İkale Tazminatlarında Vergi Boyutu Netleşti
İkale Tazminatlarında Vergi Boyutu Netleşti

İkale Tazminatlarında Vergi Boyutu Netleşti

Son günlerde çalışma hayatında en çok konuşulan ve karmaşıklıklara neden olan konulardan birisi de, iş akdi feshi sonucu işçiye ödenecek tazminatlarda gelir vergisi kesintisinin akıbeti olmuştur. 193 sayılı Gelir Vergisi Kanununda, 7103 sayılı Kanun ile değişikliklere gidilmiş ve uygulama safhasında gerek bordro departmanı çalışanlarının gerekse firmaların ilgili departmanlarında çalışanlardan tutun, yine ilgili Kamu idarelerinde bile farklı yorumların gelmesi uygulamada birlikteliğin ve netliğin önüne geçmiştir. Yeni çıkan torba yasa ile İkale Tazminatlarında Vergi Boyutu Netleşti .

Tazminatlarda Vergi İstisnası Değişikliği Neydi?

7103 sayılı Kanunla 193 sayılı Kanunun tazminat ve yardımlarda gelir vergisi istisnasını düzenleyen 25 inci maddesinin birinci fıkrasının (7) numaralı bendi aşağıdaki şekilde değiştirilmiştir.

“7. a) 25/8/1971 tarihli ve 1475 sayılı İş Kanunu ve 20/4/1967 tarihli ve 854 sayılı Deniz İş Kanununa göre ödenmesi gereken kıdem tazminatlarının tamamı ile 13/6/1952 tarihli ve 5953 sayılı Basın Mesleğinde Çalışanlarla Çalıştıranlar Arasındaki Münasebetlerin Tanzimi Hakkında Kanuna göre ödenen kıdem tazminatlarının hizmet erbabının 24 aylığını aşmayan miktarları (Hizmet ifa etmeksizin ödenen ücretler tazminat sayılmaz.);

b) Hizmet erbabının tabi olduğu mevzuata göre bu bendin (a) alt bendinde belirtilen istisna tutarının hesabında dikkate alınmak şartıyla, hizmet sözleşmesi sona erdikten sonra; karşılıklı sonlandırma sözleşmesi veya ikale sözleşmesi kapsamında ödenen tazminatlar, iş kaybı tazminatları, iş sonu tazminatları, iş güvencesi tazminatları gibi çeşitli adlar altında yapılan ödemeler ve yardımlar (Bu bendin uygulamasına ilişkin usul ve esasları belirlemeye Maliye Bakanlığı yetkilidir.);”

Peki Hangi Tazminatlar Bu Hususta Değerlendirilecek?

Tazminatların çeşitli neden ve çeşitli adlar altında ödenmesi ile bir kısım istisna ve muafiyetlerin de çerçeve olarak belirlenmesi sayılı Kanun ile  193 sayılı Gelir Vergisi Kanunu’na 61.maddesine eklenen “bent” ile çözüme kavuşturuldu.

7103 sayılı Kanunla 193 sayılı Kanunun 61 inci maddesinin üçüncü fıkrasına aşağıdaki (7) numaralı bent eklenmiştir.

“7. Hizmet sözleşmesi sona erdikten sonra; karşılıklı sonlandırma sözleşmesi veya ikale sözleşmesi kapsamında ödenen tazminatlar, iş kaybı tazminatları, iş sonu tazminatları, iş güvencesi tazminatları gibi çeşitli adlar altında yapılan ödemeler ve yardımlar.”

Görüldüğü üzere, karşılıklı sonlandırma sözleşmesi veya ikale sözleşmesi kapsamında ödenen tazminatlar, iş kaybı tazminatları, iş sonu tazminatları, iş güvencesi tazminatları gibi çeşitli adlar altında yapılan ödemeler ve yardımlar genel olarak sayılmış olup geniş kapsamda kamuoyunun bilgisine sunulmuştur.

Uygulama Gelir Vergisi Genel Tebliği İle Daha Anlaşılır Hal Aldı

7103 sayılı Kanun ile 193 sayılı Gelir Vergisi Kanununda yapılan değişikliklerde soru işaretlerini ortadan kaldıran bir Tebliğ yayımlandı. 11.06.2018 tarih 30448 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanan “303 Seri No’lu Gelir Vergisi Genel Tebliği” ile uygulamada istisna ve muafiyetlerin kapsamı belirlenerek soru işaretleri giderildi.

