliliği Arasındaki Farklar

Malulen Emeklilik ile Engelli Emekliliği Arasındaki Farklar