Sigortalıların Kuruma Bildirilmesi

SİGORTALILARIN KURUMA BİLDİRİLMESİ

cahit evcilDr. Cahit EVCİL

SSK BAŞKANLIĞI
Sigorta Müfettişi

I- GİRİŞ

506 sayılı Sosyal Sigortalar Kanunu’nun 6/1. maddesine göre çalışanlar işe alınmaları ile birlikte sigortalı sayılmakta, gerek sigortalılık niteliğinin kazanılması ve gerekse sigortalılık süresi açısından herhangi bir işlem yapma zorunluluğu bulunmamaktadır. Buna göre, sigorta hak ve yükümlülüğünün başlamasında kabul edilen temel ilke katılımdır. Yani sigortalının fiilen işe başlamış olmasıdır. Böyle olmakla birlikte, Kurumun 50usul ve esaslar,6 sayılı Yasa ile verilen yükümlülükleri yerine getirilebilmesi için, her şeyden önce sigortalıların varlığından haberdar olması gerekir. Bu amaçla, işverenler, çalıştıracakları kimseleri işe başlatmadan önce örneği Kurum tarafından hazırlanacak işe giriş bildirgesiyle Kurum’a bildirmekle yükümlü kılınmıştır.

Bu yazımızda sigortalıların Kurum’a bildirilmesine ilişkin usul ve esaslar ele alınmıştır. Bu amaçla sigortalı tescilinin bürokratik yönü, deneme süresinde sigortalılık ve gerçek dışı sigortalı bildirimi ve sonuçları üzerinde durulmuştur.

II- SİGORTALILARIN KURUMA BİLDİRİLMESİNE İLİŞKİN

USUL VE ESASLAR

İşe alınan sigortalıların yasal süresi içinde Kurum’a bildirilmesi belirli bir şekle bağlanmıştır. Buna göre sigortalının mutlaka örneği Kurum tarafından hazırlanan “sigortalı işe giriş bildirgesi” ile Kurum’a bildirilmesi gerekmektedir. Sigortalının işe girişinin aylık prim ve hizmet belgesindeki kayıtla bildirilmesi 506 sayılı Yasa’nın 9. maddesi anlamında bir bildirim sayılmamaktadır.   Sigortalı işe giriş bildirgesi, sigortalının ilk defa işe başlarken, içinde sigortalı ve işyerine ait bilgilerin bulunduğu, sigortalı ile işverenin imzasını taşıyan, örneği SSİY Ek-2’de olan ve işveren tarafından Kurum’a verilen başlama belgesidir. İşe giriş bildirgesi vermekle yükümlü olan kişi işverendir. Nitekim kanun koyucu 506 sayılı Yasa’nın 9. maddesinde bu konuda işvereni yükümlü kıldığını açıkça belirtmiştir.

İşverenin, sigortalıyı, 4857 sayılı İş Kanunu’nun 7. maddesine göre başka bir işverene iş görme edimini yerine getirmek üzere geçici olarak devretmesi halinde, sigortalıyı devir alanın, geçici iş ilişkisi süresine ilişkin prim belgelerini bir ay içinde asıl işverene ait tescilli işyerinden Kurum’a vermesi gerekmektedir. Bu durumda, prim belgelerinin verilmesinden sigortalıyı devir alan işveren, asıl işveren ile birlikte müteselsilen sorumlu tutulmaktadır .

06 sayılı Kanun’da, 25.08.1999 tarih ve 4447 sayılı Kanun’la değişiklik yapılmadan önce, işverenin çalıştırdığı sigortalıları en geç bir ay içinde Kurum’a bildirme yükümlülüğü söz konusuydu. Bu düzenleme, işyerinde fiilen çalıştıkları halde, bir aylık bildirim süresinin henüz dolmadığı gerekçesiyle, sigortasız işçi çalıştırma yolunu açık tutmakta ve idari para cezası uygulanmasına engel oluşturmaktaydı. Bu soruna çözüm olarak, 4447 sayılı Kanun’la 506 sayılı Yasa’nın 9. maddesinin 1. fıkrasında değişiklik yapılmış, işverenlere çalıştıracakları kimseleri “işe başlatmadan önce” örneği Kurum tarafından düzenlenen işe giriş bildirgesiyle Kuruma bildirme yükümlülüğü getirilmiştir. Yapılan bu değişiklikle kaçak işçi çalıştırmanın önlenmesi amaçlanmıştır.

İnşaat işlerinde işe başlatılacak sigortalılar için işe başlatıldığı gün Kurum’a veya     iadeli taahhütlü ya da Acele Posta Servisi (APS) aracılığı ile postaya verilen işe giriş bildirgeleri ile Kurum’a ilk defa işyeri bildirgesi verilen işyerlerinde işe alınan işçiler için en geç bir ay içinde Kurum’a verilen veya iadeli taahhütlü ya da APS aracılığı ile gönderilen işe giriş bildirgeleri de zamanında Kurum’a verilmiş sayılmaktadır. Ayrıca 14.07.1990 gün ve 4410 sayılı Kanun’la 9. maddeye eklenen fıkra ile Dışişleri Bakanlığı’nın sigortalı olarak yurt dışı göreve atanan personeli için işe giriş bildirgelerinin en geç üç ay içinde Kurum’a gönderilmesi imkanı tanınmıştır(I).

İlk işyerindeki çalışması 506 sayılı Kanun’un 9. maddesine uygun şekilde ilgili sigorta/sigorta il müdürlüğüne işe giriş bildirgesi verilerek tescil edilmiş sigortalıların,  hizmet sözleşmeleri sona ermeden, yani sigortalılıklarında kesinti olmaksızın aynı işverenin diğer işyerinde çalışmaya başlamaları halinde, sonraki işyeri için yeniden sigortalı işe giriş bildirgesi verilmesi şartı bulunmamaktadır.

Sigortalıların bildirim süresi ile ilgili olarak belirtilmesi gereken diğer bir konu da umulmayan hal ve mücbir sebebin varlığı halinde bildirim süresinin işlemeyeceğidir. Her ne kadar Kanun’un çalıştırılan sigortalıların bildirilmesini düzenleyen maddesinde umulmayan mücbir sebeplerin varlığı halinde bildirim süresinin işlemeyeceğine ilişkin bir hüküm yok ise de genel kurallar çerçevesinde yargıda bu husus kabul edilmektedir.

Genel kanı ve Kurum uygulaması sigortalının işe başlamadan bir gün önce Kurum’a bildirilmesi olmakla birlikte konuyla ilgili olarak farklı bir yorum dikkati çekmektedir. Buna göre, Kanunda sigortalının işe başlatılmadan önce Kurum’a bildirilmesi kural olarak konulmuş, ne kadar önce olacağına ilişkin herhangi bir süre ya da zaman kesiti öngörülmemiştir. Sigortalıyı işe başlatmadan önce Kurum’a bildirmek yeterli sayılmıştır. Bu durumda işverenler, işyerlerinde çalıştıracakları sigortalıları aynı gün içinde önce Kurum’a bildirip sonra işe başlatmaları halinde, bildirim süresini yasal olarak yerine getirmiş olacaklardır (II).

Kanaatimize göre, bu görüşe katılmak mümkün değildir. Zira 4447 sayılı Kanun’la 506 sayılı Kanun’un 9. maddesinde yapılan değişikliğin amacı kayıtdışı istihdamla mücadeledir. Kanun koyucu, işyerlerinde yapılan yerel denetimlerde; işverenlerin, sigortalıların işe yeni başladıklarını beyan ederek idari para cezalarından kurtulmasının ve sigortalıların kayıtdışı çalıştırılmasının önlenmesini amaçlamıştır. Bu nedenle, işverenlerin sigortalıları önce Kurum’a bildirip sonra işe başlatmaları suistimallere yol açacak ve yasanın ruhuna aykırı bir durum oluşacaktır(III).