“303 Seri No’lu Gelir Vergisi Genel Tebliği” Hizmet sözleşmesi sona erdikten sonra yapılan ödemeler ve yardımların vergilendirilmesi hususunda açıklık getirildi.

“303 Seri No’lu Gelir Vergisi Genel Tebliği” 9.maddesi ile  aşağıdaki açıklamalar Kamuoyunun bilgisine sunulmuştur;

“193 sayılı Kanunun 61 inci maddesinin üçüncü fıkrasına eklenen bent hükmü ile hizmet sözleşmesi sona erdikten sonra; karşılıklı sonlandırma sözleşmesi ve ikale sözleşmesi gibi sözleşmeler kapsamında ödenen tazminatlar, iş kaybı tazminatları, iş sonu tazminatları, iş güvencesi tazminatları gibi çeşitli adlar altında yapılan ödemeler ve yardımların ücret olarak kabul edildiği ve vergilendirildiği hususuna açıklık getirilmiştir.

Bu tazminatlar, hizmet erbabına işten ayrılma, emekli olma, dava açmama vb. nedenlerle çalışmasından bağımsız olarak ödenmiş olup olmadığına bakılmaksızın, ücret hükümlerine göre vergilendirilecektir.”

Kıdem Tazminatlarında Vergi İstisnası Nasıl Uygulanacak?

Öncelikle bahsetmemiz gereken husus yukarıdaki maddeden de anlaşılacağı üzere Gelir Vergisi Kanunu gereği ücret olarak kabul edilen * ve vergi kesintisi uygulanması gereken tazminat çeşitleri sayılmış olup, bu tazminatlarda istisna kapsamı yine “303 Seri No’lu Gelir Vergisi Genel Tebliği” 10.maddesinde belirtilmiştir.

 (1) 7103 sayılı Kanunla 193 sayılı Kanunun 25 inci maddesinin birinci fıkrasının yeniden düzenlenen (7) numaralı bendinin (a) alt bendi ile 1475, 854 ve 5953 sayılı Kanunlara göre ödenen kıdem tazminatlarına uygulanacak istisnaya ilişkin düzenleme aynen korunmuştur.

(2) Bu çerçevede ücret kapsamında değerlendirilen;

a) 1475 ve 854 sayılı Kanunlar uyarınca ödenmesi gereken kıdem tazminatları,

b) 5953 sayılı Kanun uyarınca yapılan ve çalışanın son brüt ücreti üzerinden hesaplanan ve ödenen 24 aylık tutarı aşmayan kıdem tazminatları

gelir vergisinden istisna edilecektir.

(3) 1475 ve 854 sayılı Kanunlar uyarınca, hizmet erbabının çalıştığı süre ve kıdem tazminatına esas ücreti dikkate alınarak hesaplanan ve ödenen kıdem tazminatları istisna kapsamına girmekte olup hesaplanan bu tutarları aşan ilave ödemeler ise ücret kapsamında değerlendirilmek suretiyle vergilendirilecektir. Dolayısıyla, hizmet erbabının kıdem tazminatına esas ücretine göre hesaplanan ve en yüksek Devlet memuruna bir hizmet yılı için ödenen azami emekli ikramiyesi tutarını aşan ödemelerde ise en yüksek Devlet memuruna ödenen azami emekli ikramiyesi kadarlık kısmı istisnaya konu edilecek, aşan kısmı ise ücret olarak vergilendirilecektir.

(4) Kıdem tazminatının yıllık miktarı 14/7/1965 tarihli ve 657 sayılı Devlet Memurları Kanununa tabi en yüksek Devlet memuruna 8/6/1949 tarihli ve 5434 sayılı Türkiye Cumhuriyeti Emekli Sandığı Kanunu hükümlerine göre bir hizmet yılı için ödenecek azami emekli ikramiyesini geçemez. Bu tutar, 2/1/2018 tarihi itibariyle 5.001,76 TL’dir.

