İş hayatının, son yıllarda fon sisteminin yürürlüğe konulup konulmaması belirsizliği nedeniyle tartıştığı kıdem tazminatı neden önemlidir? Bu sorunun cevabı için, ilk olarak bu ödemenin doğru tanımlanması gerekmektedir.
Kıdem tazminatı; Yargıtay tarafından “İşverene ait bir ya da birkaç işyerinde belirli bir süre çalışan işçiye, işini kaybetmesi hâlinde yıpranması, yeni iş edinmede karşılaşacağı güçlükler ve işyerine sağladığı katkı göz önünde bulundurularak geçmiş hizmetlerine karşılık işverence kanuni esaslar dâhilinde ödenen toplu para” olarak nitelendirildi.
Hangi Şartlarda Kıdem Tazminatı Alınır?
Feshe dayanan bir ödeme olarak kısaltabileceğimiz bu tanıma, ne yazık ki tüm sözleşme fesihleri dâhil değil. Peki hangi durumlarda kıdem tazminatı ödemesine hak kazanılıyor? 4857 sayılı İş Kanunu ve 1475 sayılı İş Kanunu’nun 14. maddesi, kıdem tazminatı almanın şartlarını belirlemiştir.
“Bu Kanuna tabi işçilerin hizmet akitlerinin:
- İşveren tarafından bu Kanunun 17. maddesinin II numaralı bendinde gösterilen sebepler dışında,
- İşçi tarafından bu Kanunun 16. maddesi uyarınca,
- Muvazzaf askerlik hizmeti dolayısıyla,
- Bağlı bulundukları kanunla kurulu kurum veya sandıklardan yaşlılık, emeklilik veya malullük aylığı yahut toptan ödeme almak amacıyla;
- (Ek: 25/8/1999 – 4447/45 md.) 506 Sayılı Kanunun 60. maddesinin birinci fıkrasının (A) bendinin (a) ve (b) alt bentlerinde öngörülen yaşlar dışında kalan diğer şartları veya aynı Kanunun Geçici 81 inci maddesine göre yaşlılık aylığı bağlanması için öngörülen sigortalılık süresini ve prim ödeme gün sayısını tamamlayarak kendi istekleri ile işten ayrılmaları nedeniyle,
Feshedilmesi veya kadının evlendiği tarihten itibaren bir yıl içerisinde kendi arzusu ile sona erdirmesi veya işçinin ölümü sebebiyle son bulması hallerinde işçinin işe başladığı tarihten itibaren hizmet akdinin devamı süresince her geçen tam yıl için işverence işçiye 30 günlük ücreti tutarında kıdem tazminatı ödenir. Bir yıldan artan süreler için de aynı oran üzerinden ödeme yapılır.”
Bu şartları kısaca özetlememiz gerekirse:
En az bir yıl çalışmış olma şartıyla,
- İşçinin kendi isteği ile işten ayrılmamış olması, sözleşmenin işveren tarafından sona erdirilmesi ya da kendiliğinden sona ermesi,
- İşçi kendi isteği ile ayrılıyorsa, ayrılma nedeninin İş Kanunu’nun 24. maddesinde belirtilen işçinin haklı bir nedene dayanarak derhal iş bırakma şartına bağlı olması,
- İşçinin işveren tarafından işten çıkarılma nedeninin İş Kanunu madde 25/b’ de belirtilen ahlak ve iyi niyet kurallarına aykırı davranışları nedeniyle olmaması,
- İşçinin askerlik görevi nedeni ile işten ayrılması,
- Kadın işçi çalışırken evlenmiş ise, evlendiği tarihten itibaren bir yıl içerisinde iş sözleşmesini evlilik nedeniyle sona erdirmesi,
- İşçinin emeklilik şartlarını yerine getirmiş olup ilgili kuruma müracaat etmiş olması,
- İşçinin sigortalılık süresi ve prim ödeme gün sayısı şartını doldurup, sadece yaşını doldurmasını beklerken kendi isteğiyle işten ayrılmak istemesi; yani. 15 yıllık sigortalılık süresini ve 3600 prim gün sayısını tamamlamasıyla iş sözleşmesini feshi,
- İşçinin ölümü nedeni ile sözleşmenin kendiliğinden feshi (hak sahipleri veya yasal varisleri)
nedeniyle işçi kıdem tazminatına hak kazanacaktır.
Bunların dışında;
İş şartları işveren tarafından tek taraflı olarak değiştirilir ve işçi bu şartlar altında çalışmak istemez ise 6 iş günü içinde iş akdini haklı olarak feshedebilir ve kıdem tazminatına hak kazanır.
Çalışılan günlerin SGK’ya eksik bildirilmesi halinde işçi iş akdini haklı olarak feshedebilir ve kıdem tazminatına hak kazanır.
İstifa Eden İşçiye Kıdem Tazminatı Ödenir mi?
İstifa eden işçiye, haklı fesih gerekçesi yoksa kıdem tazminatı ödenmesinin yasal zorunluluğu yoktur. Ancak işveren, kendi tasarrufuyla bu ödemeyi gerçekleştirebilir. Bunun için ise, ücret olarak değerlendirerek gelir vergisi, damga vergisi ve SGK primleri kesilerek hesaplayarak ödemesi gerekmektedir.
Kıdem Tazminatı Önemlidir Çünkü…
Kıdem tazminatı sadece işten ayrılışlarda değil, 15 yıl 3600 gün şartını dolduranlar için de önemlidir. Haliyle, işe giriş tarihinin doğru işaretlenmesi; ciddi hak kayıplarının önüne geçer.
