Resul Kurt
Ülkemizde yasal maliyetlerin (vergi, SGK primi gibi) yüksekliği nedeniyle hem işçilik maliyetleri artmakta, hem de rekabet şansı azalmaktadır. Bu bağlamda işverenler için de işçilik maliyetlerinin düşürülerek rekabet olanaklarının artırılması önem taşımaktadır.
İşletmelerde genellikle iş yoğunlukları her zaman aynı düzeyde seyretmemektedir. Özellikle iş yoğunluğunun fazla olduğu ve düşük süreleri denkleştirmek suretiyle “işin fazla olduğu durumlarda fazla, az olduğu durumlarda ise az çalışarak haftalık çalışma süresinin ortala 45 saate (veya işyerinde uygulanan çalışma süresine) denkleştirilmesi mümkün bulunmaktadır.
İş süreleri 4857 sayılı İş Kanunu’nun 63’üncü maddesinde “Genel bakımdan çalışma süresi haftada en çok kırk beş saattir. Aksi kararlaştırılmamışsa bu süre, işyerlerinde haftanın çalışılan günlerine eşit ölçüde bölünerek uygulanır.
Tarafların anlaşması ile haftalık normal çalışma süresi, işyerlerinde haftanın çalışılan günlerine, günde onbir saati aşmamak koşulu ile farklı şekilde dağıtılabilir. Bu halde, iki aylık süre içinde işçinin haftalık ortalama çalışma süresi, normal haftalık çalışma süresini aşamaz. Denkleştirme süresi toplu iş sözleşmeleri ile dört aya kadar artırılabilir.” denilerek iş süresinin ne şekilde olması gerektiği açıklığa kavuşturulmuştur.
Günlük çalışmanın başlama ve bitiş saatleri ile dinlenme saatleri işyerlerinde işçilere uygun araçlarla duyurulacaktır. Yapılan işlerin niteliğine göre, işin başlama ve bitiş saatleri işçiler için farklı şekilde düzenlenebilecektir. (İKİÇSY/Md. 8)
4857 sayılı Kanunun, çalışma süresi başlıklı 63’üncü maddesinde, 1475 sayılı İş Kanunu’na benzer şekilde genel bakımdan çalışma süresi haftada en çok 45 saat olarak muhafaza edilmiştir. Ancak, haftalık çalışma süresinin iş günlerine eşit ölçüde bölünmesi kuralına esneklik getirilerek, sözleşmelerle haftalık normal çalışma süresinin işyerinde haftanın çalışılan günlerine farklı bir şekilde dağıtılabileceği kabul edilmiştir.
Kanunda yazılı koşullar çerçevesinde, haftalık 45 saati aşan çalışmalar fazla çalışma ve haftalık çalışma süresinin sözleşmelerle 45 saatin altında belirlendiği durumlarda yukarıda belirtilen esaslar dahilinde uygulanan ortalama haftalık çalışma süresini aşan ve 45 saate kadar yapılan çalışmalar fazla sürelerle çalışma olarak ifade edilebilecektir.
4857 sayılı yasada, her bir saat fazla çalışma için verilecek ücret normal çalışma ücretinin saat başına düşen miktarının en az 50 elli yükseltilmesi, her bir saat fazla süreli çalışma için verilecek ücret ise normal çalışma ücretinin saat başına düşen miktarının en az yüzde 25 yükseltilmesi suretiyle ödeneceği hükme bağlanmıştır.
Ancak, denkleştirme usulüne göre işçi çalıştırılması durumunda, yoğunlaştırılmış iş haftası veya haftalarından sonraki dönemde işçinin daha az sürelerle çalıştırılması suretiyle, toplam çalışma süresi, çalışması gereken toplam normal süreyi geçmeyecek şekilde denkleştirilmesi halinde ayrıca fazla süreli çalışma veya fazla çalışma ücreti ödenmeyecektir. Bu durumda, denkleştirme iki aylık süre içinde tamamlanacak, bu süre toplu iş sözleşmeleri ile dört aya kadar artırılabilecektir.
4857 sayılı İş Kanunu’nun 63’üncü maddesine dayanılarak hazırlanan “İş Kanunu’na İlişkin Çalışma Süreleri Yönetmeliği”nin 3’üncü maddesinde çalışma süresi, işçinin çalıştırıldığı işte geçirdiği süre olarak tanımlanmış ve İş Kanunu’nun 66’ncı maddesinin birinci fıkrasında yazılı sürelerin de çalışma süresinden sayılacağı ancak, aynı Kanunun 68’inci maddesi uyarınca verilen ara dinlenmelerinin çalışma süresinden sayılmayacağını hükme bağlamıştır. Ara dinlenmeleri, iklim, mevsim, yöredeki gelenekler ve işin niteliği göz önünde tutularak, 24 saat içinde kesintisiz 12 saat dinlenme süresi dikkate alınarak düzenlenecektir.
“İş Kanunu’na İlişkin Çalışma Süreleri Yönetmeliği” nin 5’inci maddesine göre, tarafların yazılı anlaşması ile haftalık normal çalışma süresi, işyerinde haftanın çalışılan günlerine günde 11 saati aşmamak koşuluyla farklı şekilde dağıtılabilecektir. Bu halde, yoğunlaştırılmış iş haftası veya haftalarından sonraki dönemde işçinin daha az sürelerle çalıştırılması suretiyle, toplam çalışma süresi, çalışması gereken toplam normal süreyi geçmeyecek şekilde denkleştirilecektir. Denkleştirme iki aylık süre içinde tamamlanacak, bu süre toplu iş sözleşmeleri ile dört aya kadar artırılabilecektir. Parça başına, akort veya götürü gibi yapılan iş tutarına göre ücret ödenen işlerde de denkleştirmeye ilişkin hükümler uygulanacaktır. Denkleştirme dönemi içinde günlük ve haftalık çalışma süreleri ile denkleştirme süresi uygulamasının başlangıç ve bitiş tarihleri işverence belirlenecektir.
Haftalık çalışma süresinin haftanın çalışılan günlerine farklı şekilde dağıtılması durumunda, o işyerinde haftada 6 gün çalışılıyorsa bir işçi haftada en çok (11 X 6 =) 66 saat, 5 gün çalışılıyorsa en çok (11 X 5 =) 55 saat çalıştırılabilecektir.
Böylece, çeşitli nedenlerle iş yerlerinde “yoğunlaştırılmış iş haftası” uygulanabilecektir. Bu tür çalışmalarda işverene iki aylık bir denkleştirme süresi tanınmıştır. Bu süre toplu iş sözleşmeleri ile dört aya kadar artırılabilecektir. Bu şekilde, yoğunlaştırılmış iş haftasından sonraki haftalarda işveren işçiyi daha az sürelerle çalıştırması durumunda, işçiye fazla çalışma ücreti ödemek zorunda kalmayacaktır. Buna göre, örneğin haftanın 5 günü çalışılan bir işyerinde işçi üç hafta boyunca haftalık toplam 55 saat çalışmışsa, daha sonraki üç hafta boyunca haftada 35 saat çalıştırılmak suretiyle, haftalık ortalama çalışma süresi olan 45 saat aşılmamış olacaktır. Yıl içinde, ikişer aylık dönemler içerisinde kalmak koşulu ile denkleştirme esasına göre çalışma yaptırılabilecektir. Ayrıca, haftanın değişik günlerinde farklı çalışma süresi uygulanacaksa, bu durumla ilgili olarak yazılı sözleşme yapılması veya sözleşmelere bu yönde hüküm konulması gerekmektedir.
Kaynak: Dünya Gazetesi