Örnek 7: (A) Anonim şirketinde 10 yıl süreyle çalıştıktan sonra 15/1/2018 tarihinde işten ayrılan Bay (B)’ye, 1475 sayılı Kanun uyarınca işvereni tarafından, kıdem tazminatına esas ücreti olan 4.000 TL üzerinden 40.000 TL kıdem tazminatı ödenmiştir.

Buna göre, Bay (B)’ye 1475 sayılı Kanun kapsamında hesaplanarak ödenen ve en yüksek Devlet memuruna ödenen azami emeklilik ikramiyesinin (5.001,76×10=) 50.017,60 TL’nin altında kalan 40.000 TL kıdem tazminatının tamamı, gelir vergisinden istisna edilecektir.

Örnek 8: (C) Anonim şirketinde 20 yıl süreyle çalıştıktan sonra 5/2/2018 tarihinde işten ayrılan Bay (D)’ye, işvereni tarafından 854 sayılı Kanun uyarınca, kıdem tazminatına esas ücreti olan 7.500 TL üzerinden hesaplanan 150.000 TL kıdem tazminatı ödenmiştir.

Hesaplanan kıdem tazminatı tutarı 150.000 TL olsa da, istisna edilecek tutar, en yüksek Devlet memuruna bir hizmet yılı için ödenen azami emekli ikramiyesi tutarı ve çalışma süresi dikkate alınarak hesaplanan tutarı aşamayacaktır.

Buna göre, Bay (D)’nin 20 yıl çalışması karşılığı istisna edilecek azami tutar (5.001,76×20=) 100.035,20 TL dir. Bu nedenle Bay (D)’ye ödenen 150.000 TL kıdem tazminatının 100.035,20 TL lik kısmı gelir vergisinden istisna edilecek, aşan kısım olan (150.000-100.035,20=) 49.964,80 TL ise ücret olarak vergiye tabi tutulacaktır.

Örnek 9: (E) Gazetesinde 30 yıl süreyle çalıştıktan sonra 15/3/2018 tarihinde emekli olan Bayan (S)’ye işvereni tarafından 5953 sayılı Kanun uyarınca, son aya ilişkin brüt ücreti olan 10.000 TL üzerinden hesaplanan 300.000 TL kıdem tazminatı ödenmiştir.

Bayan (S)’ye ödenen kıdem tazminatının, 24 aylığına isabet eden tutar olan (24×10.000=) 240.000 TL gelir vergisinden istisna edilecek, kalan tutar (300.000-240.000=) 60.000 TL ise gelir vergisine tabi olacaktır.”

Yukarıdaki Tebliğ örneklerinden de anlaşılacağı üzere,

7103 sayılı Kanun ile Gelir Vergisi Kanunu’nda bahsedilen tazminatlarda istisna tutarı hak edilen Kıdem Tazminatı oranında değişiklik gösterecektir.

“303 Seri No’lu Gelir Vergisi Genel Tebliği” ile söz konusu düzenlemeye ilişkin olarak 1475, 854 ve 5953 sayılı Kanunlar uyarınca ödenmesi gereken kıdem tazminatları dikkate alınacaktır.

Buna göre, 1475, 854 ve 5953 sayılı Kanunlar uyarınca ödenecek kıdem tazminatlarından gelir vergisinden istisna edilecek tutarın hesaplanması aşamasında;

Tazminat gerektiren sebeplerle fesih durumunda, karşılıklı sonlandırma sözleşmesi veya ikale sözleşmesi kapsamında ödenen tazminatlar, iş kaybı tazminatları, iş sonu tazminatları, iş güvencesi tazminatları gibi ödemeler de dahil edilerek ödemelerin toplamı üzerinden istisna uygulanacak, istisnayı aşan tutarlar ise ücret olarak* gelir vergisine tabi tutulacaktır.

Ücret Olarak Vergilendirilen Tutar Sigorta Primine Dahil Edilecek Mi?

Yukarıda çeşitli nedenlerle iş akdi sonucu hizmet erbabına ödenen tutarın kıdem tazminatı kadarının istisnaya tabi olacağı ve belirtilen tutarı aşan ödemelerin ücret olarak vergilendirilmesi hususuna dikkat çekilmiştir.

Vergi Kanunları gereği ücret olarak kabul edilen ödemeler feshe konu olan işçinin sigorta primine esas kazanç (SPEK) matrahına dahil edilecek mi? Asıl sorun şimdi burada başlıyor.

