İş Hukuku Kapsamında Ara Dinlenme Süreleri
İş Hukuku Kapsamında Ara Dinlenme Süreleri

İş Hukuku Kapsamında Ara Dinlenme Süreleri

Sanayi devrimiyle birlikte üretimde artan makineleşme, rekabet koşulları ve seri üretim işçilerin ağır ve uzun çalışma saatleri ile çalıştırılmasına yol açmıştı. Günde 15-16 saate kadar çıkabilen uzun iş süreleri, işçileri insanca yaşamaktan yoksun kılmaktaydı. İşçilerin toplu mücadele girişimleri, toplumsal baskılar devletin bu alana müdahalesini kaçınılmaz hale getirdi ve çalışma hayatında düzenlemeler yapıldı. İş sürelerinin düzenlenmesi işçilerin ağır çalışma şartları sonucu meydana gelebilecek iş kazalarını önlemeyi de amaçlıyordu. Aynı zamanda işçilerin çalışma esnasında yeme-içme ve diğer ihtiyaçlarını gidermesi, dinlenmesi de isteniyordu. Tüm bu önlemler esasında verimliliği artırmak ve üretimi devamlı kılmak amacı güdüyordu. Dolayısıyla iş sürelerinin sınırlaması ve ara dinlenmesi verilmesi zorunlu bir ihtiyaç olarak ortaya çıktı.

Ara Dinlenmenin Tanımı, Amacı ve Hukuki Boyutu

Ara dinlenme, günlük çalışma süresinin ortalama bir zamanında o yerin gelenekleri ve işin gereğine göre ayarlanmak suretiyle işçilere verilen dinlenme süresidir. (m.68/I) Uygulamada ara dinlenme genellikle “öğlen tatili” veya “yemek paydosu” olarak ifade edilmektedir.

Tarihsel süreçte İş süresinin düzenlenmesine ilişkin hükümler çıkartılmıştır. Bu hükümler İşgücünün korunmasını sağlama amacına hizmet etmektedir. Bu amacı gerçekleştirmek sadece günlük çalışma sürelerinin sınırlandırılması ile değil aynı zamanda işçilere günlük çalışma süresi içinde ara dinlenme verilmesi ile mümkün olmuştur. Çalışmaya bağlı olarak oluşabilecek dikkat dağınıklığını, iş kazalarını önlemek ve çalışanların sağlıklarını korumak amacıyla ara dinlenmesi verilmesi bir zorunluluk haline gelmiştir. Aynı zamanda yemek, içmek gibi sair ihtiyaçlarını sağlamak üzere işçiye, kısa da olsa belirli bir süre dinlenme verilmesi gereklidir.

Tarihsel olarak bakıldığında, 1961 Anayasası’nın 44. maddesinde her çalışanın dinlenme hakkına sahip olduğu belirtilmiştir. 1982 Anayasası’nın aynı hükme yer veren 50.maddesine ilişkin gerekçesinde de dinlenmenin çalışanlar bakımından bir hak olduğu ve bunun hem çalışanın bedenen korunması hem de dinlenme sonrası çalışmasının verimliliği açısından gerekli bulunduğu ifade edilmiştir.

Yürürlükte olan 4857 Sayılı İş Kanunu da, günlük çalışma süresi içinde ara dinlenme sürelerini düzenlemiştir. (m.68/I) İş Kanunu’na göre;

  1. Dört saat veya daha kısa süreli işlerde on beş dakika,
  • Dört saatten fazla ve yedi buçuk saate kadar (yedi buçuk saat dahil) süreli işlerde yarım saat,
  • Yedi buçuk saatten fazla süreli işlerde bir saat

ara dinlenmesi verilir.

Ara dinlenme sürelerine ilişkin İş Kanunu’nda yapılan diğer düzenlemeler şöyledir;

  • Bu dinlenme süreleri en az olup aralıksız verilir.
  • Ancak bu süreler, iklim, mevsim, o yerdeki gelenekler ve işin niteliği göz önünde tutularak sözleşmeler ile aralı olarak kullandırılabilir.
  • Dinlenmeler bir işyerinde işçilere aynı veya değişik saatlerde kullandırılabilir.
  • Ara dinlenmeleri çalışma süresinden sayılmaz.

Sonuç

İşçilerin hem yemek, içmek gibi zorunlu ihtiyaçların sağlanması hem de yorgunluktan ve dikkatsizlikten kaynaklanan iş kazalarının azaltılması amacıyla çalışma süreleri içerisinde ara dinlenmesi verilmesi kanunen zorunlu tutulmuştur. Aynı zamanda üretimin verimli ve kaliteli olması amacıyla da işgücünün korunması amaçlanmıştır.

İş Kanunu’nda ara dinlenmenin alt sınırı belirtilmiştir. Böylece gerek iş sözleşmesi ile gerekse toplu iş sözleşmesi ile kanunen tanınmış olan sınırın altına inilmemek şartıyla, işçilerin lehine olacak şekilde ara dinlenme sürelerinin arttırılabileceği gibi, ek ara dinlenmeleri verilmesi de mümkündür.

Ara dinlenme süresinin iş süresinden sayılmamasının doğal bir sonucu olarak da işverenin bunun karşılığında herhangi bir ücret ödeme borcu olmayacaktır. Ancak ara dinlenmenin iş süresinden sayılmayacağına ilişkin İş Kanunu 68. madde hükmü mutlak emredici bir nitelik taşımamaktadır. Dolayısıyla gerek iş sözleşmeleri gerekse toplu iş sözleşmesi ile ara dinlenme sürelerinin de çalışma süresinden sayılmasına dair bir düzenleme yapılabilecektir.

Ara dinlenme süreleri iş süresinden sayılmamakla birlikte fiilen işçilerin çalıştırılmış olması durumunda işçilere, bu süre normal çalışma sürelerini aşmadığı takdirde normal ücret olarak ödenecektir. İşçiler, fazla çalışma ücretine ancak günlük çalışma sürelerini aştığı nispette hak kazanabileceklerdir.

Hakkında Datassist Mevzuat Kulübü

Göz atın

Çalışma koşullarında yapılan değişiklik fesih hakkı verir mi?

Çalışma Koşullarında Yapılan Değişiklik Fesih Hakkı Verir Mi?

Çalışma koşullarında yapılan değişiklik fesih hakkı verir mi?

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir