İşletmeler özel günlerde çalışanlarına çeşitli ayni yardımlar yapmaktadır. Örneğin; yılbaşında çikolata kuruyemiş, meyve sepeti hediye çeki, yılbaşı paketi, Ramazan Bayramı’nda, ramazan kumanyası… vb. malzemeleri şirket çalışanlarına bedelsiz olarak dağıtmaktadır.
Bedelsiz olarak verilen ayni yardım niteliğindeki hediye paketlerinin vergilendirilmesinde çalışan ve işveren yönünden bazı tereddütler yaşanmaktadır.
Ayni yardım nedir?
Ayni yardım denince nakdi olmayan yardımları algılamak gerekir. (Para olarak değil, mal ve hizmet olarak verilen). Yani para olarak yapılmayan kişisel ve sosyal bir ihtiyacın karşılanması amacıyla yapılan her çeşit ödeme ayni yardım niteliğindedir.
Ayni yardımlar iş sözleşmesi ve toplu iş sözleşmelerinde süreklilik kazanacak şekilde düzenlenebildikleri gibi işveren tarafından tek seferlik olarak da verilebilmektedir. Ayni yardımları diğer yardımlardan ayıran en önemli özellik SGK ve Gelir Vergisi açısından avantajlar sağlamasıdır.
Ayni Yardımların SGK Açısından Değerlendirilmesi
SGK mevzuatı açısından; işverenler tarafından yapılacak ödemenin niteliğine göre, yani ayni veya nakdi olması durumuna göre 5510 sayılı Kanunun “prime esas kazançlar” başlıklı 80. maddesinin birinci fıkrasının (b) bendinde açıkça belirtilmiştir.
5510 Sayılı Sosyal Sigortalar ve Genel Sağlık Sigortası Kanunu Madde 80 b ve c bentlerine göre;
“b) Ayni yardımlar ve ölüm, doğum ve evlenme yardımları, görev yollukları, seyyar görev tazminatı, kıdem tazminatı, iş sonu tazminatı veya kıdem tazminatı mahiyetindeki toplu ödeme, keşif ücreti, ihbar ve kasa tazminatları ile Kurumca tutarları yıllar itibarıyla belirlenecek yemek, çocuk ve aile zamları, işverenler tarafından sigortalılar için özel sağlık sigortalarına ve bireysel emeklilik sistemine ödenen ve aylık toplamı asgari ücretin % 30’unu geçmeyen özel sağlık sigortası primi ve bireysel emeklilik katkı payları tutarları, prime esas kazanca tabi tutulmaz.
c) (b) bendinde belirtilen istisnalar dışında her ne adla yapılırsa yapılsın tüm ödemeler ile ayni yardım yerine geçmek üzere yapılan nakdi ödemeler prime esas kazanca tabi tutulur. Diğer kanunlardaki prime tabi tutulmaması gerektiğine dair muafiyet ve istisnalar bu Kanunun uygulanmasında dikkate alınmaz.”
Kanunda da belirtildiği gibi çalışana ayni olarak verilen her türlü yardım prime esas kazanca dahil edilmeyecektir. Bu durumda işveren, yılbaşında verdiği yılbaşı paketinin maddi değerini bordroda prime esas kazanca dahil etmeyecektir.
Ayni Yardımların Gelir Vergisi Açısından Değerlendirilmesi
GVK uygulaması açısından hangi gelir türlerinin ücret sayıldığı ve dolayısıyla ücret geliri olarak gelir vergisine tabi tutulacağı, GVK’nun 61. maddesinde sıralanmıştır.
Gelir vergisi Kanunu’na göre ücret gelir vergisine tabi gelir unsurlarından biridir. (GVK Md. 2)
“Ücret, işverene tabi belirli bir iş yerine bağlı olarak çalışanlara hizmet karşılığı verilen para ve ayınlar ile sağlanan ve para ile temsil edilebilen menfaatlerdir.