Çalıştırdıkları sigortalılara ait işe giriş bildirgelerini yasal süresinde Kurum’a vermeyen işverenlere her bir sigortalı için 506 sayılı Yasa’nın 140/b maddesi gereği asgari ücret tutarında idari para cezası tahakkuk ettirilmektedir(IV).

İşverenlerin sigortalı çalıştırmadıkları takdirde bu hususu yazılı olarak önceden Kurum’a bildirmeleri gerekirken, 4958 sayılı Kanun’la 506 sayılı Kanun’un 79. maddesinde yapılan değişiklikle, aynı durumun, sigortalı çalıştırılmaya son verilen tarihten itibaren bir ay içinde yazılı olarak Kurum’a bildirilmesi esası getirilmiştir. Ancak, bu konudaki yükümlülüğün zamanında yerine getirilmemesi idari para cezası uygulamasında fiil olarak sayılmadığından, bu işverenler hakkında 506 sayılı Kanun’un 140. maddesi uyarınca işlem yapılmamaktadır(V).

III- DENEME SÜRESİ VE SİGORTALILIK

4857 sayılı İş Kanunu’nun 15/1. maddesinde, “Taraflarca iş sözleşmesine bir deneme kaydı konulduğunda, bunun süresi en çok iki ay olabilir. Ancak deneme süresi toplu iş sözleşmeleriyle dört aya kadar uzatılabilir.” hükmü bulunmaktadır. Deneme süresi, İş Kanunu yönünden hüküm ifade etmekte olup Sosyal Sigortalar Kanunu yönünden hiç bir hüküm  ve sonuç doğurmamaktadır. Dolayısıyla çalışanlar işe alınmalarıyla birlikte, İş Kanunu’nda belirtilen deneme süresi de dahil olmak üzere, sigortalı olurlar.

IV- GERÇEK DIŞI SİGORTALI BİLDİRİMİ VE SONUÇLARI

Uygulamada Kurum’un sigortalılara sağladığı yardımlardan yararlanmak amacıyla sahte veya hayali sigortalılık olgusu yaygınlık kazanmış bulunmaktadır. Bir işyerinde fiilen çalışmadığı halde, ya işveren tarafından bu kişiler adına işe giriş bildirgesi verilmekte ya da kendisi tarafından hayali tespit davası açılmaktadır. Yargıtay bu tür davaları özel bir duyarlılık ve özenle yürütmektedir. Yargıtay’ın istikrar kazanmış içtihadına göre, sigortalılığın başlangıcı açısından önemli olan fiili çalışma olgusudur; yoksa işe giriş bildirgesinin Kuruma veriliş ya da gönderiliş tarihi değildir. İşe giriş bildirgesinin verilmiş olması, tek başına, çalışma olgusunun varlığını kanıtlamaz. 506 sayılı Yasa açısından, bir kimsenin sigortalı sayılabilmesi için, hizmet sözleşmesi ile işe alınması yeterli olmayıp, işyerinde fiilen çalışmış olması ya da çalışmış gibi kabul edilmesi gereklidir. Bir kimse işe alınmakla beraber, şayet işyerine dahil olarak eylemli veya farazi olarak çalışmamışsa, sigortalı sayılması mümkün değildir. Ekleyelim ki, fiilen çalışmadığı halde, çalışmak üzere işverenin emrinde hazır bulunma da, sigortalılığın başlangıcı açısından yeterli olacaktır.

Önemle belirtelim ki, sigortalı hizmetlerin fiili olmaması, yani sahte sigortalılık durumunda sigortalılığın iptali gündeme gelmektedir. Ayrıca, kişiye ilişkin yatırılan primler, kötü niyetli davranıştan dolayı Borçlar Kanunu’nun 65. maddesi uyarınca Kurum’a irat kaydedilmektedir. Yine gerçek dışı bildirim nedeniyle Kurum’un kişiye yaptığı tüm yardımlar durdurulmakta, vizite kağıdının gerçeğe aykırı olması nedeniyle SSK’nın. 90. maddesi uyarınca yapılan tüm masraflar işverenden geri alınmaktadır. Gerçek dışı hizmeti bildirilen kişinin yaşlılık aylığı alması durumunda ise yaşlılık aylığı durdurularak bağlanan aylıklar yasal faizi ile birlikte tahsil edilmektedir. Ayrıca ilgililer hakkında cumhuriyet savcılıklarına suç duyurusunda bulunulmaktadır (VI).

V- SONUÇ

Kurumun 506 sayılı Yasa ile verilen yükümlülükleri yerine getirilebilmesi için, her şeyden önce sigortalıların varlığından haberdar olması gerekir. Bu amaçla işverenler, çalıştıracakları kimseleri işe başlatmadan önce örneği Kurum tarafından hazırlanacak işe giriş bildirgesiyle Kurum’a bildirmekle yükümlü kılınmıştır. Genel kural olarak işverenlerin  çalıştıracakları kimseleri işe başlatmadan önce örneği Kurum tarafından düzenlenen işe giriş bildirgesiyle Kuruma bildirmeleri zorunludur. Ancak inşaat işlerinde, Kurum’a ilk defa işyeri bildirgesi verilen işyerlerinde ve Dışişleri Bakanlığı’na bağlı işyerlerinde çalışan sigortalılar için özel düzenlemeler yapılmıştır. İşe giriş bildirgesini Kurum’a yasal süresinde veya usulüne uygun olarak vermeyen işverenlere idari para cezası uygulanmaktadır.
Öte yandan gerçek dışı sigortalı bildiriminin hem sigortalı, hem de işveren yönünden ağır sonuçları bulunmaktadır. Sigortalılığın iptali gündeme gelmekte, kişiye ilişkin yatırılan primler, kötü niyetli davranıştan dolayı Borçlar Kanunu’nun 65. maddesi uyarınca Kurum’a irat kaydedilmekte, Kurum’un kişiye yaptığı tüm yardımlar durdurulmakta, yapılan tüm masraflar işverenden geri alınmakta ve ilgililer hakkında Cumhuriyet Savcılıkları’na suç duyurusunda bulunulmaktadır.

Belirtilen nedenlerle sigortalıların Kurum’a bildirilmesine ilişkin işlemlerde gereken özenin gösterilmesi ve gerçek dışı sigortalı bildirimi yoluna başvurulmaması yerinde olacaktır.

I 16-294 Ek sayılı SSK Genelgesi, 08.08.2003, 570503. 

II YHGK, 02.05.1984, 10-287/499: Can, Mehmet: Sosyal Sigortalar Kanunu Uygulaması, Yaklaşım Yayınları, Ankara, 1995, s. 940; Çakmak, Hizmet Tespiti Davaları; s.131 vd; SSK  Başkanlığı  Sigorta İşleri Genel Müdürlüğü’nün  16.06.2001  tarih  ve 483902  sayılı Genel Yazısı. 

III Tozan, Celal: “Sigortalıyı Bildirme Yükümlülüğü ve Sigortalı Niteliğini Kazanma”, Yaklaşım D., Y:12, S:143, Kasım 2004, s. 207.

IV Tozan , s. 206. 

V 16-294 Ek sayılı SSK Genelgesi, 08.08.2003, 570503. 

VI Karadeniz Oğuz: “Sosyal Sigorta İlişkisinin Bir Koşulu: İşyerinde Fiili Çalışma”, Sosyal Güvenlik Dünyası D., Y:4, S:15, Temmuz-Ekim 2002, s. 26.

 

Hakkında iskanunu

Göz atın

Arabuluculuk Süreçlerinde Dikkat Edilmesi Gerekenler

Arabuluculuk Süreçlerinde Dikkat Edilmesi Gerekenler

Arabuluculuk Süreçlerinde Dikkat Edilmesi Gerekenler