Yeni güncellemelerle çağrı merkezi sektörü “tehlikeli meslek” kategorisine alındı. Çağrı Merkezleri Derneği ise ek maliyet sorunlarının yaşanmasından dolayı bu duruma tepkili. Dernek Başkanı Metin Tarakcı “İş Sağlığı ve Güvenliğine İlişkin İşyeri Tehlike Sınıfları Tebliği’nde tehlikeli meslekler kategorisine alınan çağrı merkezlerinin masrafları ciddi oranda arttı. Söz gelimi 250 kişilik bir çağrı merkezi, gereklilikleri yerine getirmek üzere hizmeti alacağı kişilerin kendi bordrosu altında olması halinde yılda yaklaşık 45 bin lira, hizmeti Ortak Sağlık Güvenlik Birimi’nden satın alarak yerine getirmesi halinde ise yılda yaklaşık 66 bin lira ek maliyetle karşı karşıya durumdadır” bilgisini verdi.
Tarakçı, çağrı merkezi işkolunun tehlikeli meslek grubuna alınmasıyla halihazırda uygulanan, işyeri hekimi, iş güvenliği uzmanı, diğer sağlık personeli bulundurma sürelerinde az tehlikeli işkoluna göre artışın söz konusu olduğunu belirterek, “İş sağlığı ve güvenliği eğitim süreleri uzamış, işe giriş ve periyodik muayeneler için ek tetkikler kaçınılmaz olmuştur” dedi.
Söz konusu tebliğ Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı’na bağlı İş Sağlığı ve Güvenliği Genel Müdürlüğü Başkanlığı’nda oluşturulan komisyonca hazırlanıp yayımlanmıştı. Mart ayında tebliğde değişiklik talepleri doğrultusunda komisyona dernekler de katılmış ve yurt dışındaki uygulamaları anlatmıştı. Ancak tüm itirazlar reddedildi ve tebliğ devam ettirildi.
Çağrı Merkezi Sektörü’nün iş kazası ve ölüm oranı yüksek işlerle aynı kategoriye alınmasını doğru bulmadığını belirten Tarakçı, şöyle devam etti:
“Her şeyden önce bu tip bir düzenleme ihtiyacı ve hazırlığı esnasından o işkoluna ait sektör temsilcilerinden de görüş ve bilgi alınması gerekli. Çağrı merkezi işi masa başında, ofis ortamında, bilgisayar ve telefon kullanılarak yapıldığından sektörümüz, iş kazası ve ölüm riski yüksek olan imalata dayalı diğer işkolları ile aynı kategoride değerlendirilmemeli.
Diğer yandan düzenleme sadece ana işkolu çağrı merkezi faaliyeti olan firmalar için geçerli olduğundan, Türkiye çağrı merkezi pazarının yüzde 56’sı bu düzenlemeden etkilenmekte, kalan yüzde 44’lük kısmı ise yapılan iş ve koşulların aynı olmasına rağmen kapsam dışında kalmıştır.”
Mesleğin sağlık açısından riskli görülmesi nedeniyle personel temininde ve istihdamın sürekliliğinde sıkıntı yaşandığını anlatan Tarakçı, “Sektörümüzün kariyer ve kişisel gelişimi açısından çalışanlarımıza erken yaşta önemli deneyimler kazandırıp fırsatlar sunduğu göz önüne alındığında tehlikeli bir meslek olarak nitelendirilmesini doğru bulmuyoruz. Diğer yandan büyük şehirlerin dışında işyeri hekimi ve iş güvenliği uzmanı temin etme sıkıntısı göz önüne alındığında düzenlemenin geçiş veya intibak süresi verilip hazırlık yapılmadan hayata geçmesi uygulamada zorluklar yaratacaktır” ifadelerini kullandı.
Sektörün Türkiye’de 70 binin üzerinde istihdam sağladığını dile getiren Tarakçı, sözlerini şöyle tamamladı:
“Mesleğin sağlık açısından riskli görülmesi, personel temininde yaşadığımız sıkıntıları artıracak, işimizin mevcut işgücü nezdinde ‘meslek’ olarak algılanması yönündeki çabalarımızı da olumsuz etkileyecektir.”