Bir yılı aşkın süredir hayatımızın merkezinde olan Covid-19 salgını ile ilgili alınan tedbirler önce sağlık, sonra maddi ve manevi bütünlüğü korumayı amaçlıyor. Tüm kararların birbirini tamamlayan, bütünleyici bir yapıda olması ise alınan kararların uygulanabilirliğini artırıyor. Ancak alınan kararlar bütünleyici yapıya uygun olmaya çalışılsa da, zaman zaman domino etkisi yaratarak, yıllardır süregelen uygulamaları değiştiriyor.
Bu sürece bazı meslek ve işkollarının faaliyetini devam ettirmesi oldukça güç. İşverenler üzerindeki baskıyı bir nebze olsun azaltmak için KÇÖ (Kısa Çalışma Ödeneği) ve NÜD (Nakdi Ücret Desteği) gibi yardımlar sağlandı. Doğal olarak Covid-19’un yayılma hızı ve etkinliği planlanmadığı için bazı kararlar, yeterli zemin etüdü yapılamadan alınmak zorunda kaldı. Süregelen bir düzen olduğu ve bu düzeni oluşturan her maddenin ayrı bir bam teline dokunması da kabul edilebilir bir durum.
Haliyle iş yerleri de alınan bu önlem ve tedbirleri uygulamaya başlamışlardı. Faaliyet durdurmamak için KÇÖ ve NÜD gibi devlet desteklerinden yararlanma yoluna gittiler. Hatta çalışanlarını iş sözleşmesini feshetmeden vergi, SGK vb. maliyetlerini azaltmak amacıyla ücretsiz izine çıkarmak zorunda kaldılar.
Personeline ücretsiz izin kullandıran işveren, çalışanına ücret ödememekte, iş sözleşmesi de sonlandırılmadığı için çalışanının SGK’ya bildirimleri de; Prim Gün Sayısı ve Prime Esas Kazancı (SGK Matrahı) sıfır, eksik gün nedeni olarak da “21-Diğer Ücretsiz İzin” kodu ile yapılıyor. Bu şekilde, SGK’ya bildirim yapıldığında, işverene sigorta prim borcu yansıtılmıyor.
Başka birinin bakmakla yükümlü kişisi değilse (başka birisi üzerinden sağlık yardımı alma imkanı yoksa), bu durumda GSS için ikametgahlarının bulunduğu yerdeki sosyal yardımlaşma ve dayanışma vakfına başvurarak gelir testi yaptırılabilir. Bu durumda, sağlık hizmetlerinden yararlanabilmek için GSS primlerini kendileri ödemeleri gerekecek.
Covid-19 salgınında sağlık olanaklarına ulaşmanın sorun olmaması, tartışmasız en önemli konulardan birisi. Personelin ücretsiz izin kullanımı 30 günü aşması durumda, SGK’nın GSS kapsamında sunduğu sağlık hizmetlerinden (muayene, ilaç, tedavi vb.) kendisinin ya da bakmakla yükümlü olduğu kişinin/kişilerin yararlanamaması durumu ile karşı karşıya kalabilir.
Bu nedenle; alınan kararla, NÜD’den yararlananlardan, 5510 sayılı Kanuna göre genel sağlık sigortalısı veya genel sağlık sigortalısının bakmakla yükümlü olduğu kişi kapsamına girmeyenler, 5510/ 60-1 (g) bendi kapsamında genel sağlık sigortalısı sayılıyor. Bu kişilere ait GSS primleri, İŞKUR tarafından SGK’ya ödenecek.
Emekliliği Etkileyecek mi?
İŞKUR tarafından bu işçilerin sadece GSS primleri ödeniyor. Emeklilik günlerine etki edecek olan uzun vade sigorta primleri ise ödenmiyor. Çalışanın emeklilik için prim gün sayısı sorunu yoksa, prim gün sayısı fazlaysa, emeklilik için yaşı bekliyorsa kısa çalışma ödeneğinde eksik prim yatması herhangi bir sorun teşkil etmiyor. Primin az yatırılıyor olması emeklilikte alınacak maaşı etkiliyor. KÇÖ çalışanın emeklilik durumunu, -eğer prim gün sayısı dolmadıysa- direkt olarak etkiliyor.
KÇÖ ve NÜD süreleri, sigortalının prim günü açısından bir kayıp olarak nitelendirilebilir. Bu kapsamda geçen süreler için, işsizlik sigortası fonundan sadece GSS primi karşılanıyor.