Yatırımların ülke ekonomisi üzerindeki etkisinin büyüklüğü kabul edilen bir gerçektir. Ancak, yatırım yapmak isteyen işverenlerin çoğu, işçilik maliyetlerinin yüksek olduğu görüşünde hemfikir. Yüksek işçilik maliyetleri işverenlerin yatırım yapmaktan kaçınmasına, yeterli yatırım yapılmaması da ekonomide küçülmeye sebep oluyor. Bu sebeple Devlet, yatırımların artması için faklı teşvik uygulamaları getirdi. Örneğin, Ar-Ge, Genç istihdam, 6111 sayılı Kanunla getirilen teşvikler gibi…
31 Mayıs’ta kabul edilen Amme Alacaklarının Tahsil Usulü Hakkında Kanun İle Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanunun 29. Maddesi ile 31.05.2006 tarihli ve 5510 sayılı Sosyal Sigortalar ve GSS Sigortası Kanununun Ek 2. Maddesinde değişiklik yapılmıştır. Bu değişiklikle, Bakanlar Kurulunun belirlediği illerde yapılacak olan teşvik belgeli yatırımlar kapsamında istihdam edilecek kişiler için sigorta prim desteği sunulacak.
İşverenlerin yatırım teşvik belgesi alarak teşvik belgeli yatırım kapsamda istihdam sağlamaları halinde, asgari ücret üzerinden hesaplanan sigorta primlerinin işveren payının tamamı Ekonomi Bakanlığınca karşılanacaktır. Ayrıca, Bakanlar Kurulunun istatistiki bölge birimleri sınıflandırması, kişi başına düşen milli gelir ya da sosyo-ekonomik gelişmişlik düzeyleri dikkate alınarak belirlenen illerde teşvik belgeli yatırım yapılması halinde, asgari ücret üzerinden hesaplanan işveren payı ve işçi payı tutarlarının tamamı yine Ekonomi Bakanlığı tarafından karşılanana bilecek.
Ekonomi Bakanlığının karşılayacağı tutarların uygulama süresini, karşılama oranı ve kapsamını, yatırım sektörü büyüklüğünü bulunduğu illere göre değiştirmeye Bakanlar Kurulu yetkili kılınmıştır.
Teşvikten yararlanma şartları:
- İşverenlerin, istihdam ettikleri sigortalılar için kuruma bildirdikleri aylık prim ve hizmet belgelerinin yasal süre içinde SGK’ya bildirilmesi ve Ekonomi Bakanlığının ödediği prim tutarlarının dışında kalan, işverenin ödemesi gereken primleri de yasal süre içinde Kuruma bildirilmesi gereklidir.
- Bu madde hükümleri, 21.04.2005 tarihli ve 5335 sayılı bazı kanun ve kanun hükmünde kararnamelerde değişiklik yapılmasına dair kanunun 30. uncu maddesinin ikinci fıkrası kapsamına giren kurum ve kuruluşlara ait işyerleri ile sosyal güvenlik destek primine tabi çalışanlar ve yurt dışında çalışan sigortalılar hakkında uygulanmaz.
- Teşvik sebebiyle ödenen işçi ve işveren paylarının Ekonomi Bakanlığı tarafınca ödenen kısımları gelir ve kurumlar vergisi matrahının tespitinde gider olarak gösterilemez ya da maliyet unsuru olarak dikkate alınmaz.
Teşvik uygulamasında hangi durumlarda cezai yaptırım uygulanır?
Teşvikten yararlanan işverenin, yapılan denetimler sonucunda, çalıştırdığı kişileri sigortalı olarak bildirmediğinin ya da sigortalı olarak bildirdiği kişinin gerçekte o işyerinde çalışmadığının tespit edilmesi halinde (sahte sigortalı bildirimi), işveren bir yıl süreyle bu teşvikin sağladığı imkânlardan yararlanamayacaktır. Ayrıca sahte sigortalı bildiriminde bulunan işverenler için Cumhuriyet Başsavcılığa suç duyurusunda bulunulacaktır.
İşverenin, teşvik şartlarını sağlamamasına rağmen bu teşvik imkânlarından yararlanması halinde, yararlanılan teşvik tutarı, gecikme zammı ve gecikme cezası ile birlikte işverenden tahsil edilir.
Değiştirilen bu maddenin uygulanmasına ilişkin usul ve esaslar Ekonomi Bakanlığı ile Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı tarafından ortaklaşa belirlenir.