Bilindiği üzere İşveren Kavramı boyutları ile irdelenecek olursa, halk arasında “işçi çalıştıran, patron, şirket sahibi” anlamında da kullanılmaktadır. Özellikle İş Hukuku ve Sosyal Güvenlik Hukuku açısından işveren statüsüne büyük önem verirken, bir o kadar da yaptırım yüklemiştir.
4857 Sayılı İş Kanunu açısından işveren tanımını irdeleyecek olursak, bir iş sözleşmesine dayanarak çalışan gerçek kişiye işçi, işçi çalıştıran gerçek veya tüzel kişiye yahut tüzel kişiliği olmayan kurum ve kuruluşlara işveren, işçi ile işveren arasında kurulan ilişkiye iş ilişkisi denir.
İş Kanununa Göre İşveren Vekili
4857 Sayılı İş Kanununa göre işçi çalıştıran gerçek veya tüzel kişiye yahut tüzel kişiliği olmayan kurum ve kuruluşlara işveren denmekte olup, özellikle çalışanların kafasını karıştıran bir diğer statü olan işveren vekili ise işveren adına hareket eden ve işin, işyerinin ve işletmenin yönetiminde görev alan kimselere denir. İşveren vekilinin bu sıfatla işçilere karşı işlem ve yükümlülüklerinden doğrudan işveren sorumludur.
Sosyal Güvenlik Hukukunda İşveren Kavramı
5510 Sayılı Sosyal Sigortalar ve Genel Sağlık Sigortası Kanunu 4. Maddesinin birinci fıkrasının (a) ve (c) bentlerine göre sigortalı sayılan kişileri çalıştıran;
- Gerçek Kişiler
- Tüzel Kişiler (Dernek, vakıf gibi özel hukuk tüzel kişisi veya Belediye, üniversite gibi kamu hukuku tüzel kişisi)
- Tüzel kişiliği olmayan kurum ve kuruluşlar (Bakanlıklar gibi kamu kurumları veya adi şirketler gibi özel hukuk kuruluşları )
işveren olarak tanımlanmaktadır.
Mülga 506 Sayılı Kanunun 4. Maddesine göre ilgili Kanun kapsamında belirtilen sigortalıları çalıştıran gerçek veya tüzel kişiler “İşveren” olarak nitelenmişken 5510 Sayılı Kanunla işverenliğin kapsamı genişletilmiş ve Kanunun 4 üncü maddesinin birinci fıkrasının (a) ve (c) bentlerine göre sigortalı sayılan kişileri çalıştıran gerçek veya tüzel kişilere ek olarak tüzel kişiliği olmayan kurum ve kuruluşlar da işveren olarak tanımlanmıştır.
İşveren Sayılmada En Önemli Unsur
5510 Sayılı Kanuna göre işveren sayılmada en önemli unsur Sigortalı çalıştırmadır.
Örneğin bir işyeri olan ve tek başına çalışan ayakkabı tamircisi yanında hizmet akdi ile çalışan kişi bulunmadığı için sosyal güvenlik hukuku açısından işveren sayılmamaktadır.
İşveren Vekili işveren adına ve hesabına, işin veya görülen hizmetin bütününün yönetim görevini yapan kimsedir. İşveren vekili olmak işveren adına ve hesabına işin yürütümünde yalnızca işverenin temsilcisi olmayı değil, bu temsil kapsamında işvereni borç ve alacak altına sokmayı sigortalılara emir, talimat vermeyi, kararları hayata geçirmeyi de büyük ölçüde kapsamaktadır.
İşin veya görülen hizmetin bütününün yönetimi işveren vekilinin görevidir. Genel müdür, fabrika müdürü gibi unvanlara sahip olan kimseler işveren vekili sayılırken, insan kaynakları müdürü, muhasebe müdürü gibi belirli bir departmandan sorumlu olan kişiler işveren vekili sayılmamaktadır.
Bazı sigorta kolları bakımından sigortalı sayılan kimseleri çalıştıran kişiler de işverendir.
Örneğin Ceza İnfaz Kurumları ile Tutukevleri İş Yurtları Kurumu ceza infaz kurumları ile tutukevleri bünyesinde oluşturulan tesis, atölye ve benzeri ünitelerde çalıştırılan ve iş kazası ve meslek hastalığı ile analık sigortası kapsamında olan hükümlü ve tutukluların işverenidir.