Orta Vadeli Programın Resmî Gazete’de yayımlanması ile çalışma hayatının en önemli gündemlerinden biri Tamamlayıcı Emeklilik Sistemi (TES) oldu. Bilindiği üzere Orta Vadeli Programda belirtilen detaylar birer tavsiye ve yol haritası niteliğinde. TES ile ilgili olarak yapılmış bir yasal düzenleme henüz bulunmuyor.
Tamamlayıcı Emeklilik Sistemi (TES), emeklilikte oluşacak gelir kaybını telafi ederek, ek emeklilik gelirinin oluşmasını amaçlayan bir sistem olarak kurgulanmıştır. Mevcut Bireysel Emeklilik Sistemi (BES)’ne benzer yanları olmakla birlikte, TES daha zorunlu ve kapsamlı bir yapıya sahip.
TES Nasıl İşliyor?
Tamamlayıcı Emeklilik Sistemi, otomatik katılım sistemi kapsamında olan çalışanları kapsayacak şekilde düzenlenmiştir. Sistem 4/A’lı yani işçi statüsünde çalışan ile 4/C, memur statüsünde çalışanları kapsayacak. 4/B statüsünde, Bağ-Kur’luları kapsamayacak. Çalışan, işveren ve devlet olmak üzere üç taraflı bir organizasyon bulunuyor.
Sisteme dair detaylar belli olmamakla beraber beklentiler ışığında çalışan ve işverenden %3 oranında kesinti yapılarak ilgili tutarlar TES fonuna aktarılacak. Bununla birlikte toplam katkının %30’u oranında da devlet desteği verilecek.
Sisteme göre TES fonlarının seçimi ve birikimlerin fonlar arasındaki dağılımları çalışanlar tarafından yapılabilecek.
Çıkış Şartları ve Esneklikler
Planlamalara göre TES’te cayma hakkı bulunmuyor. Sistemden tamamen çıkış, yalnızca emeklilik dönemi sona erdiğinde, ölüm ya da maluliyet durumlarında mümkün olacak. Bununla birlikte sistem, çalışanlara kısmi çıkış hakkı da tanıyor. 60 yaşını doldurmamış katılımcılar; evlilik, işsizlik, ilk konut alımı veya ağır hastalık gibi gerekçelerle fonlarının belirli bir kısmını çekebilecek.
Söz konusu sistem Sosyal Güvenlik Kurumu’ndan bağımsız şekilde yürürlükte olacak. Çalışanların TES kapsamında biriken primlerini kullanabilmeleri için en az 10 yıl boyunca sistemde olmaları şartı koşulacak. TES aracılığıyla emekli olmak içinse kadınlarda 58 erkeklerde 60 yaş şartı aranacak.
TES ile İlgili Endişeler
Her ne kadar TES üç taraflı katkı mekanizmasıyla bireylere güçlü bir ek emeklilik geliri sağlama potansiyeli taşısa da çalışanlar ve işverenler açısından yeni maliyetler ve zorunlu kesintiler anlamına geliyor. Mevcut sosyal güvenlik sistemimizde gerek işçi gerek işverenden belirli tutarlarda primler kesiliyor. TES ile birlikte bu oranlara ek olarak yeni bir zorunlu kesinti planlanması mevcut maaşların düşüklüğü, işveren maliyetlerinin yüksekliği göz önünde bulundurulduğunda kısa vadede tepkilere sebep oluyor.
Bilindiği üzere kıdem tazminatının işverene aylık prim yükü yüzde sekiz civarlarında. Uzun süredir kıdem tazminatı fonu kurulmasının gündemde olduğu da düşünüldüğünde kıdem tazminatının TES için bir kaynak olarak kullanılabileceği endişeleri de mevcut.
iskanunu.com
