Meclis Genel Kurulunda 25’er maddelik bölümler halinde görüşülen kamuoyunda “torba yasa” olarak bilinen İş Kanunu ile Bazı Kanun ve Kanun Hükmünde Kararnamelerde Değişiklik Yapılması ile Bazı Alacakların Yeniden Yapılandırılmasına Dair Kanun Tasarısının yazımız tarihi itibarı ile ilk iki bölümdeki 50 madde ile 3. Bölümdeki 8 madde toplamda ise 58 maddesi görüşüldü ve kabul edildi.
Torba Yasa tam metni için tıklayınız.
Kabul edilen yasalardan öne çıkanlar:
Görüşmeler sırasında TBMM Plan ve Bütçe Komisyonunun kabul ettiği maddeler üzerinde iktidar partisi değişiklik önergesi verdi. Yurt dışındaki işverenlerce bu iş yerlerinde çalıştırılmak üzere götürülen Türk işçileri adına Sosyal Güvenlik Kurumu’na (SGK) ödenmesi gereken sigorta primlerinin üst sınırına ilişkin madde, iktidar önergesiyle, sözleşme imzalanmış ülkeleri kapsamayacak şekilde yeniden düzenlendi. Buna göre, sosyal güvenlik sözleşmesi olmayan ülkelerde iş üstlenen işverenlerce yurt dışındaki iş yerlerinde çalıştırılmak üzere götürülen Türk işçileri için SGK’ya ödenmesi gereken sigorta primlerinin üst sınırı, asgari ücretin 3 katı olacak.
İktidar partisinin kabul edilen başka bir önergesine göre, TCK’daki nitelikli dolandırıcılık fiillerinin işlenmesiyle SGK zararına neden olan hekimlerce sunulan sağlık hizmetleri bedelleri, sağlık hizmeti sunucularına faturalanmış olsa dahi ödenmeyecek. Kurum zararına neden olan nitelikli dolandırıcılık suçunun işlendiği mahkeme kararıyla sabit görünmesi şartıyla, bu fiiller sağlık hizmeti sunucusunun yöneticileri veya ortaklarınca işlenirse bunlarla veya daha sonraki yöneticileri ya da ortak olduğu sağlık hizmeti sunucusuyla sözleşme yapılmayacak. Bu filleri işleyen hekimlerle en az 3 yıl süreyle sözleşme imzalanmayacak. Nitelikli dolandırıcılık fiillerini işleyerek kurum zararına neden olan hekimlerden gelen muayene ve işlemlere ilişkin fatura bedelleri en az 3 yıl süreyle ödenmeyecek.
Meclis Genel Kurulunda kabul edilen ilk bölümde;
Kabul edilen maddelere göre, gerekçeli müfettiş raporuna karşı tebliğ tarihinden itibaren 6 gün yerine, 30 iş günü içinde işverenlerce yetkili iş mahkemesine itiraz edilebilecek. İtiraz üzerine görülecek olan dava, basit yargılama usulüne göre 4 ay içinde sonuçlandırılacak. Mahkemece verilen kararın temyizi halinde Yargıtay, 6 ay içinde kesin karar verecek.
Yeraltı işlerinde çalışan işçilerde kıdem şartı aranmayacak.
İşverenler, alt işverene iş vermeleri halinde, bunların işçilerinin ücretlerinin ödenip ödenmediğini, işçinin başvurusu üzerine veya aylık olarak resen kontrol etmekle ve varsa ödenmeyen ücretleri hak edişlerinden keserek işçilerin banka hesabına yatırmakla yükümlü olacak.
-Yeraltı Maden İşlerinde Çalışanlara Fazla Çalışma Yaptırılamayacak
Zorunlu ve olağanüstü çalışılması gereken durumlar dışında, yeraltı maden işlerinde çalışanlara fazla çalışma yaptırılamayacak. Yeraltı maden işlerinde çalışanlara zorunlu ve olağanüstü hallerde haftalık 36 saati aşan her bir saat, fazla çalışma için verilecek ücret, normal çalışma ücretinin saat başına düşen miktarının %100 artırılmasıyla ödenecek.
Tasarıyla yeraltında çalışan işçiler için yıllık ücretli izin sürelerinin 4 gün artırılması öngörülüyor. Böylece, yeraltında çalışan ve 5 yıldan az kıdeme sahip bir işçinin iş sözleşmesi veya toplu iş sözleşmesi ile daha fazla belirlenmediği durumlarda en az 18 gün yıllık ücretli izin hakkı olacak.
-Alt İşverenin Yıllık Ücretli İzin Sürelerinin Kullanılmasında Asıl İşveren Sorumlu Olacak
Alt işveren işçilerinden, alt işvereni değiştiği halde aynı iş yerinde çalışmaya devam edenlerin yıllık ücretli izin süresi, aynı işyerinde çalıştıkları süreler dikkate alınarak hesaplanacak. Asıl işveren; alt işveren tarafından çalıştırılan işçilerin hak kazandıkları yıllık ücretli izin sürelerinin kullanılıp kullanılmadığını kontrol edecek ve ilgili yıl içinde kullanılmasını sağlayacak. Alt işveren ise tutmak zorunda olduğu izin kayıt belgesinin bir örneğini asıl işverene verecek. Yeraltı maden işlerinde çalışanlar için yeraltındaki çalışma süresi haftada en çok 36 saat olacak, günlük çalışma süresi 6 saati geçemeyecek.
– Kıdem Tazminatına Esas, Hizmet Süreleri
Tasarıyla, kıdem tazminatına ilişkin düzenlemeler de yapılıyor. Buna göre, alt işverenin değişip değişmediğine bakılmaksızın, aralıksız olarak aynı kamu kurum veya kuruluşuna ait iş yerlerinde çalışmış olanların, bu şekildeki çalışma sürelerine ilişkin kıdem tazminatına esas hizmet süreleri, aynı kamu kurum veya kuruluşuna ait iş yerlerinde geçen toplam çalışma süreleri esas alınarak tespit edilecek.
Kıdem tazminatları, çalıştırıldığı son kamu kurum ve kuruluşu tarafından işçinin banka hesabına aktarılacak. Kıdem tazminatı tutarı, iş yerlerinin bütçe tertibinde ve gider kalemlerinde yetip yetmediğine bakılmaksızın ödenecek.
İşçilere ödenecek kıdem tazminatı, kamu kurum veya kuruluşları arasında kendi payları oranında dağıtılacak. Buna göre, kamu kurum veya kuruluşu işçiye kıdem tazminatını öderken, bu kıdem tazminatının diğer kamu kurum veya kuruluşlarında geçen hizmet süresine ilişkin kısmını o kurumdan tahsil edecek. Ancak merkezi yönetim kapsamındaki kamu idareleri arasında buna göre tahsil işlemi yapılmayacak.
Linyit ve taşkömürü çıkarılan işyerlerinde, yer altında çalışan işçilere ödenecek ücret asgari ücretin iki katından az olamayacak.
İdarelerce istihdam edilen personelin yeterli nitelik veya sayıda olmaması halinde personel çalıştırılmasına dayalı yardımcı işlere ilişkin hizmetler için ihaleye çıkılabilecek. Bu kapsamda ihaleye çıkılabilecek yardımcı işlere ilişkin hizmet türlerini ayrı ayrı veya birlikte belirlemeye; işçi, işveren, memur konfederasyonları, Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı, Hazine Müsteşarlığı ve Devlet Personel Başkanlığı’nın görüşü ve Maliye Bakanlığı’nın teklifi üzerine Bakanlar Kurulu yetkili olacak.
-Uzmanlık Gerektiren İşlerde Hizmet Alımı İhalesi
İdareye ait bir iş yerinde yürütülen asıl işin bir bölümünde, idarenin ve işin gereği ile teknolojik nedenlerle uzmanlık gerektiren işlerde hizmet alımı ihalesine çıkılabilecek. Danışmanlık hizmet alımı ihalelerinde istihdam edilen personelin, yeterli nitelik veya sayıda olmaması şartı aranmayacak.
Bu kapsamda personel çalıştırılmasına dayalı hizmetler için ihaleye çıkılmadan önce; Kamu Mali Yönetimi ve Kontrol Kanunu kapsamındaki idareler ile bunlara bağlı döner sermayeli kuruluşların Maliye Bakanlığı’ndan, Kamu İktisadi Teşebbüsleri (KİT) ve bağlı ortaklıkların Hazine Müsteşarlığı’ndan, özelleştirme programında bulunanlardan sermayesinin yüzde 50’sinden fazlası kamuya ait işletmeci kuruluşların ise Özelleştirme İdaresi Başkanlığı’ndan uygun görüş alması zorunlu olacak. Uygun görüş alınmadan bu hizmetler için ihaleye çıkılamayacak.
