Ramazan Çanakkaleli
Merhaba sevgili okuyucular, çocuğun doğması evlilikteki en mutlu anlarından biridir. Ne var ki çocuğun dünyaya gelmesi ailelere mutluluğun yanında maddi külfetleri de beraberinde getirmektedir. Günümüz yaşam koşulları ailelerde erkeğin yanında kadınların da çalışmasını zorunlu kılmaktadır. Çalışan kadınların emekli olabilmesi erkek sigortalılara nazaran daha kolaydır. Yine de çalışan kadının emekli olabilme yolunda hizmet borçlanması ihtiyacı ortaya çıkabilmektedir. Bu kapsamda sosyal güvenlik reformu ile çalışan kadınların doğum nedeniyle çalışmadığı süreler için borçlanma imkânı getirmiştir.
Bugünlerde sıkça üzerinde tartışılan doğum borçlanması Sosyal Güvenlik Kurumu tarafından ilk olarak 5510 sayılı Kanun’la ortaya konmuş, daha sonra konunun uygulamasını belirlemek üzere genelge ve tebliğ yayımlanmıştır. Tebliğ ve genelge, kanunda belirtilen şartlara ek şartlar getirmiştir. Söz konusu hukuki durum son olarak Yargıtay tarafından reddedilmiştir.
Uygulamadaki doğum borçlanması
Hâlihazırda ücretsiz doğum ya da analık izni süreleri ile 4-a (eski adıyla SSK’lı çalışan) kapsamındaki sigortalı kadının, iki defaya mahsus olmak üzere doğum tarihinden sonra iki yıllık süreyi geçmemek kaydıyla hizmet akdine istinaden işyerinde çalışmaması ve çocuğunun yaşaması şartıyla talepte bulunulan süreleri borçlanabilmektedir. Borçlanma yapabilmek için kendilerinin veya kadının vefat etmesi halinde geride kalan hak sahiplerinin yazılı talepte bulunmaları gerekmektedir. Ayrıca 4-a’lı eski adıyla SSK’lı kadının, doğum nedeniyle çalışamadığı iki yıllık süreyi borçlanabilmesi için;
● Sigortalı kadının doğumdan önce çalışmaya başlayarak sigortalılık şartını yerine getirmesi,
● Doğumun, çalıştığı işinden ayrıldıktan sonra 300 gün içinde gerçekleşmesi,
● Doğumdan sonra, adına prim ödenmemesi ve borçlanacağı sürede çocuğunun yaşaması gerekmektedir.
Birinci doğumun gerçekleştiği tarihten itibaren iki yıllık süre geçtikten sonra ve sigortalı olarak tekrar çalışmaya başlamadan ikinci doğumunu yapan kadın sigortalı birinci doğum nedeniyle çalışmadan geçirdiği iki yıllık süreyi borçlanabilecek, ancak ikinci doğum için iki yıllık süreyi borçlanamayacaktır.
Borçlanmak isteyenin ne kadar ödemesi gerekir?
Doğum borçlanması yapmak isteyen kadın veya hak sahipleri talep tarihinde prime esas günlük kazanç alt ve üst sınırları arasında olmak üzere, kendilerince belirlenecek günlük kazancın yüzde 32’si üzerinden hesaplanacak primlerini ödemek durumundadır. Yani bugün için 729,00 TL – 4738,50 TL arasından doğum yapan kadın veya vefat etmesi halinde geride kalan hak sahiplerince belirlenecek tutarın yüzde 32 ile çarpılması sonucu ortaya çıkacak tutarı ödemesi gerekecektir. Örneğin bir doğum yapan kadın iki yıllık süreyi borçlanmak istediğinde;
24,30 TL x yüzde 32 x 720 gün = 5.598,72 TL ödemesi gerekecektir.
Ayrıca kadın veya hak sahibi, borcun tebliği tarihinden itibaren bir ay içinde ödemeleri şartı ile borçlandırılacaktır. Hemen belirtelim kadın veya hak sahibi iki yıllık süre borçlanmak üzere yazılı dilekçe vermiş olsun ancak bir yıllık tutarı ödemesi halinde sadece bir yıllık süre borçlanılmış sayılacaktır. Geriye kalan süre bir ay içersinde ödenmezse yeniden yazılı başvuru yapılması gerekmektedir.
Yargıtay tarafından verilen karar
5510 sayılı Kanun’a göre iki yıllık süreyi geçmemek kaydıyla hizmet akdine istinaden işyerinde çalışmaması ve çocuğunun yaşaması şartları doğum borçlanması yapmak için yeterli iken, konuyla ilgili yayımlanan genelgede ek bazı koşullar konulması nedeniyle hukuki bir aykırılık meydana gelmiştir. Bu kapsamda Kanun’da sayılan şartları taşımasına rağmen genelge ile belirlenen ek şartlardan birisini taşımayan bir vatandaşın İş Mahkemesi’ne açmış olduğu dava reddedilmiştir. Yerel mahkeme tarafından verilen karar Yargıtay’a intikal ettirilmiştir. Yargıtay 10. Hukuk Dairesi’nin 25.02.2010 tarihinde verdiği karar şöyledir:
“Somut olayda, ilk kez 506 sayılı Kanun kapsamında 01.6.1982 tarihinde zorunlu sigortalı olduğu anlaşılan davacının, 3.3.1987 ve 21.3.1988 tarihlerinde gerçekleştirdiği doğumlar sebebiyle, ancak doğum tarihinden sonra iki yıllık süreyi geçmemek kaydıyla, hizmet akdine istinaden işyerinde çalışmaması ve çocuğunun yaşaması şartlarının dışında, başkaca bir şart aranmaksızın borçlanma hakkına sahip olduğu kabul edilmelidir.
Mahkemece, anılan maddi ve hukuki olgular gözönünde tutulmaksızın eksik inceleme ve yanılgılı değerlendirme ile yazılı şekilde hüküm kurulması usul ve yasaya aykırı olup bozma nedenidir.”
Doğum borçlanması yapmak isteyenler ne yapmalı?
Doğum borçlanması ile ilgili 5510 sayılı Kanun’da belirtilen şartların yanında yayımlanan genelgede belirtilen koşulları sağlayan kadın veya hak sahipleri, borçlanmalarını istedikleri zaman yapabilirler.
Sosyal Güvenlik Kurumu’na yapılan borçlanma talebiniz neticesinde genelgede belirtilen şartlardan biri yerine getirilmediği için reddedilmesi durumunda, İş Mahkemesi’nde, doğum borçlanması talebinizin kabulü için dava açmanız gerekecektir. Mahkeme tarafından ret kararı verilmesi muhtemeldir. İş Mahkemesi ret kararını temyiz etmeniz halinde, Yargıtay İş Mahkemesi’nin kararını bozacak ve doğum borçlanması hakkını elde edebileceksiniz.
Diğer taraftan Sosyal Güvenlik Kurumu tarafından uygulama hakkında yeni bir düzenleme ihtimali varolduğundan bekleyebilir, yeni düzenleme uygulamaya konulduğunda doğrudan ilgili Sosyal Güvenlik Merkezi’nden veya Sosyal Güvenlik İl Müdürlüğü’nden yapabilirsiniz.
Kaynak: Taraf Gazetesi