Ücretin ödenek, tazminat, kasa tazminatı (Mali sorumluluk tazminatı), tahsisat, zam, avans, aidat, huzur hakkı, prim, ikramiye, gider karşılığı veya başka adlar altında ödenmiş olması veya bir ortaklık münasebeti niteliğinde olmamak şartı ile kazancın belli bir yüzdesi şeklinde tayin edilmiş bulunması onun mahiyetini değiştirmez.”
Bu kanunun uygulanmasında, aşağıda yazılı ödemeler de ücret sayılır.
“Md.1 23 üncü maddenin 11 numaralı bendine göre istisna dışında kalan emeklilik, maluliyet, dul ve yetim aylıkları;
Md.2. Evvelce yapılmış veya gelecekte yapılacak hizmetler karşılığında verilen para ve ayınlarla sağlanan diğer menfaatler;
Görüldüğü gibi GVK bu konuda net bir tanımlama yapmıştır. Ayın olarak verilen ödemelerinde ücret olduğu açıkça belirtilmiştir.
Sonuç olarak; GVK’da muafiyet ya da istisna olarak tanımlanmayan bir ödemenin para ya da mal olması fark etmeksizin çalışana sağlanması halinde gelir vergisine tabi olarak bordrolaştırılmalıdır.
Ücret gelirleri stopaj yoluyla vergilendirilir. Yasada ücrete ait gelir vergisi çalışanın yüklendiği bir vergi türü olarak düzenlenmiştir. Fakat niteliği gereği her zaman işverence yüklenilir.”
Bu nedenle ücretin vergilendirilmesi için gerekli hesaplamaların yapılması ve hesaplanan verginin muhtasar beyannamesi ile ödemesinin yapılması gereklidir.
Gelir Vergisi Kanununda çalışana sağlanan bazı menfaat türleri, kısmen veya tamamen gelir vergisinden istisnadır.
Gelir Vergisinden istisna ayni ödemeler;
- İş yerinde işçiye yemek verilmesi
- Yemek kartı ya da kuponu olarak verilen yemek yardımı (2018 yılı için 16.00 TL’yi aşan kısmı Gelir Vergisine tabidir)
- Mülkiyeti işverene ait konut temini
- İşverenin iş yerine toplu olarak getirip götürmek amacıyla işçilerine servis sağlanması
- İşçilere iş icabı demirbaş olarak verilen ve ayrılırken geri alınan kıyafetler
- İşverenin ödediği sağlık sigortası primleri ve bireysel emeklilik katkı paylarının işçinin brüt ücretinin %15’ini ve toplamda yıllık asgari ücret tutarını aşmayan kısımları.
Ayni Yardımların Damga Vergisi Açısından Değerlendirilmesi
Ücretlerle ilgili Damga Vergisi Kanunu’nda herhangi bir istisna belirtilmemiştir. GVK’ nda istisna kapsamına girmeyen çalışana sağlanan her türlü ayni ve nakdi ödeme damga vergisine tabi tutulmalıdır.
Ayni Olarak Verilen Yardımların KDV Boyutu
İşverence çalışanlara ücret unsuru olarak mal veya hizmet verilmesi, KDV hesaplamasını gerektiren işlemlerdir.
Vergi mevzuatına göre çalışana yapılan ayni yardımların KDV dahil tutarı net ücret olarak dikkate alınmalıdır. Bu tutar üzerinden Gelir Vergisi ve Damga Vergisi hesaplanmalıdır. Bu durumda çalışanın Kümülatif Gelir Vergisi Matrahı, ayni yardımın gelir vergisi ve damga vergisi toplamı kadar artmış olacaktır.
Sonuç; Yukarıda sayılan istisnalar dışında işverenlerce çalışana ismi ne olursa olsun yapacağı her türlü nakdi ödeme gelir vergisi, damga vergisi stopajı ile prime esas kazanca tabi tutulmalıdır.
Muhtacim lutgen