Bu kapsamda personel çalıştırılmasına dayalı hizmet alımı ihaleleri çerçevesinde çalıştırılan personel, ihale ve sözleşme konusu iş dışında başka bir işte çalıştırılamayacak ve görevlendirilemeyecek. Personel çalıştırılmasına dayalı hizmet alımı ihalesine çıkılmaması gerektiği halde ihaleye çıkılması, uygun görüş alınmadan ihaleye çıkılması, personelin sözleşme konusu işler dışında çalıştırılması nedeniyle idare aleyhine zarar ortaya çıkması halinde, oluşan bu zararlar, bu zarara neden olduğu tespit edilenlere rücu edilerek tahsil edilecek.
Türkiye’nin 2015 yılında üstleneceği G20 dönem başkanlığı kapsamında, 2014 ve 2015 yıllarında yapılacak mal ve hizmet alımları ile yapım işleri, Kamu İhale Kanunu ile Kamu Mali Yönetimi ve Kontrol Kanunu’na tabi olmayacak.
Asıl işveren-alt işveren ilişkisi çerçevesinde, alt işveren tarafından münhasıran bu düzenleme kapsamına giren kamu kurum ve kuruluşlarına ait iş yerlerinde çalıştırılan işçileri kapsayacak toplu iş sözleşmeleri, kamu işveren sendikalarından birisi tarafından Sendikalar ve Toplu İş Sözleşmesi Kanunu hükümlerine göre yürütülecek ve sonuçlandırılacak. Sözleşmenin sonuçlandırılması halinde, belirlenen ücret ve sosyal haklardan kaynaklanan bedel artışı kadar idarece fiyat farkı ödenecek.
Afet ve acil durumlar için kurulan lojistik depoların işletilmesiyle ilgili hizmet alımları 3 yıla kadar olabilecek.
Genel yönetim kapsamındaki kamu idarelerinin, sürekli nitelikte olan işlere ilişkin hizmet alımlarında yüklenme süresi 3 yıl olacak. İşin niteliğinden veya süresinden kaynaklanan zorunlu hallerde, bu süre gerekçe gösterilerek üst yöneticinin onayıyla kısaltılabilecek.
Uluslararası denizyolu taşımacılığı yapan araçların seyrüsefer hallerinde İş Sağlığı ve Güvenliği Kanunu uygulanmayacak.
– İşverenlere Dayanışma Ve Yardım Fonu Oluşturma İzni Geliyor
İşveren; çalışanları arasından iş güvenliği uzmanı, iş yeri hekimi ile 10 ve daha fazla çalışanı bulunan ve çok tehlikeli sınıfta yer alan işyerlerinde diğer sağlık personeli görevlendirecek. Öğrenci statüsünde olan çırak ve stajyerler, çalışan sayısının toplamına dahil edilmeyecek.
İş Sağlığı ve Güvenliği Kanunu kapsamında alınması gereken sağlık raporları iş yeri hekiminden alınacak. 10’dan az çalışanı bulunan ve az tehlikeli işyerleri için, kamu hizmet sunucuları veya aile hekimlerinden alınabilecek.
İşveren sendikaları, işçilerin sigorta primlerinin işveren payının ödemelerinde kullanılmak ve nakit mevcudunun %25’ini aşmamak üzere, karşılıksız yardıma dayalı dayanışma ve yardım fonu oluşturabilecek.
– İşkolu Barajı Yüzde 1’e Sabitlenecek
Sendikalar ve Toplu İş Sözleşmesi Kanunu’na göre, kurulu bulunduğu işkolunda en az yüzde 1 üye şartı, Ekonomik ve Sosyal Konseye üye konfederasyonlara üye olmayan sendikaları için yüzde 3 olarak uygulanacak.
-Yabancılara Verilen Çalışma İzni
Yabancılar ve Uluslararası Koruma Kanunu uyarınca uzun dönem ikamet iznine sahip olanlara da süresiz çalışma izni verilebilecek. Yabancıların, süresiz çalışma izni alabilmesi için toplam 6 yıllık kanuni çalışma süresi, 8 yıla çıkarılıyor.
11 Nisan 2014’ten önce süresiz çalışma izni verilen yabancıların hakları saklı kalacak. Süresiz çalışma izni verilen yabancılar, kanunda belirtilen uzun dönem ikamet izninin sağladığı haklardan yararlanacak.
Harçlar Kanunu’nda “ikamet tezkeresinin harçsız olarak verildiği yabancıları” içeren maddeye, Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı’nca süresiz çalışma izni verilenler de eklendi.
İşe iade davası nedeniyle yatırılan primlerin son günü esas alınarak işsizlik ödeneği hak sahipliği belirlenecek ve işsiz geçen dönem için ödeme yapılacak.
