Anayasamız kimsenin, yaşına, gücüne ve cinsiyetine uymayan işlerde çalıştırılamayacağını, kadınlar, küçükler ile ruhsal ve bedensel açıdan yetersizliği olan çalışanların, çalışma şartları bakımından özel olarak korunacağını hükme bağlamıştır.
Anayasada, yasalarda, ilgili tüzük ve yönetmeliklerde kadın işçiye pozitif bir ayrıcalık tanınması, kadın işçinin doğasından kaynaklanan sebeplerle kadının bazı işlerde çalıştırılmaması veya kadının öznel durumundan kaynaklanan nedenlerle kadına özel haklar tanınması eşit davranma ilkesini zedelemek bir yana, bu ilkenin daha etkin bir şekilde tesisine katkı sağlamaktadır. Bu durum Uluslararası Çalışma Örgütü (ILO) ile yapılan sözleşmelerde de korunmuş ve uygulamaya geçirilmiştir. Bu nedenle kadın işçilerin çalışma koşulları hem iş kanununda hem de ilgili tüzük ve yönetmeliklerde ayrıntılı olarak düzenlemiştir.
Aşağıda sizlere kadın işçinin gebelik süresinde çalışma koşulları, doğum izni hakkı ve süt izni sürelerinden yasal çerçeveler doğrultusunda bahsedeceğiz. Öncelikle yazımızda oldukça sık dile getireceğimiz “kadın işçi “kavramını açıklamakta fayda buluyoruz.
Kadın işçi: Medeni durumuna bakılmaksızın on sekiz yaşını doldurmuş kadın işçileri ifade etmektedir.
Kadın işçinin doğum izni ne kadardır?
Kadının Doğum ve Doğum Sonrası Çalışması Hakkında 183 sayılı Uluslararası Çalışma Örgütü (ILO) Sözleşmesi 4. madde ile kadınlara doğum nedeniyle verilecek iznin 14 haftadan az olamayacağı hükmü getirilmiş, doğum sonrası verilecek iznin ulusal mevzuat çerçevesinde belirleneceğini ancak bu iznin de 6 haftadan az olamayacağı belirtilmiş; 8. madde ile kadının hamilelik nedeniyle ayrıldığı işine tekrar aynı pozisyonda dönebilmesi imkanı getirilmiş; 10. madde ile kadının çalışma sırasında bir veya daha fazla emzirme izni alması düzenlenmiştir. Ayrıca sözleşmede doğum sonrasında kadına hastalık yardımı yapılması ve kadınların hamilelik ve doğum nedeniyle işten çıkarılmalarının yasaklanması gibi hükümler yer almaktadır.
5510 sayılı Sosyal Sigortalar ve Genel Sağlık Sigortası Kanununun Geçici İş Göremezlik Ödeneği başlıklı 18. Maddesi c bendindende Sigortalı kadının analığı halinde, doğumdan önceki bir yıl içinde en az doksan gün kısa vadeli sigorta primi bildirilmiş olması şartıyla, doğumdan önceki ve sonraki sekizer haftalık sürede, çoğul gebelik halinde ise doğumdan önceki sekiz haftalık süreye iki haftalık süre ilave edilerek çalışmadığı her gün için geçici iş göremezlik ödeneği ödenir. Kanunun lafzından da anlaşılacağı üzere kadın işçilerin doğumdan önce sekiz ve doğumdan sonra sekiz hafta olmak üzere toplam on altı haftalık süre için çalıştırılmamaları esastır. Çoğul gebelik halinde bu süreler doğumdan önce on, doğumdan sonra sekiz hafta olarak belirlenmiştir. Yazımızda kadın işçilerin çalışma koşullarını ele aldığımız için kadın işçinin hak ettiği geçici iş göremezlik ödeneğini başka bir yazı ile sizlere anlatacağız.
4857 Sayılı İş Kanununun Analık halinde çalışma ve süt izni başlıklı 74. Maddesinde de Kadın işçilerin doğumdan önce sekiz ve doğumdan sonra sekiz hafta olmak üzere toplam on altı haftalık süre için çalıştırılmamaları esastır. Çoğul gebelik halinde doğumdan önce çalıştırılmayacak sekiz haftalık süreye iki hafta süre eklenir. Ancak, sağlık durumu uygun olduğu takdirde, doktorun onayı ile kadın işçi isterse doğumdan önceki üç haftaya kadar işyerinde çalışabilir. Bu durumda, kadın işçinin çalıştığı süreler doğum sonrası sürelere eklenir ifadesi yer almaktadır.
Başka bir deyişle, doğuma üç hafta kalıncaya kadar çalışan bir kadın işçi, doğum öncesi sekiz haftalık izin süresinin beş haftasını çalışarak geçirdiğinden, bu süreyi doğum sonrasına aktarabilecek ve böylece doğum sonrası sekiz haftalık izin süresine söz konusu beş haftanın da eklenmesi ile toplam on üç hafta izin kullanabilecektir.
Kadın işçilerin doğumdan önce ve sonra sekizer haftalık sürelerde çalıştırılmaları yasak olduğu için bu sürelerde işe gelmeyen kadın işçinin hizmet akdi işverence feshedilemez. Yasa koyucu bu sayede doğum iznine ayrılmış işçinin işveren tarafından bu sebeple işten çıkarılmasının ve işveren tarafından haklı feshin önüne geçmiştir.
Doktor raporu ile gerekli görüldüğü takdirde, gebe işçi sağlığına uygun daha hafif işlerde çalıştırılabilir. Bu durumda ücretten indirim yapılmaz. Başka bir işe geçiş yapılması teknik ve elverişli olarak mümkün değilse, kadın işçinin güvenlik ve sağlığının korunması için gerekli süre içinde, kadın işçinin de istemesi halinde ücretsiz izinli sayılması sağlanır. Bu süre, yıllık ücretli izin hakkı hesabında dikkate alınmaz.
Yıllık ücretli izin hesaplanırken doğum izinleri dikkate alınır mı?
Kadın işçilerin 4857 sayılı İş Kanunu’nun 74. Maddesi hükümleri uyarınca doğumdan önce ve sonra çalışmalarının yasak olduğu sekizer haftalık (çoğul gebeliklerde doğumdan önce on, doğumdan sonra sekiz haftalık) süreler, yıllık izin haklarının hesabında çalışılmış gibi sayılır.
Örneğin; 01.03.2011 tarihinde işe giren ve 01. 08.2011 tarihinden itibaren toplam on altı hafta doğum öncesi ve sonrası izin kullanan kadın işçi, bu süreler çalışılmış gibi sayılacağından 01.03.2012 tarihinde yıllık ücretli izne hak kazanacak, doğum izninden dolayı yıllık izne hak kazanma tarihi bakımından kaybı olmayacaktır.
Doğumdan sonra çocuk bakımı için ücretsiz izin kullanılabilir mi?
Doğum öncesi ve sonrası on altı haftalık (çoğul gebeliklerde on sekiz haftalık) izin süresi tamamladıktan sonra, talep edilmesi halinde altı aya kadar ücretsiz izin kullanılabilir. Fakat bu süre yıllık ücretli izin hakkınızın hesabında dikkate alınmaz.
Örneğin; 01.03.2011 tarihinde işe başlayan ve hamileliği nedeniyle kullandığı doğum öncesi ve sonrası sekizer haftalık izin sürelerini 01.07.2011 tarihinde tamamlayan kadın işçinin, bu izinlerinin hemen ertesinde altı ay ücretsiz izin kullandığını varsaydığımızda, yıllık izne hak kazanma tarihi (altı aylık ücretsiz izin süresi yıllık ücretli izin hakkının hesabında dikkate alınmayacağından) 01.03.2012 değil, 01.09.2012 tarihi olacaktır.
Kadın işçinin süt izni ne kadardır? Kadın işçi süt iznini nasıl kullanılır?
4857 Sayılı İş Kanununun 74. Maddesinde belirtildiği üzere; çocuk bir yaşına gelinceye kadar, onu emzirmesi için kadın işçinin günde toplam bir buçuk saatlik süt izni hakkı bulunmaktadır.
Kadın işçi günde toplam bir buçuk saatlik süt iznini hangi saatler arasında ve kaça bölerek kullanacağını kendisi belirler.
Kadın işçilere bir yaşından küçük çocuklarını emzirmeleri için verilmesi zorunlu olan günde toplam bir buçuk saatlik süt izinleri günlük çalışma süresinden sayılır. Dolayısıyla işveren, süt izni kullanan kadın işçinin ücretinden herhangi bir kesinti yapamaz.
Gebe veya emziren kadın işçinin günlük çalışma süresi ne kadar olmalıdır?
16.08.2013 tarih 28737 sayılı Resmi Gazetede yayımlanan Gebe Veya Emziren Kadınların Çalıştırılma Şartlarıyla Emzirme Odaları ve Çocuk Bakım Yurtlarına Dair Yönetmelik’ in 9.Maddesinde Gebe veya emziren çalışan günde yedi buçuk saatten fazla çalıştırılamayacağı belirtilmiştir.
Hamilelik süresince kadın işçiye periyodik kontroller için ücretli izin verilir.
İşveren gebe veya emziren kadın işçiyi gece çalıştırabilir mi?
16.08.2013 tarih 28737 sayılı Resmi Gazetede yayımlanan Gebe veya Emziren Kadınların Çalıştırılma Şartlarıyla Emzirme Odaları ve Çocuk Bakım Yurtlarına Dair Yönetmelik’ in 8.Maddesinde ise Kadın çalışanlar, gebe olduklarının sağlık raporuyla tespitinden itibaren doğuma kadar geçen sürede gece çalışmaya zorlanamayacakları ve yeni doğum yapmış çalışanın doğumu izleyen bir yıl boyunca gece çalıştırılması yasak olduğu, bu sürenin sonunda sağlık ve güvenlik açısından sakıncalı olduğunun sağlık raporu ile belirlendiği dönem boyunca gece çalıştırılamayacağı yer almaktadır.
Emziren kadın işçiler, doğum tarihinden başlamak üzere altı ay süre ile gece postalarında çalıştırılamazlar. Emziren kadın işçilerde bu süre, ana ve çocuğun sağlığı açısından gerekli olduğunun işyeri hekimi, işyeri ortak sağlık birimi, işçi sağlığı dispanserleri, bunların bulunmadığı yerlerde sırasıyla en yakın Sosyal Sigortalar Kurumu, sağlık ocağı, hükümet veya belediye doktoru raporuyla belgelenmesi halinde, bir yıla kadar uzatılır.
SONUÇ
Kadının toplum içerisindeki yeri ve önemi çok büyüktür. Çalışma hayatı içerisinde geçmiş yıllara nazaran daha fazla rol alan ve almayı da hak eden kadınların modern işgücüne katılımını destekleyecek bir takım yasal düzenlemelerin çalışan kadınlara özellikle gebelik ve emzirme döneminde ne gibi faydaları olduğunu yazımızda anlatmaya çalıştık.
Hamile kadın işçilerin çalıştırılmalarında dikkat edilmesi gereken hususlar ile doğum ve süt izinlerini kullandırılmalarının usul ve esasları İş Kanununda ve Sosyal Sigortalar ve Genel Sağlık Sigortası Kanununda , ilgili tüzük ve yönetmeliklerle , uluslararası sözleşmelerle belirlenmiştir. İşverenler hamile kadın işçileri yasaların öngördüğü şekilde çalıştırmak zorundadır.
İş kanunu hamile kadın işçilere, Doğum öncesinde ve sonrasında 8 er hafta süre ile ücretsiz izin verilmesini, Çoğul gebelik halinde doğum öncesi ücretsiz izninin 10 hafta süre ile kullandırılmasını Hekim tarafından sakıncalı görülmemesi ve kadın sigortalının talep etmesi halinde doğum öncesi iznini 3 haftaya kadar kullandırılarak, kullanmadığı doğum öncesi izin sürelerini doğum sonrası iznine ilave ederek kullandırmasını, Sağlık durumlarının gerektirmesi halinde hekim raporu ile izin doğum öncesi ve sonrası izin sürelerinin uzatılmasını, Hamilelik süresince periyodik kontrol için ücretli izin verilmesini, Kadın işçinin isteği halinde doğum sonrası izninin bittiği tarihten itibaren 6 aya kadar ücretsiz izin verilmesini, Hekim raporu ile gerekli görüldüğü takdirde ücretlerinden herhangi bir kesinti yapılmaksızın daha hafif işlerde çalıştırılmasını, Çocuğunun bir yaşını doldurmasına kadar kendisinin istediği bölüntüde ve saatlerde kullanmak üzere günde bir buçuk saat süreyle süt izni verilmesini Kanunun genel hatları ile anlatmaya çalıştık.
Feti SAVRAN – Yetkili Sosyal Güvenlik Denetmen Yardımcısı