Avans, işçinin hak ettiği ücretin bir kısmını sözleşme yapılan zamandan daha önce işveren tarafından kabul görülmesi halinde işçiye ödenen ücret olarak tanımlanır. Hem talep edilmesi hem de işveren tarafından ödenmesi zor olan avansın, yasal olarak kesin sınırlarla belirtilmemiş olması sebebiyle bu durum işverenler tarafından çoğu zaman belirsizliklere sebep olabilmektedir.
Avans ödemeleri, İş Kanunu’nda düzenlenmemiş olmasına rağmen uygulamada sıklıkla karşımıza çıkmaktadır. Bu sebeple, İş Kanunu kapsamında olan işçiler için 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu’ndaki hükümler uygulanmaktadır.
6098 sayılı Borçlar Kanunu madde 406 son paragrafta avans ödemesine ilişkin “İşveren, işçiye zorunlu ihtiyacının ortaya çıkması halinde ve hakkaniyet gereği ödeyebilecek durumda ise, hizmetiyle orantılı olarak avans vermekle yükümlüdür.’’ hükmü düzenlenmiştir. Kanun koyucu işverene avans ödeme yükümlülüğünü maddeden de anlaşıldığı gibi üç şarta bağlamıştır:
- İşçinin zorunlu veya ani gelişen bir ihtiyacı olması,
- İşverenin ödeyebilecek durumda olması,
- İşçiye verilecek olan Avans’ın çalıştığı gün ile orantılı ödenmesi,
İŞVERENLERİN AVANS ÖDEMESİ YÜKÜMLÜLÜĞÜ BULUNUR MU?
Başta borçlar Kanunu olmak üzere tüm yasal hükümler sonucunda yine de işverenin işçiye karşı avans verme zorunluluğu söz konusu değildir. İşverenler çalışanlarından gelen avans ödemesi taleplerini reddetmeleri durumunda işçinin iş sözleşmesini haklı nedenle feshetmesi durumu için 4857 sayılı iş kanununda veya 2020/20 sayılı işveren uygulama tebliğinde herhangi bir yasal dayanak bulunmamaktadır.
AVANS ÖDEMESİNDEN İCRA KESİNTİSİ YAPILABİLİR Mİ?
Bazı durumlarda ücretinden icra kesintisi yapılan çalışanlar da avans ödemesi talebinde bulunabilmektedirler. Bu tarz durumların herhangi bir yasal dayanağı olmaması sebebiyle uygulama tarafında çoğunlukla sorunla karşılaşılmaktadır.
İcra kesintisi bulunan aynı zamanda işvereninden Avans talebinde bulunan işçi için öncelikle avans ödemesi verilmeden önce icra dosyasındaki kesinti kalemleri ve çalışanın 30 günlük çalışma ücreti esas alınarak kontroller sağlanmalı. Bu kontroller sağlandıktan sonra 30 günlük ücretin 4/1 tutarı hesaplanarak çalışana verilecek avans miktarı ayarlanmalıdır.
Örnek olarak belirtmek gerekirse aylık Net 50.000TL çalışma ücreti olup ay ortasında avans talebinde bulunan bir çalışanı ele alalım. Bu çalışan 30 günlük ücretinin tamamını avans olarak talep etmesi durumunda çalışan için öncelikle icra kesintisi hesaplanacaktır.
50.000TL net çalışma ücreti olan çalışan için 1/4 tutarında icra kesintisi uygulandığında çalışanın ücretinden 12.500TL icra kesintisi kesilecektir. Bu durumda İşverenin ay ortasında 30 günlük ücretini avans olarak talep eden bu çalışan için avans ödemesini 50.000TL olarak değil, 37.500TL yani icra kesintisini düşerek hesaplayıp ödemesi gerekir. Aksi durumda çalışanın ay sonu bordrosunda karşılıklı olarak ücret ödemesi ve avans kesintisi bulunacağı için net ödenecek tutar 0 olacaktır. Ay ortasında avans alan çalışana ay sonunda ödeme yapılmayacağı için de icra kesintisi içerisinde kesilecek tutar bulunmayacaktır. Bu durum işverenin icra ödemesi yapılacak taraf ile hukuki süreçler yaşamasına sebebiyet verebilmektedir. İşverenlerin bu tarz durumlar için icra kesintisini göz önünde bulundurması oldukça önemlidir.