Bildiğiniz gibi, emeklilik şartlarında yaş, sigortalılık süresi ve prim gün sayısı aranmaktadır. Bu üç faktörden yaş dışındakileri tamamlayanlar, bunu öne sürerek fesih yapmaları hâlinde de kıdem tazminatı almaktadır.
Kıdem Tazminatınızı Nasıl Hesaplarsınız?
Kıdem tazminatı, her bir yıl için 30 günlük brüt ücrete karşılık gelir. Brüt ücret hesabında yemek yardımı, yol parası, kira yardımı, düzenli olarak verilen ikramiye ve primler, gıda yardımı ve sağlık sigortası gibi ödemeler kıdem tazminatı hesabında dikkate alınır.
Siz de kıdem tazminatınızı kolayca hesaplamak isterseniz, buraya tıklayabilirsiniz!
Kıdem tazminatı fonu iş barışina büyük katkı sağlar. İşçi ve işveren arasındaki anlaşmazlıklar ve davaların büyük kısmı kıdem tazminatı almak ve odememekten kaynaklanmaktadır. Ayrıca iflas durumu ve ekonomik kriz ortamlarında tazminat ödenmesi imkansizlasmaktadir. Fon devreye girdiğinde işçi işverenle değil fon yönetimi ile muhatap olacağından,işçi işveren arasında anlaşmazlıklar en az sayıya gerileyecektir.
Merhaba
Ben 16.09.2007 tarihinde bir özel güvenlik şirketinde işe başladım ve bu sirket 07.09.2010 tarihinde iflas ettiğini söyleyerek bulunduğumuz kurumda başka bir şirkete devam ettik.aramızdaki amirlerimiz bizi yanıltarak ihbar ve kıdem tazminatlarımızın verileceğini söylediler ama vermediler.şimdi başka bir yerde çalışıyorum ama mümkünse tazminatımı almak istiyorum ama bir muhatap bulamıyorum.zaman aşımına uğradımmı bilmiyorum.uzlaşma falan deniyor ama bir muhatapım veya arabulucum yok.bu konuda yardımcı olursanız sevinirim.
Teşekkür ederim.iyi günler…
Ben 2 yil 7 aydir bi firmada calismakdayim mesai ucreti vermiyolar calisma saatleri belli degil bu yuzden isten kendi istegimle istifa dilekcemi verdim fakat hic bir sekilde tazminat alamiyacagimi soyluyorlar gercekden alamiyormuyum vede maasin bi kismi asgari bi kismi elden veriyorlar sigortayi dusuk yatiriyorlar bunun icin ne yapabilirim
isa bey, hali hazırda kıdem tazminatını alamazsınız, istifa dilekçesi verdiğiniz için. ancak mahkemeye başvurursanız içerde hakkınız kaldığından mahkeme kıdem tazminatı alabileceğiniz kararını verir.
Merhaba,
Evlilik nedeniyle istifam sonucu kıdem tazminatı işlemlerimi gerçekleştirip, alacağım kıdem tazminatım hesaplandı. Çalıştığım yılların tamamında, maaş + prim usulü ( aylık olarak alıyoruz ) yatmaktadır. Prim ve maaş, bordroda ayrı ayrı açık bir şekilde yazmaktadır. Firma, kıdem tazminatı tutarını hesaplarken, Primi de maaşa katarak hesaplama yaptığından, bu ikisi toplandığında aylık ödemelerin tavan ücreti aştığından, kıdem tazminatı hesaplamasını, sadece tavan üzerinden almıştır.
Hesaplama şekli, maaş ve alınan primlerin ayrı ayrı hesaplanarak kıdem tazminatı tutarının belirlenmesi, hususuna dayanmaktadır, dediğim de ise, senin maaş ve primin yani toplam aylık kazancın, tavan ücretini geçtiği için tavandan hesaplama yapmamız gerekmektedir, gerekçesiyle karşılaştım, yaklaşık 3000 tl olan farkım maalesef, bu durumda içeride kaldı.
Bu konuyla ilgili geri dönüşünüzü rica ederim.
1997 den beri bir fotoğrafçıda sabah 8,30 dan akşam saat 8 e kadar çalışıyorum maaşım 2700 tl ama sigortam 1997 den beri asgari ücret üzerinden yatıyor her pazar gündüzleri çalışıyoruz gelin – damat n çekimleri yapıyoruz cumartesi ve pazar günleri akşamları düğünlere fotoğraf ve kamera çekmeye gidiyoruz 15 günde 1 gün izinimiz var Senelik iznimiz ise 5 gün cumartesi pazar işe gelmek şartıyla . Bu durumda kendi isteğimle işi bırakırsam
mahkeme bana kıdem tazminatı dışında (çünkü kıdem tazminatını zaten sigortaya bildiriyoruz onu talep edebiliyoruz diye biliyorum) ama benim için bu yeterli gelmeyecek biraz daha yüksek bir rakam istiyorum mahkeme bu konuda beni nasıl haklı bulur birisinini şahitlik yapması şartmı
15 yıl 3600 gün şartına doğum borçlanması dahil edilirmi
mevsımlık işçi olarak turızmde iki sezonda yaklasık 8 aylık caliştığım iş yerınden askerlık dolayısıyla kıdem tazmınanatı alınabilir mi