TBMM Genel Kurulu’nda görüşülen “Torba Kanun Tasarısı”nın 25-50. maddelerini kapsayan ikinci bölümü kabul edildi.
Kabul edilen maddelere göre, elmas, pırlanta, yakut, zümrüt, topaz, safir, zebercet ve incinin Borsa İstanbul Anonim Şirketi Elmas ve Kıymetli Taş Piyasası’nda işlem görmek üzere ithali, borsaya teslimi ve borsa içinde veya ilgili mevzuatına göre borsaya bildirmek kaydıyla borsa üyeleri arasında borsa dışında el değiştirmesi KDV’den istisna tutulacak. Kıymetli taşların bu işlemler dışındaki diğer teslimleri ise istisna kapsamından çıkarılacak.
Sosyal Güvenlik Kurumu’nun (SGK) taşınmaz alımının ve taşınmazlarının müzayede suretiyle satışı dahil, devir ve teslimi, 31 Aralık 2013 tarihine kadar KDV’den müstesna olacak.
Doğumla Türk vatandaşı olup çıkma izni alarak Türk vatandaşlığını kaybedenlerin, yurt dışında Türk vatandaşı olarak çalıştıkları süreleri için sosyal güvenlik açısından borçlanmalarına imkan tanınacak.
Uluslararası sosyal güvenlik sözleşmelerinde Türk sigortasına girişinden önce akit ülke sigortasına girdiği tarihin Türk sigortasına girdiği tarih olarak kabul edileceğine ilişkin özel hüküm bulunan ülkelerdeki sigortalılık sürelerini borçlananların, akit ülkede ilk defa çalışmaya başladıkları tarih, ilk işe giriş tarihi olarak kabul edilecek.
SGK’nın görevlerine; araştırma eğitim, araştırma ve danışmanlık ile ilgili yeni bir görev eklenecek. Yeni kurulan Eğitim, Araştırma ve Geliştirme Merkezi Başkanlığı, yardımcı hizmet birimleri arasında yer alacak.
Genel Sağlık Sigortası Genel Müdürlüğü bünyesinde çalıştırılmak ve 20 kişiyi geçmemek üzere sözleşmeli olarak uzman personel istihdam edilebilecek. Bu kapsamda sözleşmeli olarak istihdam edilecek personel sigortalı sayılacak. Bu şekilde çalıştırılacak olanlardan kurum tarafından belirlenecek en fazla 10 kişiye ödenecek ücret, Devlet Memurları Kanunu’nun ilgili maddesine göre istihdam edilenlerin sözleşme ücreti tavanının 4 katını, geri kalanlar için ise 3 katını geçemeyecek. Bunlara ilgili maddede belirtilen ücret dışında herhangi bir ödeme yapılamayacak.
Bu kapsamda istihdam edilecek personel kurum tarafından yürütülen özel bilgi ve ihtisas gerektiren projeler kapsamında görevlendirilecek ve bu şekilde sözleşmeli personel istihdam edilen projelerin süresi en fazla 3 yıl olacak. Bu kapsamda çalıştırılan bir kişi aralıksız olarak en fazla bir proje süresince görevlendirilebilecek ve farklı projelerde de olsa 3 yıldan daha uzun süre istihdam edilemeyecek.
SGK’nın ödeme kapsamındaki listelere girmek veya bu listelerde kalmak ve değişiklik yapmak için yapılan başvurulardan ve sözleşmelerden elde edilen gelirler ile eğitim ve danışmanlık hizmetlerinden elde edilen gelirler de kurumun gelirleri arasında sayılacak.
Kurum; işverenlerin, sigortalıların, genel sağlık sigortalılarının, emeklilerin ve bunların hak sahipleri ile dul ve yetimlerinin ve kurumdan aylık alan diğer kişilerin bireysel veri ve hakları, bireysel veri ve haklarından oluşan toplu veri ve haklarını, işletmelerin ticari sırlarını satamayacak ve paylaşamayacak.
Kurum, bunların dışında sahip olduğu gayri maddi haklarını, yönetim kurulunun onayıyla satabilecek.
– SGK Birçok Vergiden Muaf Olacak
SGK, bu düzenleme kapsamındaki faaliyetleri nedeniyle yapılan işlemler yönünden Harçlar Kanunu’ndan, Belediye Gelirleri Kanunu gereğince alınan vergi, harç, katılma payı ile tasdik ücretlerinden, damga vergisinden, emlak vergisinden, döner sermaye bedellerinden, teminat yatırma mükellefiyetlerinden muaf olacak.
