İş güvencelerinin genişletilmesi ve çifte tazminat kabul edilemez
Toplu İş İlişkileri Kanun Tasarısı, iş ve sendikal ilişkilere yön veren, işyerlerimizde çalışma barışını tesis etmesi beklenen son derece önemli bir düzenleme. Tasarıda birçok maddede uzlaşma sağlanmasına rağmen, birkaç konuda sorun çıkaracak düzenlemeler devam etmekte
Sendika üyeliği ile üyelikten istifada noter şartı kaldırılmakta, üyeliğin e-devlet üzerinden kazanılacağı düzenlenmekte. E-devlet üzerinden üyeliğin nasıl kazanılacağı, doğruluk ve güvenilirliğinin nasıl sağlanacağı, gerekli altyapının nasıl oluşturulacağı gibi konularda açıklık bulunmamakta. Konfederasyonumuz bu yöntemle üyeliğin güvenilirliğinin sağlanmasında ciddi endişeler taşıyor. Özel ve kamu tüzel kişiliklerinin işveren sendikalarına üyeliğinde, Türkiye Cumhuriyeti kimlik numarası üzerinden geliştirilmiş e-devlet kapısının nasıl kullanabileceğine mutlaka açıklık getirilmeli. Tasarı’da bu konuda da herhangi bir düzenleme yer almıyor.
Üyelik aidatlarında tavanın korunması ve başkaca bir aidat alınmayacağı hususu tarafların uzlaştığı maddelerden biri olmasına rağmen, bu uzlaşı tasarıya yansımamış. Aidatlarda mevcut tavanın kaldırılması uygulamada istismar edilebilecek ve işçilerden yüksek miktarlarda aidat alınmasına yol açabilecek, bu durum sendikal örgütlenmeyi zayıflatacak. Sendika gelirlerinde bu yolla artış sağlanmaya çalışılması son derece hatalı. Bu durum işçilerin ellerine geçen ücrette önemli azalmalara yol açacak. Toplu iş sözleşmesi görüşmelerinde her zaman önemli bir uyuşmazlık konusu haline gelebilir. İşçi ve işveren sendikasına ödenecek üyelik aidatlarının azami miktarlarıyla ilgili mevcut tavan miktarı ve başka aidat alınamayacağına ilişkin sınırlama korunmalı.
Sendikal güvenceleri düzenleyen 25’inci maddenin taslak metninde yer alan “İş Kanunu’nun 18’inci maddenin birinci fıkrasındaki otuz işçi kriteri ve 6 aylık kıdem şartı aranmaksızın” ibaresi metinden çıkarılmış. Bu değişikliğe rağmen madde metninin ortaya çıkaracağı sakıncalarda bir değişiklik olmamıştır. Tasarıda, 4857 sayılı İş Kanunu’nun 18.maddesine yapılan atıf kaldırılmış. Bu düzenleme ile sendika özgürlüğüne ilişkin güvenceler, 30 işçi ve 6 aylık kıdem şartı aranmaksızın tüm işçi ve işyerlerine uygulanabilecek. İş Kanunu’nun işçi sayısı ve kıdem koşulu, sendikal özgürlükler açısından da aynen korunmalı. Güvencelerin bu denli genişletilmesi ve çifte tazminat öngörülmesi kabul edilemez.
Tasarıda, işverenin işe başlatma ya da başlatmamaya ilişkin tercih imkânı da elinden alınmış. Bu konudaki tercihin mevcut kanunda olduğu gibi işverene tanınması gerekir. Özellikle halen 30 ve üzerinde çalışana sahip işyerlerinde uygulanmakta olan iş güvencesi hükümleri, bu maddeyle KOBİ’ler için de uygulanır hale gelecek. KOBİ’lerde çalışanlar, iş sözleşmeleri hangi nedenle feshedilirse edilsin “sendikal nedenlerle fesih” iddiası ile konuyu yargıya taşıyacak. Bu durum iş güvencesi hükümlerinin dolaylı olarak tüm çalışanlara uygulanabilir hale gelmesi, mahkemelerin asılsız iddialar ile iş yükünün artması ve işyerlerinin altından kalkamayacakları maliyetlerle karşı karşıya kalması sonucunu doğuracak.
İşletme toplu sözleşmelerinde barajın yüzde 40′ a indirilmesi ciddi sorunlara yol açacak. Toplu sözleşmelerle işçilerin çalışma şartları ve bazı işyeri kuralları taraflarca belirlenmekte, işletme içi demokrasi ve çalışma barışı çoğunluk sahibi sendikanın varlığı kavramına dayalı olarak tesis edilmekte. Yüzde 40’la çoğunluk imkânı, yüzde 40’ı geçen iki sendika olmasını gündeme getirebilecek, yetkili sendika başvuru tarihi itibarıyla belirlenecek. Ancak bu durumda, önemli bir çoğunluğu elinde bulundurmasına rağmen yetki alamayan diğer sendika tarafından sorunlar ve tartışmalar başlatılacak, sözleşme görüşme ve uygulama sürecinde çalışma barışı tesis edilemeyecek, işyerleri sendikal rekabet ve çekişme içinde üretimden uzaklaştırılacak. İşletmelerde yüzde kırk ile alınacak yetki, iş barışına değil, sendikal rekabete ve uyuşmazlıklara zemin hazırlayacak. İşletmelerde uzun yıllardır çalışma barışının tesisinde çok önemli rol oynayan “yarıdan fazla çoğunluğa sahip olma koşulunun” mutlaka korunması gerekmekte.
İşveren sendikalarına üyelerine mali yardımda bulunma imkânı getirilmeli. Konuyu düzenleyen 26. maddeye “İşveren sendikaları üyelerine genel kurullarında usul ve esaslarını belirleyerek karşılıksız mali yardımda bulunabilirler” şeklinde bir ibare eklenmesi uygun olacak. Aksi takdirde sektörel ve genel ekonomik kriz dönemlerinde işveren sendikaları üyelerine yardım yapamayacaklar.
Dünya (22.02.2012)