Sorun bitmiyor, bitecek gibi de görünmüyor. Tam aksine, sorun gün geçtikçe büyüyor…
Genç nüfustaki işsizlik sorunundan söz ediyoruz. Veriler TÜİK’in resmi verileri. Alıp aktarıyoruz yalnızca. Ve karşımızdaki tablo, genç nüfustaki işsizlik sorununun giderek büyüdüğünü, özellikle de eğitimli gençlerdeki sorunun ön planda olduğunu gösteriyor.
Genç nüfusumuzla övünüyoruz ve bu genç nüfusu daha da artırmak istiyoruz ama 12 milyona yaklaşan bu gençlerin yüzde 28’inin işsiz gezmesinin önüne geçemiyoruz.
Ağustos ayı itibariyle sayıları 11.9 milyon olan 15-24 yaş grubundaki gençlerin 3.3 milyonu ne eğitim görüyor, ne çalışıyor. Yani her 100 gençten 28’i bu durumda… Ne iş var, ne eğitim!
Yarım milyon üniversiteli
Hatta 53 bin de fazla! Ağustos ayı itibariyle yaşları 15-24 arasında olan üniversite mezunu genç sayısı 1 milyon 278 bin. Bu gençlerin 553 bini işsiz. Yani üniversite mezunu her 100 gençten 43’ü işsiz geziyor.
Üniversite mezunlarındaki işsizlik oranı bu yıl belirgin bir şekilde yükselmiş durumda. Bu yıl yüzde 43.3 olarak ölçülen oran, yine ağustos ayları itibarıyla 2014’te yüzde 38.8, 2015’te yüzde 39.4, geçen yıl ise yüzde 38.3’tü.
553 bin üniversite mezunu işsizin 174 bini erkek, 379 bini ise kadın. Üniversite mezunlarındaki işsizlik oranında kaydedilen artış hem erkekler, hem kadınlar için geçerli. Oran, geride kalan üç yılın üstünde seyrediyor. Bu da, üniversiteli işsizliğinin giderek daha da kemikleşeceğinin bir işareti niteliğinde.
Belli ki bir şeyler yapılması gerekiyor. Ama bakıyoruz, atılan bir adım yok. Üniversite sayımızı çoğaltmakla övünüyoruz ama bu üniversitelerden mezun olanları istihdam etme yönünde bir çaba göremiyoruz.
Büyüme yeni istihdam doğurmuyor
Türkiye ekonomisi bu yıl tahminlerin çok üstünde büyüyecek. Hele hele üçüncü çeyrekte çift haneli büyümeyle belki dünya rekoru kıracağız. Ama bu oranlar bizi yanıltıyor işte.
Geçen yıl az büyüdüğümüz, hatta üçüncü çeyrekte küçüldüğümüz için bu yılla olan fark çok büyük görünüyor, görünecek.
Dolayısıyla baz etkisine dayalı bu yüksek büyüme, beklenen istihdam artışını sağlayamıyor. Büyümeden kaynaklanan istihdam artışı hiç yok değil tabii ki, var ama aynı paralelde bir genişleme göremiyoruz.
Sorun gelip büyümenin kalitesine dayanıyor sonunda. Yol yapıyoruz, inşaat yapıyoruz, havaalanı yapıyoruz, ama bunların istihdama katkısı çok sınırlı kalıyor. Hele hele bu yatırımlar bitti mi, yapım sürecindeki istihdam da sıfıra iniyor.
Çok fena bir kısır döngü içindeyiz ve bu gidişle üniversite mezunu gençlerin yarısının işsiz gezeceği günleri de ne yazık ki yakın zamanda göreceğiz.
Kaynak: Alaattin Aktaş / Dünya Gazetesi