Türkiye’de son dönemde gençlerin işsizliğinde ana sorun olarak eğitim içeriğiyle iş piyasasının isteklerinin farklılığı ve iş piyasasının ihtiyaç duyduğu alanlarda eğitim verilmemesinden oluşan “yetenek uyumsuzluğu” görülmesine karşılık, TEPAV genç işsizliğindeki ana nedenin daha farklı alanlarda olduğunu savunan bir çalışma yaptı.
Türkiye Ekonomi Politikaları Araştırma Vakfı (TEPAV) Etki Analizi Merkezi Direktörü Efşan Nas Özen ve Araştırmacı Aycan Kulaksız tarafından yapılan çalışmada, genç işsizliğinde ana gruplardan birini kadınların oluşturduğu, erkeklerde ise göreli olarak düşük eğitimlilerin işsizliğinin yüksek olduğu belirlendi.
Analizde, eğitimli genç kadınların iş arama konusunda erkeklere göre daha aktif olmasına karşılık işverenlerin kadın eleman almayı tercih etmediği belirlendi. Bunda da genç kadınların evlilik, doğum vb. haklarından çekinmenin etkin olduğu tespiti yapıldı. Ayrıca eğitimli gençler daha çok büro vb. “iyi işler” aradığı için işsiz kalma süreleri uzuyor.
Çalışmada genç işsizliği TÜİK 2016 verileriyle yaş grupları, eğitim durumu ve cinsiyete göre analiz edildi. Yaş gruplarında yüzde 21.5 ile en fazla işsizlik 20-24 yaş grubunda gözlendi. Bu grubun içinde kadınların işsizliği yüzde 26.8, erkeklerin işsizliği yüzde 18.3 düzeyinde.
En yüksek işsizlik üniversite mezunlarında
Eğitim durumlarına göre yapılan sınıflamada ise ön lisans ve lisans programı mezunu gençlerin yüzde 36.7 ile en yüksek işsizlik oranına sahip olduğu belirlendi. Bunu, ortaokul seviyesinde eğitim görenler yüzde 27.9 oranıyla izledi. Eğitim grupları içinde de genç kadınların işsizliğinin daha yüksek olması dikkat çekti. Toplamda genç kadın işsizlerin yarısının (yüzde 49.9) ön lisans ve lisans (2-3-4 yıllık fakülte mezunu) olması dikkat çekti. Aynı yaş grubunda eğitim durumları ve cinsiyete göre ayrımda erkeklerin kadınlardan daha yüksek işsizlik oranına sahip olduğu grup yüzde 27.9 ile ortaokul seviyesi mezunlarından oluştu.
Genç işsizlerin yüzde 63’ü kadın
Çalışmada, kadınların toplam genç işsizliğinin yüzde 63’ünü oluşturduğu vurgulandı ve yaygın kanının aksine, yetenek uyumsuzluğunun genç işsizliğindeki ana neden olmadığı yorumu yapıldı.
Çalışmada, genç kadınların işsizliğindeki ana neden olarak işveren tercihi ve bu tercihin oluşmasında kadınların sahip olduğu sosyal ve hukuki haklar ile bu hakların iyileştirilmesine yönelik son dönem yapılan düzenlemeler olabileceği belirtildi.
Çalışmada, işsizlikteki ağırlıklı grup olan genç ve eğitimli kadınların işsizliğinin nedenleri yorumlanırken, aslında iş arayan genç ve erkeklerin benzer tavır içinde olduğu vurgulandı. Bu tavırlar, tam zamanlı ve maaşlı iş arama, kadınlarda eğitim ve eğitim bilimleri, erkeklerde mühendislik alanları öne çıkıyor. Eğitimli genç işsizlerin yarısı büro işleri ve profesyonel alanlarda iş arıyor. Eğitimli gençlerin yarısı yeni mezun durumunda ve işsiz. Yüzde 20’si geçici işlerde çalışıyorlar ve bu iş bitince işsiz grubuna dahil oluyor. İstatistik olarak işsiz olarak sınıflanan eğitimli genç erkeklerin yüzde 33’ü, kadınların yüzde 20’si eğitimlerine devam ediyor.