Resul Kurt, Dünya Gazetesi’nde yayımlanan makalesinde yabancı çalışanlar için emekliliği kapsayan “sosyal güvenlik” haklarından faydalanıp faydalanamayacağına dair soru işaretlerine açıklık getirdi. Yabancı çalışanların da, Türk çalışanlar gibi vefatları sonrasında birinci derece akrabalarının sosyal hakları var mı? Emekli olabilirler mi? Bu ve benzeri pek çok soruya bu makalede cevap bulabilirsiniz.
Sosyal güvenlik hakkının, yabancı çalışanlar için de geçerli olup olmayacağı konusunda bazen tereddüt yaşandığı görünüyor. Oysa ki hem Türk hem de yabancı çalışanlar için sosyal güvenlik hakkı anayasal bir hak olarak güvence altına alınmıştır. Bunun doğal sonucu olarak emeklilik açısından yabancı uyruklu kişilerin Türk uyruklulardan farkı olmadığından yeterli prim ödemesi varsa ve yaşı tamamlamışsa emekli olma hakkı olacaktır.
Hatta ölmeleri halinde bu haktan dul eş ve yetim çocuklar da yararlanacaktır.
5510 sayılı Kanun’un 4’üncü maddesinde, Hizmet akdi ile bir veya birden fazla işveren tarafından çalıştırılanların sigortalı sayılacağı düzenlenmiştir. 5510 sayılı Kanun’un 6’ncı maddesinde, “uluslararası sosyal güvenlik sözleşmeleri hükümleri saklı kalmak kaydıyla; yabancı bir ülkede kurulu herhangi bir kuruluş tarafından ve o kuruluş adına ve hesabına Türkiye’ye üç ayı geçmemek üzere bir iş için gönderilen ve yabancı ülkede sosyal sigortaya tabi olduğunu belgeleyen kişiler ile Türkiye’de kendi adına ve hesabına bağımsız çalışanlardan, yurt dışında ikamet eden ve o ülke sosyal güvenlik mevzuatına tabi olanların sigortalı sayılmayacağı” hükmüne yer verilmiştir (5510, m.6/I-e). Dolayısıyla genel olarak 3 aylık bir muafiyet olsa da, bunun temel şartı yabancı ülkede sigortalı olduğunun belgelenmesidir. Bu süre ise, ülkeye göre sosyal güvenlik sözleşmesi olup olmadığıyla şekillenir.
30 Ülkeyle Sosyal Güvenlik Sözleşmemiz Var
Türkiye ile 30 ülke arasında sosyal güvenlik sözleşmesi bulunmaktadır. Sosyal güvenlik sözleşmesi hükümlerine göre, Türkiye’deki sigortalı çalışması emekli olmaya yetmeyenler, her iki ülkedeki çalışmaları emekli olmaya yeterse, talebi halinde Türkiye’deki çalışmasına karşılık gelen prim gün karşılığı kadar sözleşme aylığı almaya hak kazanırlar. Bu durumda ilk sigorta başlangıcı her iki ülkede başlamış olan sigorta tarihinin ilk önce olanıdır.
Örneğin, Türkiye’de ilk defa 2005 yılında sigortalı olan Alman uyruklu erkek işçinin 4000 gün prim ödemesi bulunuyor. Türkiye’den emekli olması için 7000 gün prim ve 60 yaşını tamamlaması gerekmektedir.
Bu kişinin, Almanya’da 1990 yılında sigortalı olduğu Alman sigorta kurumuna yatırılmış 3000 gün priminin bulunduğu varsayıldığında;
Türkiye prim günleri emekli olmasına yetmediği için;
1- Bu işçi isterse Alman ve Türkiye günleriyle emeklilik talebinde bulunabilir.
2- Talepte bulunursa 1990 yılına ait Almanya sigorta başlangıcı dikkate alınarak kişinin her iki ülkede 5525 gün primi bulunduğundan sözleşme aylığı bağlanır.
3- Kişiye 7000 gün üzerinden maaş hesaplanır 4000 günlük maaş ödenir. Başka bir ifadeyle maaşın 4000/7000 oranı verilir.
Yaşlılık aylığına hak kazanan yabancı ya da Türk sigortalıya, SGK kendiliğinden aylık bağlamaz. Sigortalıya aylık bağlanabilmesi için, sigortalıların çalıştığı işten ayrıldıktan sonra kendisinin veya varsa vekilinin yazılı olarak SGK’ ya başvurması şarttır.
Başvuru yazılı olarak elden veya posta yoluyla yapılabildiği gibi e-devlet şifresiyle internet üzerinden de yapılabilir. Yaşlılık aylığı bağlanmasına hak kazanan sigortalıların aylıkları, genel kural olarak yazılı istek tarihinden sonraki aybaşından başlatılır.
Resul KURT
İŞ HUKUKU VE SOSYAL GÜVENLİK
info@resulkurt.com
Kaynak: DÜNYA GAZETESİ