Atakan Ceylan
MESS Müşavir Avukatı
5904 sayılı Gelir Vergisi Kanunu ve Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılması Hakkında Kanun 3 Temmuz 2009 tarihinde yürürlüğe girdi. İlgili mükelleflerin kendilerine tanınan haklardan azami ölçüde faydalanmaları için yapılan değişikliklerin iyi anlaşılması ve bununla birlikte hata yapıp cezalı duruma düşülmemesi önem arzediyor. Çoğunluğu vergi mevzuatı ile ilgili olan ve yirmi Kanunda değişiklik yapan “torba yasa” ile getirilen yeni düzenlemelerin vergi mevzuatı ile ilgili olan kısmını ana hatlarıyla iki başlık altında incelemek mümkün.
Gelir vergisi ile ilgili değişiklikler
- İşe başlatmama tazminatından vergi alınmayacak:
İşe başlatmama tazminatının gelir vergisine tabi olup olmadığı konusunda var olan ve tartışmalara yol açan belirsizlik yeni düzenleme ile ortadan kalktı. Son yapılan değişiklik ile bu tazminatların gelir vergisi yönünden istisna olduğu kabul edildi. İşçilere ödenen işe başlatmama tazminatları 3 Temmuz 2009 tarihinden itibaren damga vergisi haricinde gelir vergisi de dahil herhangi bir vergiye konu olmayacak.
Yasanın yürürlüğe girdiği 3 Temmuz 2009 tarihinden önce yasadaki belirsizlik nedeniyle işe başlatmama tazminatı üzerinden gelir vergisi ödeyenler; yetkili vergi dairesine başvurup dava açmamaları ve varsa açılmış davalardan vazgeçmeleri şartıyla daha önce ödedikleri vergiyi geri alabilecekler.
- Ücret matrahından indirilecek istisna ve indirimlerde öncelikli uygulama belirlendi:
Kanun hükümleri uyarınca, ücretlerin vergilendirilmesi ücret gelirinden gelir vergisi kesintisi yapılarak gerçekleştirilmektedir. Bununla birlikte, ücretler vergilendirilirken bazı unsurlar vergi kapsamı dışında bırakılmakta veya bazı tutarlar indirim olarak ücret gelirinden düşülerek kalan tutar vergilendirilmektedir. “Asgari geçim indirimi” de bu tür bir indirimdir. Bunun yanında, ekonomik kriz dönemleri gibi bazı durumlarda teşvik amaçlı istisnalar dönemsel olarak uygulanabilmektedir.
Bu tür teşvik kapsamındaki işyerlerinde çalışan işçilerin ücretleri vergilendirilirken asgari geçim indirimi ile teşvik amaçlı diğer indirim ve istisnaların hangisinin öncelikli olarak uygulanacağı konusunda net bir hüküm mevcut değildi ve bu durum tereddüt ve çelişkilere sebep oluyordu. Yeni düzenleme ile “asgari geçim indirimi”nin her türlü indirim ve istisnadan önce yapılacağı hususu kesinlik kqdüzenleme, 1 Ocak 2009 tarihinden itibaren geçerli olacak.
Kurumlar vergisi ile ilgili değişiklikler
Tasfiye edilmiş şirketlerin vergilerine ait müteselsil sorumlular belli oldu:
- Tasfiye edilerek tüzel kişiliği son bulmuş ve ticaret sicilinden silinmiş mükelleflerin tasfiye öncesi dönemlerine ilişkin vergi ve cezalarında kanuni temsilciler; tasfiye dönemine ilişkin vergi ve cezalarında ise tasfiye memurları sorumlu hale geldi.
Düzenleme çerçevesinde, tasfiye memurlarının sorumluluğu tasfiye edilen tutarla; limited şirket ortaklarının sorumluluğu ise şirket sermayesindeki pay oranı ile sınırlı olacak.
- Teşvik belgesine bağlı yatırımlarda Bakanlar Kurulu’nun indirimli kurumlar vergisi uygulamasına ilişkin yetki sınırı değiştirildi:
Bakanlar Kurulu, yeni düzenleme ile her bir il grubu için yatırıma katkı oranını; tutarı 50 milyon TL’yi aşan yatırımlarda yüzde 70, diğer yatırımlarda ise yüzde 60 oranını geçmeyecek şekilde belirleme konusunda yetkili olacak.
- KOBİ’lerin yapacakları birleşmelerden doğan kârları kurumlar vergisi kapsamından çıkarıldı:
31 Aralık 2009 tarihine kadar küçük ve orta büyüklükteki işletmelerin (KOBİ) 31 Aralık 2009 tarihine kadar yapacakları birleşmelerden doğacak kârları kurumlar vergisi yönünden istisna teşkil edecek.
Yeni düzenleme ile, devrolunan kuruluşun sabit kıymetlerinin kayıtlı bedelleri yerine rayiç bedelleriyle devralan kuruma geçmesi öngörülüyor. Birleşik kurumun üç hesap dönemi boyunca elde edeceği kazançlardan alınan kurumlar vergisinde indirim uygulanacak.
Halen kurumlar vergisinde uygulanan yüzde 20’lik oran, birleşme neticesinde oluşan yeni yapıda yüzde 75’e kadar indirimli uygulanabilecek. Kurumlar vergisi oranının yüzde 75 oranına kadar indirimli uygulanması hususunda Bakanlar Kurulu tam yetkili kılındı. Böylelikle kurumlar vergisi oranı 3 yıl süre ile yüzde 5 oranına kadar indirilebilecek.
KOBİ niteliğindeki şirketlerin bir araya gelerek yeni bir KOBİ yapısı oluşturmaları halinde getirilen vergi teşviklerinin iki boyutlu olarak düzenlendiği görülüyor. İlki şirketlerin birleşmesinden doğan kazançların tümüyle kurumlar vergisinden istisna edilmesi ve ikincisi de birleşen ve belli koşulları sağlayan şirketlerde 3 yıl süreyle kurumlar vergisinin indirimli olarak uygulanması. Bu düzenlemeler ile KOBİ’lerin bir araya gelerek tek bir yapı altında birleşmeleri teşvik edilmiş durumda. Mevcut ekonomik şartlarda zor durumda kalan bu kuruluşların ortaya çıkan fırsatı değerlendirmek için yeni düzenleme doğrultusunda bu yılın sonuna kadar yapılanmalarını tamamlamaları gerekiyor.
Kaynak: MESS İşveren Gazetesi, Ağustos 2009