Kurumun taraf olduğu her türlü davalarda kurum aleyhine hükmedilen asıl alacak ile vekalet ücreti ve yargılama giderleri, alacaklı veya vekilinin Kuruma ödemeye dayanak makbuz ve belgelerle birlikte yazılı şekilde yapacağı müracaat üzerine bildireceği banka hesap numarasına, müracaat tarihinden itibaren 30 gün içinde ödenecek. Bu süre geçmeden kurum aleyhine cebri icra yollarına başvurulamayacak.
Belirtilen sürede ödeme yapılamaması halinde, söz konusu alacaklar genel hükümler dairesinde tahsil edilecek. Mahkeme kararlarında yer alan miktarların kararın kesinleşmesinden önce ödenmesi halinde, söz konusu kararların ilgili mercilerce bozulmasına müteakip ödenen miktarlar, ödeme tarihinden itibaren işleyecek kanuni faizi ile birlikte ilgililerden tahsil edilecek.
Sosyal Sigortalar ve Genel Sağlık Sigortası Kanunu’nun “Yaşlılık sigortasından sağlanan haklar ve yararlanma şartları” başlıklı maddesinin 8. fıkrasında yer alan “malul” ibaresi “ağır engelli” olarak değiştirilecek. Bu şekilde, çocukların malul sayılmasına esas olan çalışma gücündeki kaybın tespit edilmesinde yaşanan güçlüklerin ortadan kaldırılması ve bu konuda yaşanan mağduriyetlerin giderilmesi amaçlanıyor.
–Yeraltı Maden İşyerleri Çalışanlarına Emeklilikte Kolaylık
Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı’nca tespit edilen maden iş yerlerinin yeraltı işlerinde sürekli veya münavebeli olarak çalışan maden işçilerinin 55 olan emeklilik yaşı 50’ye düşürülecek.
Yeraltı işlerinde elementer cıva bulunduğu saptanan cıva maden ocakları hariç maden ocakları, “kanalizasyon ve tünel yapımı” gibi yer altında yapılan işlerde çalışan sigortalıların, bu işlerde fiilen çalışmadıkları ücretli izin, sıhhi izin, yıllık izin, eğitim ve kurs, iş öncesi ve sonrası hazırlık süreleri ile resmi tatil günleri de fiili hizmet süresi zammı kapsamında olacak.
–Doğum Borçlanması 2’den 3’e Çıkacak
Tasarı, Sosyal Sigortalar ve Genel Sağlık Sigortası Kanunu’ndaki sigortalıların borçlanabilecekleri sürelere ilişkin düzenlemede de değişiklik yapıyor. Buna göre köy ve mahalle muhtarları, hizmet akdine bağlı olmaksızın kendi adına ve hesabına bağımsız çalışanlar ile kamu idarelerinde çalışanlara doğum borçlanma hakkı getirilecek.
Ayrıca borçlanılabilecek çocuk sayısı 2’den 3’e çıkarılacak.
–Tasarıyla tüp bebek deneme sayısı 3’e çıkarılıyor
Başka tıbbi bir yöntemle mümkün olmaması nedeniyle yapılacak yardımcı üreme yöntemi tedavisinde, katılım payı ilk denemede %30, ikinci denemede % 25, üçüncü denemede %20 oranında uygulanacak.
Nakdi Tazminat ve Aylık Bağlanması Hakkında Kanun’un kapsamına girenler, tüp bebek uygulanmasında verilecek destek için aranan, “Son 3 yıl içinde diğer tedavi yöntemlerinden sonuç alamama” ve “En az 5 yıldır genel sağlık sigortalısı olma” şartlarından muaf olacak.
SGK, geleneksel, tamamlayıcı ve alternatif tıp uygulamalarının finansmanını sağlamayacak. SGK ile sözleşmeli özel hastanelerle kısmi sözleşme imzalayan vakıf üniversitesi hastaneleri, SGK’ya bildirdikleri hekimlerin verdiği sağlık hizmetlerini fatura edebilecek. Fatura edilmemesi halinde sağlık hizmetinin tutarı SGK tarafından karşılanmayacak.
Yazımızın yayınlandığı tarih itibarı ile 3 bölümünden toplamda yaklaşık 58 madde Meclis Genel Kurulunda görüşülmüş olup kabul edilmiştir. Meclis Genel Kurulunda görüşülecek diğer Kanun maddelerini sitemizden duyurmaya devam edeceğiz.
- 10 Eylül tarihli Torba Yasa konulu yazımıza buradan ulaşabilirsiniz.
- Torba Yasa tam metnine buradan ulaşabilirsiniz