Bilindiği üzere işçi ücretleri, bireysel veya toplu iş sözleşmesinde aksine bir hüküm yoksa her ayın sonunda ödenmektedir. 4857 sayılı İş Kanunu’nun 57.maddesine göre işveren, yıllık ücretli iznini kullanan her işçiye, yıllık izin dönemine ilişkin ücretini ilgili işçinin izine başlamasından önce peşin olarak ödemek veya avans olarak vermek zorundadır. Peşin ödenecek ya da avans olarak verilecek tutarların hesabında fazla çalışma ücreti, prim ve sosyal yardımlar dikkate alınmazken; izin süresine rastlayan hafta tatili, ulusal bayram ve genel tatil ücretleri ayrıca ödenmektedir.
İzin ücretleri peşin ödenmeyen işçilerin istifa edip süreci yargıya taşımaları sonrası Bölge adliye mahkemeleri hukuk daireleri kararları arasında peşin ödenmeyen izin ücretlerinin, haklı nedenle fesih sayılıp sayılmayacağı konusunda uyuşmazlık yaşanmış ve bu uyuşmazlık üzerine konu Yargıtay’a intikal etmiştir.
Konuya ilişkin olarak Yargıtay 9.Hukuk Dairesi 2025/24 E. ve 2025/2487 K. Sayılı kararında; işverenin, işçiye yıllık izne çıkmadan önce izne ilişkin ücretini peşin olarak ödemesi veya avans şeklinde vermesi gerektiği belirtilmiştir.
Kararda ayrıca, işverenin bu yükümlülüğe aykırı davranması hâlinde, ücretin zamanında ödenmemesi ve çalışma şartlarına uyulmaması uyarınca haklı nedenle iş sözleşmesinin feshedebileceği ve bu durumda kıdem tazminatına hak kazanılabileceği hüküm altına alınmıştır.
İzin ücretini ödemeyen, yasaya aykırı şekilde ödeyen veya eksik ödeyen işveren hakkında 4857 sayılı İş Kanunu’nun 103. maddesi uyarınca her işçi için ayrı ayrı olmak üzere 2025 yılı itibarıyla 3.837 TL idari para cezası uygulanabilecektir.