Bu konuyu açıklamadan önce “ÜCRET” kavramını hem 5510 sayılı Sosyal Sigortalar ve Genel Sağlık Sigortası açısından hem de 193 sayılı Gelir Vergisi Kanunu açısından değerlendirelim ve yorumumuzu bu değerlendirmeler hususunda belirtelim.

banneriys-15

Sosyal Güvenlik Hukukunda Ücret Kavramı

5510 sayılı Sosyal Sigortalar ve Genel Sağlık Sigortası Kanunu 3. maddesi ücreti, “4. maddenin birinci fıkrasının (a) ve (c) bendi kapsamında sigortalı sayılanlara saatlik, günlük, haftalık, aylık veya yıllık olarak para ile ödenen ve süreklilik niteliği taşıyan brüt tutar.” Olarak tanımlamaktadır.

Prime Esas Kazanç Kavramı;

Prime Esas Kazanç ya da Sigorta Primine Esas Kazanç (SPEK) olarak karşımıza çıkan ve sigortalıların hak ettikleri ücretlerden çeşitli Yasal ve özel kesintilere tabi tutulan kazanç olarak yorumlayabiliriz.

5510 sayılı Kanun prime esas kazanca dahil olan ve olmayan ödemeleri 80.maddesinde belirtmiştir.

“a) Prime esas kazançların hesabında;

1) Hak edilen ücretlerin,

2) Prim, ikramiye ve bu nitelikteki her çeşit istihkaktan o ay içinde yapılan ödemelerin ve işverenler tarafından sigortalılar için özel sağlık sigortalarına ve bireysel emeklilik sistemine ödenen tutarların,

3) İdare veya yargı mercilerince verilen karar gereğince yukarıdaki (1) ve (2) numaralı alt bentlerde belirtilen kazançlar niteliğinde olmak üzere sigortalılara o ay içinde yapılan ödemelerin,

brüt toplamı esas alınır ve prime esas kazanca dahil edilir.

b) Ayni yardımlar ve ölüm, doğum ve evlenme yardımları, görev yollukları, seyyar görev tazminatı, kıdem tazminatı, iş sonu tazminatı veya kıdem tazminatı mahiyetindeki toplu ödeme, keşif ücreti, ihbar ve kasa tazminatları ile Kurumca tutarları yıllar itibarıyla belirlenecek yemek, çocuk ve aile zamları, işverenler tarafından sigortalılar için özel sağlık sigortalarına ve bireysel emeklilik sistemine ödenen ve aylık toplamı asgari ücretin % 30’unu geçmeyen özel sağlık sigortası primi ve bireysel emeklilik katkı payları tutarları, prime esas kazanca tabi tutulmaz.

c) (b) bendinde belirtilen istisnalar dışında her ne adla yapılırsa yapılsın tüm ödemeler ile ayni yardım yerine geçmek üzere yapılan nakdi ödemeler prime esas kazanca tabi tutulur. Diğer kanunlardaki prime tabi tutulmaması gerektiğine dair muafiyet ve istisnalar bu Kanunun uygulanmasında dikkate alınmaz.”

Gelir Vergisi Açısından Ücret Kavramı

193 Sayılı Gelir Vergisi Kanunu’nda bazı ekonomik ve sosyal nedenlerle, gerçek kişilerin elde ettiği bazı gelirler vergiden istisna edilmiştir. 193 Sayılı Gelir Vergisi Kanunu’nun  61. maddesine göre ücret “işverene tabi ve belirli bir iş yerine bağlı olarak çalışanlara hizmet karşılığı verilen para ve ayınlar ile sağlanan ve para ile temsil edilebilen menfaatlerdir.” olarak tanımlanmıştır.

Şimdi ise ücret olarak değerlendirilen ve kıdem tazminatı tutarını aşan gelir vergisi kesintisine tabi tutulacak ödemenin SPEK’ e dahil edilip edilmemesini birlikte inceleyelim.

5510 sayılı Kanunun 80.maddesinin “a” bendinde prime esas kazançlardan, “b” bendinde ise prime esas kazanca dahil olmayan ödemelerden ve “c” bendinde ise –b- bendinde sayılmayan ve her ne ad ile olursa olsun işçiye ödenen tutarların prime esas kazanca dahil olması gerektiği yani “a” bendinde sayılan kazançlar gibi değerlendirileceği Yasal hüküm altına alınmıştır.

