Çalışma hayatının rutininde şüphesiz ki çalışma ortamı çalışma verimliliğini önemli ölçüde etkileyen bir unsurdur. Bir organizasyonun içindeki insan kaynağının nüfuz ettiği birçok öğe bulunmaktadır. Dolayısıyla iş yerindeki düzenin sağlanması söz konusu insan kaynağının davranışları ile mümkün kılınmaktadır. Böylece çalışma verimliliğinin ve iş ortamındaki huzurunda artacağı öngörülür. Ancak aksi durumlar da söz konusu olabilmektedir. Örneğin işçi ahlak ve iyi niyet kurallarına aykırı durumlarda davranışlar sergileyebilmektedir. Bu gibi durumlar özelinde işten çıkış süreçleri ile ilgili yasada düzenlemeler getirilmiştir.
Ahlak ve iyi niyet kurallarına aykırı durumlarında haklı fesih nedenleri doğmaktadır. Bu durumlar aşağıdaki gibidir;
İşçinin İşvereni Yanıltması
İş ilişkisi karşılıklı güven ve dürüstlük ilkelerine dayalı olarak gerçekleştirilmelidir. Fesih sebebinde temel alınması gereken nokta işçinin işverene yanıltıcı bilgiler beyan etmesidir. Dolayısıyla bu gibi durumlarla haklı fesih söz konusudur.
İşçinin İşveren veya Aile Üyelerine Karşı Söz, Davranış veya İhbarda Bulunması
İşçinin işveren ya da aile üyelerine karşı şeref ve namusuna sirayet edecek davranışlarda bulunması, işçinin işveren hakkında şeref ve saygınlığına dair kırıcı ihbar ve söylemlerde bulunması halidir.
İşçinin, İşverenin Başka Bir İşçisine Cinsel Tacizde Bulunması
İşçinin, işverenin diğer bir işçisine cinsel tacizde bulunması işveren tarafından direkt olarak haklı fesih doğurmaktadır. Bu feshin gerçekleştirilebilmesinde tacizin gerçekleştiği yerin önemi yoktur. İşçi sıfatından sayılan stajyer, alt işverene bağlı çalışan işçiler de başka işçi kavramına dahildir. Tacize uğrayan işçinin diğer makamlarca bildirmemesinin işverenin haklı feshine engel teşkil etmez.
İşçinin Sataşması veya Madde Kullanım Halleri
İşçinin işverene yahut işverenin aile üyelerinden birine yahut işverenin başka işçisine sataşmasıdır. Sataşmanın iş yerinde gerçekleşmesi şart değildir.
Sarhoşluk veya madde kullanım hallerinde ise iki durumdan söz edilebilir. İlki sarhoş bir şekilde iş yerine gelmesi ikincisi ise sarhoşluk boyutuna varmayacak durumda olsa da iş yerinde alkol ve madde kullanımıdır.
İşçinin Doğruluk ve Bağlılığa Uymayan Davranışlarda Bulunması
İşçinin işverenin işçiye karşı olan güvenini kötüye kullanması, mesleki olarak sırlarını ifade etmesi, işçinin hırsızlık yapması gibi tutumlarda bulunması halidir.
İşçinin İş Yerinde Bir Suç İşlemesi
Bu durumda haklı fesihten söz edebilmek için işçinin bir suçu iş yerinde işlemesi yedi günden fazla olarak hapis ile ceza yaptırımı olması ve cezanın ertelenmemesi gerekmektedir.
İşçinin Haklı Bir Nedene Dayanmaksızın İşe Devamsızlığı
Konu başlığı altında üç durumdan söz edilebilir. İlki işçinin iş yerinden habersiz ve haklı nedene dayanmayan sebeple art arda iki iş günü devamsızlık yapmasıdır. İkinci olarak ay içinde iki defa olarak herhangi bir tatil gününden sonra iş günü devamsızlığı ve üçüncü olarak ise ay içinde üç iş günü devamsızlık yapmasıdır. Buradaki kritik nokta devamsızlığın sebebinin haklı nedene dayalı olup olunmamasının işverence öğrenilmesidir. Fesih kararı direkt olarak verilmemelidir.
İşçinin Görevlerini Kendisine Hatırlatıldığı Halde Yapmamakta Israr Etmesi
İşçinin iş görme edimini gerçekleştirmemesi bazı şartlara bağlıdır. Burada söz konusu işçinin yapmakla sorumlu olduğu bir iş olmalı, sorumlu olunan bu iş için hatırlatılma yapılmalı ve bu hatırlatmalara rağmen işçi iş görme edimini gerçekleştirmeme hususunda ısrarcı olmalıdır. Konu ile ilgili hatırlatma sözlü, e-mail, yazılı vb. şeklinde yapılabilmektedir.
İşçinin İşin Güvenliğini Tehlikeye Düşürmesi, İşverenin Mallarını Hasara ve Kayba Uğratması
Bu durumda iki husus söz konusudur. İşçinin kendinden kaynaklı olarak işçinin özen borcuna istinaden işin güvenliğini tehlikeye düşürmesi, ikinci olarak da iş yerine ait olup ya da olmaksızın makine teçhizat vb. eşyaları otuz günlük ücretini ödeyemeyecek şekilde hasara uğratmasıdır.
Diğer önemli nokta ise; ahlak ve iyi niyet kurallarına uymayan durumlarla işveren tarafından haklı fesih gerçekleştiriliyorsa kıdem tazminatı ödeme yükümlülüğü bulunmamasıdır. Ancak fesihte eyleme geçirilecek karardaki usul ile sonuç arasındaki tutarlı tutum olması gerektirdiğidir. Aksi takdirde ölçüsüzlüğün oluşması ile feshin haksız veyahut geçersiz sayılabilmektedir.
İşçinin ahlak ve iyi niyet kurallarına uymayan tutumlar ile ilgili haklı fesihlerde, işverenin işçinin savunmasını alma zorunluluğu yoktur. Ancak işveren kararını disiplin kurulunca almalıdır. Aksi takdirde fesih geçersiz sayılabileceği durumlar Yargıtay hükümlerince belirtilmektedir.