“b” bendinde konumuzu ilgilendiren;

seyyar görev tazminatı, kıdem tazminatı, iş sonu tazminatı veya kıdem tazminatı mahiyetindeki toplu ödeme, keşif ücreti, ihbar ve kasa tazminatları” bölümü prime esas kazanç matrahı dışında değerlendirilecektir.

Vergi İstisnasını Aşıp Ücret Olarak Nitelendirilen Tazminatların SPEK Durumu?

193 sayılı Kanunun 61 inci maddesinin üçüncü fıkrasına eklenen bent hükmü ile hizmet sözleşmesi sona erdikten sonra; karşılıklı sonlandırma sözleşmesi ve ikale sözleşmesi gibi sözleşmeler kapsamında ödenen tazminatlar, iş kaybı tazminatları, iş sonu tazminatları, iş güvencesi tazminatları gibi çeşitli adlar altında yapılan ödemeler ve yardımların ücret olarak kabul edildiği ve vergilendirildiği hususuna açıklık getirilmiştir.

Bu tazminatlar, hizmet erbabına işten ayrılma, emekli olma, dava açmama vb. nedenlerle çalışmasından bağımsız olarak ödenmiş olup olmadığına bakılmaksızın, ücret hükümlerine göre vergilendirilecektir.”

Prime Esas Kazanç Dışındaki Tazminat Ödemeleri?

5510 sayılı Kanun madde 80/b; “seyyar görev tazminatı, kıdem tazminatı, iş sonu tazminatı veya kıdem tazminatı mahiyetindeki toplu ödeme, keşif ücreti, ihbar ve kasa tazminatları” bölümü prime esas kazanç matrahı dışında değerlendirilecektir.

Yukarıdaki Gelir Vergisi Kanunu ve 5510 sayılı Kanunlar birlikte ele alındığında; kıdem tazminat tutarını aşıp ücret olarak gelir vergisi kesintisine tabi tutulacak ödemelerde, SPEK matrahına dahil edilmeyecek ödemeler ÖDEMENİN MUHTEVİYATI/TÜRÜ’ne göre değişkenlik gösterecektir.

Ödemenin Türü;

seyyar görev tazminatı,

kıdem tazminatı,

– iş sonu tazminatı,

– kıdem tazminatı mahiyetindeki toplu ödeme,

– ihbar ve kasa tazminatları

olarak belirlenmiş ise SPEK matrahına dahil edilemeyip, yukarıdaki tazminat çeşitleri dışında her ne ad ile olursa olsun yapılan ödemelerin SPEK matrahına dahil edilmesi gerekmektedir.

Uygulamada Birliktelik Nasıl Sağlanacak?

Yukarıda verilen bilgiler ışığında tazminatların türüne göre sigorta primine esas kazanç matrahına dahil olan ödeme ya da olmayan ödeme olarak karşımıza çıkan fesih sonunda işçiye ödenen tutarın birbiri ile hem yakın hem uzak olan iki farklı Kanunda çeşitli adlar ile adlandırılan ve işverenlere birkaç kavram karmaşası halinde idari yaptırımlara neden olan hususların daha açık ve daha kesin bir dille hüküm altına alınması gerekmektedir.

ÖRNEĞİN; Ödemeniz iş sonu tazminatı ise, kıdem tazminatı bulunacak ve kıdem tazminatını aşan tutar Vergi matrahına dahil olacak ve kümülatif gelir vergisi matrahı üzerinden gelir vergisi kesintisi yapılacaktır.  Bu ödeme 5510 sayılı Kanun madde 80/b bendinde Prime Esas Kazanç dışında tutulacağı için Sigorta Matrahına eklememiz gerekmeyecektir.

Hakkında Datassist Mevzuat Kulübü

Göz atın

Kötü Niyet Tazminatı

Kötü Niyet Tazminatı

İş güvencesi kapsamında olmayan işçi de, iş sözleşmesi kötü niyetli olarak feshedildiğinde işverenden tazminat talep edebilir. Kötü niyet tazminatı olarak anılan bu tazminat hangi şartlarda ödenir?

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir